Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kadın Kolları 6. Olağan Kongresi'ne katıldı.
Erdoğan'ın burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:
"Kadın kollarımız, birikimiyle kadın siyasetçi yetişiren bir okul haline gelmiştir. Kongrelerimizdeki görüntüler umudumuzu ve azmimizi güçlendirdi. Her alanda kadının adı ve imzası varsa AK Parti'nin ve sizlerin gayretleri sayesindedir. İnşa ettiğimiz tüm eserlerimizi kadınlarımızla birlikte gerçekleştirdik. Bugün her alanda kadının adı varsa AK Parti sayesindedir.
Üniversite kapılarından geri çevrilenler söke söke o okulları bitirdiler. İkna odalarından geri çevrilenler var. Bunları da inkar ettiler. Dürüst değiller. Çağdaşlık ilericilik adına kızlarımızın eğitim hayatının önünü kesenlere yaptığımız reformlarla cevap verdik. kamuoyu önünde kadının sadece adını kullanan, geri planda horlayan anlayışı deşifre ettik, gerilettik. Bizim inancımıza göre kadın ve erkek aynı özden yaratıldı. Hayatın diğer alanlarında olduğu gibi siyasette de kadını dışlayan, insanlığın yarısına değil aynı zamanda fıtrata da sırtını dönmüş olur.
KADINA ŞİDDET İÇİN KOMİSYON
Kadın hakları konusunda güya ileri sayılan ülkelerdeki kadın cinayetlerinin ülkemizdekilerden katbekat fazla olduğu gerçeğini görmezden gelerek Türkiye'yi hedef alanların derdi, milletimizin bizatihi kendisidir. Ülkemizde tek bir kadının dahi alçakla katledilmesine caddelerin ortasında dövülmesine, son Samsun'da yaşanan hadise asla onlara haklılık payı çıkarmaz. Meclis'te yeni bir komisyon oluşturuyoruz. Biz bunları ne anamuhalefete ne de diğerlerine bırakamayız. Elimizden geleni yapacağız. Dün akşam Adalet bakanım ile tekrar konuştum, bu işi sonuna kadar kovalayacaklarını söyledi. Ardından malum kişi tutuklandı.
"KÖTÜLERE MEYDAN OKUYACAĞIZ"
Bizim kültürümüzde kadın kocasının ya da babasının malı değildir. Samsun'da olduğu gibi zaman zaman rastladığımız olumsuzluklar kadim değerlerimizden uzaklaştığımızı gösteriyor. Bu zihniyeti bünyemizden söküp atmamız gerekiyor. Bunu kültürümüze yıkmaya çalışanlara da fırsat vermeyeceğiz. Eşitlik ikliminin başka yerlerde değil kendi medeniyetimizde olduğu bilinciyle kötülere meydan okuyacağız. Kadını anne, eş, evlat velhasıl insan olmaktan çıkarıp köksüz, ruhsuz bir birey sıfatıyla karşımıza dikmeye kalkanların oyununa gelmeyeceğiz
"KADININ STATÜSÜ HİÇ OLMADIĞI KADAR İYİ"
Eksikleri bir anda tamamlamak mümkün olmuyor. İnsan hakları konusunda çok büyük mesafe katedilmesini sağladık. tarihi dönüşüm gerçekleştirdik. Kadınların statüsünün geçmişte olmadığı kadar iyi bilinmeli.
Yeni dönemdeki önceliklerimizden biri de aile müessesesini güçlendirmek olacaktır. Kız çocuklarını ailelerini terk etme çağrısı yapanları duyuyoruz. Böyle ahlaksızlık olur mu? Çocukları ailelerine karşı kışkırtan zihniyet, aile, ülke ve millete toptan düşmanlığı ifade eden bir ruh hastalığının işaretidir. Milli bünyemizi güçlendirmeden, manevi temellerimizi sağlamlaştırmadan küresel liderlik hedeflerine ulaşamayız.
"BU ACININ TARİFİ YOK"
Evlatlarınız terör örgütü tarafından sizden çalınmışsa bu acının tarifi hiç mümkün değildir. Diyarbakır anneleri işte bu acıyla çocuklarını, kendilerinden çalanların kapılarına dayanıp, aileleri ile birlikte 'verin evlatlarımızı' diye eyleme başlayan kadınlarımızdır. Diyarbakır anneleri, birilerinin aklına tam 550 gün sonra ancak düşmüş. Diyarbakır anneleri de gereken cevabı vermiştir. Terör örgütüyle arasına mesafe koymayı başaramayan veya bunu istemeyen parti konusunda mertçe bir tutum ortaya koyacaksınız. Terör örgütünün mensuplarıyla beraber yürüyeceksin, 'Bizim onlarla ilgimiz, alakamız yok' diyeceksin. Kimi kandırmaya çalışıyorsunuz?
"GÜNÜBİRLİK SİYASİ ÇIKARLAR"
Hayatı boyunca kendisine karşı mücadele ettiğiniz, attığı her adımda karşısına çıktığınız bir liderin vefat yıl dönümü törenine katılabilirsiniz, asla inanmadığınız hatta ontolojik olarak karşı çıktığınız pek çok davranışı ve sözü sırf günübirlik siyasi çıkarlarınız için rahatça sergileyebilirsiniz ancak ittifak olduğunuz partinin mensupları tarafından kandırılıp terör örgütüne teslim edilen evlatları için yüreği yanan annelerin karşısına dikilip de aynı yüzsüzlüğü sergileyemezsiniz.
Bunlar, şiddete ve tacize uğrayan kim olursa olsun, faili kendi meşreplerinden biriyse görmezden gelme, hadisenin üstünü kapatma konusunda birbirleriyle yarışırlar. Bunlar, baskıya uğrayan kadının önce başına, sonra duruşuna bakarlar, ona göre konuşurlar veya susarlar.
Ey ana muhalefet partisinin başındaki adamcağız. Sen ne zamandan beri şu anda devletin aşıları parayla sattığını söylüyorsun. Bu ne utanmazlıktır ne vurdumduymazlıktır?