Selçuk Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Beslenme Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Didem Önay, kahvaltı etmeyen çocukların derste konsantrasyonlarının azaldığını, verilen bilgileri sonradan anımsayabilme performanslarının düştüğünü söyledi.
Önay, Anadolu Üniversitesi'nde (AÜ) Türk Mutfağı Araştırma ve Uygulama Birimi tarafından düzenlenen ''Türk Mutfağında Kahvaltı'' konulu seminerde yaptığı ''Okul Başarısında Kahvaltının Önemi'' adlı sunumda, bireyin günlük enerji ve besin ögeleri gereksinimlerini düzenli öğünler şeklinde yeterli ve dengeli besin örüntüsüyle karşılamasının önemine dikkati çekti.
Kahvaltının, basit tanımıyla günün ilk öğünü ve en önemlisi olduğunu ifade eden Önay, ''Yeni bir günün başlangıcında, güne istekli başlamada ve günü verimli bir şekilde sürdürmede yenilen sabah kahvaltısının miktarı ve bileşimi büyük rol oynamaktadır'' dedi.
Vücudun uyurken bile çalışmaya devam ettiğini, akşam yemeği ile sabah arasında yaklaşık 12 saatlik bir sürenin geçtiğini ifade eden Önay, şöyle konuştu:
''Bu süre içinde vücut, besinlerin tümünü kullanır ve sabah kalkıldığında kahvaltı yapılmazsa beyinde yeterince enerji oluşamaz. Bu durumda yorgunluk, baş ağrısı, dikkat azlığı gibi sıkıntılar yaşanır. Kahvaltı yapmayan beden kendi depolarını kullanır ve hastalıklar karşısında bedenin direnci düşer. Farklı ülkelerde yapılan araştırmalar, kahvaltının özellikle büyüme dönemindeki çocuklar ile gençlerin günlük enerji ve besin ögeleri gereksinimlerine katkısı yanında, okul başarısı üzerine de olumlu etkileri üzerinde durmaktadır. Çocuklardan erişkinlere bütün bireylerin kahvaltıyı atlama eğiliminin diğer öğünlere göre daha fazla olduğu görülmektedir. Ülkemizde de kahvaltı atlanan bir öğün olup, özellikle üniversite öğrencilerinin yaklaşık yarısı düzenli kahvaltı yapmamaktadır.''
-KAN ŞEKERİNİN YETERLİ DÜZEYDE OLMASI-
Önay, gece açlığının sonunda ve kahvaltı zamanında bireyin açlık düzeyindeyken beyine enerji sağlayan kan şekerinin en alt düzeyde bulunduğuna işaret ederek, ''Deney hayvanları ve insanlar üzerinde yapılan çalışmalardan elde edilen veriler kan şekerinin yeterli düzeyde olmasının öğrenme ve anımsamayı içine alan birçok beyin ve davranış işlevlerini düzenlediğini işaret etmektedir'' diye konuştu.
Kahvaltının beyin işlevindeki etkisinin bireyin genel beslenme durumu, kahvaltının ve akşam yemeğinin niteliğine göre farklılık gösterdiğini anlatan Önay, şöyle devam etti:
''Kahvaltı öğrencinin beslenme durumunu iyileştirmekte, beynin açlık durumunda yetersiz olan enerji gereksinmesini karşılamakta ve derse devam durumunu iyileştirmektedir. Kahvaltı etmeyen çocukların derste konsantrasyonları azalmakta, verilen bilgileri sonradan anımsayabilme performansları düşmektedir. Bireyin beslenme alışkanlıkları ve yemek tercihleri yaş, cinsiyet, eğitim durumu, sosyo-ekonomik düzey, sağlık durumu ve psikolojik yapı gibi çeşitli faktörlere göre değişiklik gösterir. Günlük enerji ve besin ögeleri gereksinimlerinin düzenli öğünler şeklinde ve her öğünde uygun besin örüntüsüyle sağlanması önemlidir. Ancak, sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmamış bireylerde çeşitli nedenlerle öğün atlamanın, öğünlerde seçilen yüksek enerjili besinlerin tercih edilme oranlarının arttığı bildirilmektedir.''
-KAHVALTIDA PROTEİN TÜKETİMİ-
Önay, kahvaltıda yeterli protein tüketen bireylerde iş verimi ve reaksiyon hızının yüksek olduğunu belirterek, ''Özellikle süt, tahıl ve meyve tüketilmelidir. Kızarmış tahıl ekmeği üzerine fıstık ezmesi veya peynir dilimleri gibi kombinasyonlar denenmelidir. Süt veya yoğurt ile taze meyveden yapılmış karışımlar veya tahıl üzerine dilimlenmiş meyve yenilebilir'' dedi.
Yapılan çalışmaların, kan şekerinin yeterli düzeyde olmasının, öğrenme ve anımsanmayı içine alan birçok beyin ve davranış işlevlerini düzenlediğine işaret ettiğini ifade eden Önay, şunları bildirdi:
''Niğde Üniversitesindeki öğrenciler üzerinde yapılan bir çalışmada, kahvaltı yapmayanların (yüzde 61) performanslarında azalma, üşüme ve titreme gibi etkilerin olduğu da saptanmıştır. Hatırlama ve kan glikoz düzeyi üzerine üniversite öğrencilerinde yapılan bir çalışmada, hatırlama performansının kan glikoz düzeyleri ile ilişkili olduğu ve kahvaltı etmenin hatırlamayı kolaylaştırdığı belirlenmiştir. Kahvaltı, öğrencinin beslenme durumunu iyileştirmekte, beynin açlık durumunda yetersiz olan enerji gereksinimini karşılamakta ve derse devam durumunu iyileştirmektedir. Bunun yanı sıra kahvaltı, beslenme durumu normal olan çocuklarda da derslerde dikkat ve konsantrasyonu arttırarak başarı düzeyini yükseltmektedir. Beslenme durumu kötü olan çocuklara okulda kahvaltı sağlanması, okul başarısını artırmaktadır.''
-ÖNERİLER-
Erken yaşlardan başlayarak çocuklara düzenli kahvaltı yapma alışkanlığının kazandırılması gerektiğini anlatan Önay, önerilerini şöyle sıraladı:
''Yeterli ve dengeli beslenen sağlıklı toplumların oluşabilmesi için okul idaresiyle aile arasında işbirliği sağlanmalı, sabah kahvaltısı programları oluşturulmalıdır. Kahvaltıyı özendirici, yeterli ve dengeli beslenmeyi öğretici reklam ve programlar yapılarak kamuoyu aydınlatılmalıdır. Ülkemiz için alternatif kahvaltı seçeneği olarak zenginleştirilmiş kahvaltılık tahıl ürünleri, süt tüketimi ve üretimi teşvik edilmelidir