Nedir 29 Ekim?
29 Ekim; hiç yoktan, üç karış işgal edilmemiş toprağı bile kalmamışken, kurumuş küflü ekmeğe bir tas üzüm hoşafına talim ederken, bir devlet yaratmak, ölmeye yüz tutmuş topraklarda bir milletin hortlamasına sebep olmak ve bütün bu devletin, bütün bu Anadolu’nun sahibi ilan edilmişken, babanın oğula bile üç kuruşluk malını vermekte tereddütte düşerken: Cumhuriyeti ilan edip egemenlik kayıtsız şartsız milletindir demenin, şanlı şerefli gururudur.
Cumhuriyet; yoksulluk, yetimlikle büyümüşken, bu topraklar üzerinde 3 metre arsanın bile sahibi değilken, tüm varlığıyla mücadele edip, elini değil başını taşın altına koyup bir vatana tüm varlığı hatta milletiyle birlikte sahip olmuşken: onu milletine kayıtsız şartsız hediye etmenin; mertliği, yiğitliği, Sarı Paşamın, Deniz Gözlümün yürekliliği, delikanlılığıdır.
Cumhuriyet: teslim olmak, himayesine girmek fikri yurdun her yanında kol gezerken; yumruğunu Anadolu’nun bağrına vurup siz kimsenin kölesi değil kendi kendinizin efendisi olacaksınız demektir.
Cumhuriyet: kendi kendini yöneten bir milletin oyları ile seçilip milletin kurumlarını, mallarını ele geçirmek, milletin ortak paydası olan her şeyi himayesi altına alıp dilediğince şahsi çıkar ve menfaatleri doğrusunda kullanmak, kullandırtmak değil, milletin seçimine saygı duyup milletin malını, mülkünü, kurumunu devletini, millet için geliştirmek, büyütmek, millet uğrana-yararına harcamaktır.
Cumhuriyet; toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır, sözündeki gibi bu topraklar uğruna ölenlerin anısına sahip çıkan, onların geride bıraktığı yetimlere Rabbimden kutsal emanetmiş gibi davranan, onları doyuran, ev yurt sahibi eden, namuslarını koruyan, haklarına sahip çıkan, aralarında adaleti ve hukuku sağlayan, onların sağlık ve eğitimleri ile ilgilenip onları aydınlatan, geliştiren, büyüten, bu ülkenin her vatandaşına benim öz evladımdır diyen Mustafa Kemal’in ölümsüz anısıdır.
Cumhuriyet: ona ceddim diyen, ona liderim diyen, ona öğretmenim diyen, ona komutanım diyen, ona babam diyen, ona Atam diyen ona Türküm diyen yani Türklüğün; mertlik, yiğitlik olduğunu bilerek Atatürk’üm diyen vatan evladına, atasından hiçbir çıkar gözetmeksizin verilmiş, emanet edilmiş eşsiz benzersiz bir evdir, bir saraydır, koca bir armağandır… İşte o yüzden 29 Ekim bu millete bir bayramdır.
Bizim huzurumuz ve özgürlüğümüz için başlarını taşın altına koyan, Atalarımızı saygı ve rahmetle bu mutlu günde tekrar yadedip hepinizin bu kutsal, bu en gerçek bayramını, hepinizin kayıtsız şartsız egemenliğinizi en samimi duygularımla kutluyorum. Saygılarımla… !denizbatu!