‘Çikolata kisti’ adını, görüntüsünün sıcak çikolatayı andırmasından alıyor. Çikolata kisti kimi zaman çok şiddetli sancılarla kişinin hayatını zehir edebilen kimi zaman da hiçbir belirti vermeden ilerleyen bir hastalık. Hastalığın kapısını çaldığı kadınlar, şikâyetlerine bakarak iç hastalıklarından fizik tedaviye dek birçok bölüme başvurabildiğinden zaman kaybına da çok müsait bir. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre çikolata kistine doğru teşhisin konulması ortalama 6 yılı bulabiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Gürkan Zorlu bizler için çikolata kistini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
“HİÇBİR ŞİKÂYETE YOL AÇMADAN SİNSİCE İLERLEYEBİLİYOR”
Gürkan Zorlu çikolata kisti hakkında, “Bir toplu iğne ucu kadar olup şiddetli sancılardan göz açtırmadığı da oluyor, bir limon büyüklüğünde olup tek bir belirti vermeden sinsice ilerleyebildiği de.” Dedi. Zorlu, hastalığın adının endometriozis ve kist formu endometrioma olduğunu ancak halk arasında çikolata kisti olarak bilindiğini belirtti. Prof. Dr. Gürkan Zorlu çikolata kistine dönüşebilen endometriozis hastalığını “Bir cilt bozukluğu olan sivilce gibi değişikliklerin, karın içini saran zarda olmasıdır. Küçük küçük sivilce görünümünde olabildiği gibi çıban gibi kocaman da olabiliyor. Bu kistlerin içinden sanki çikolata çeşmesi gibi bir madde boşalıyor.” sözleriyle açıklarken, bel ve kasık ağrısı görünümlü ağrılara yol açabildiğini, ancak kimilerinde de hiçbir şikâyete yol açmadan sinsice ilerleyebildiğini söylüyor.
‘KARNIMIN İÇİNDE ŞİŞKİNLİK, GAZ VAR’
Prof. Dr. Gürkan Zorlu: “Çikolata kisti olan kadınlar; ‘Karnımın içinde bir şey var’, ‘Karnımda şişkinlik hissediyorum’, ‘Karnımın içerisinde gaz var’ gibi şikayetlerinden ve şiddetli karın ağrılarından yola çıkarak doğru adresi bulana kadar yani bir kadın hastalıkları hekimine başvurana kadar, başka bölümlere gidebiliyor. Çoğunlukla İç hastalıklarına, gastroenteroloğa hatta fizik tedaviye yöneliyorlar. Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir araştırma, ultrasonda da kimi zaman görülmeyebilen çikolata kistine teşhis konulmasının ortalama 6 yılı bulabildiğini ortaya koyuyor.” dedi. Prof. Dr. Gürkan Zorlu, küçük olan yumurtalık hadiseleri en iyi teknolojik görüntüleme cihazlarıyla bile bazen görülemediği ve yorumlanamadığı için bu şikâyetlerin devamlı çeşitli branşlarda araştırıldığını ifade etti.
“AĞRILI CİNSEL YAŞAMA YOL AÇABİLİYOR”
“Çikolata kisti bazı kadınlarda bağırsak alışkanlıklarının değişmesine neden olabilirken, bazılarında ağrılı cinsel yaşama yol açabiliyor.” diyen Zorlu, çoğu kadının cinsel ilişki sırasında oluşan ağrının bir hastalıktan kaynaklanabileceğini bilmediğinden bu şikâyetlerini uzmana açmaktan kaçındığını belirtti. Bu durumun hastalığın önemli belirtileri arasında yer aldığına dikkat çeken Zorlu, “Hastalık kimi zaman da ‘çocuğum olmuyor’ şikâyetiyle uzmana danışıldığında ortaya çıkabiliyor. Modern tıpla çikolata kistine yaklaşımlarının değişmeye başladı. Eskiden ‘bu daha küçücük, ameliyat etmeyelim’ dediğimiz çikolata kistlerini hastanın şikayetlerini de dikkate alarak ameliyat etmek durumunda kalabiliyoruz. Ama 25 yaşındaki bir hasta ile 40 yaşındaki bir hastanın tedavisi farklı olacaktır.” dedi. Zorlu, ilaç tedavisi yerine cerrahi operasyon gereken hastalarda laparoskopik yani kapalı ameliyat uyguladıklarını, bunun hastaya pek çok avantaj sağladığını söyledi.
“TEKRARI OLABİLİR”
Prof. Dr. Gürkan Zorlu, “Tedavi genelde hastanın çocuğu olup olmamasına, hastalığının evresine ve en belirgin bulgunun ne olduğuna bağlı olarak planlanır. Endometriomalar yani çikolata kistleri cerrahi gerektirirken, bugüne dek yapılan çalışmalar göstermiştir ki bu hastalık tıbbi tedavilere cevap veriyor gibi görünse de yeniden çıkabiliyor. Ancak iyi bir cerrahi sonrası hastalık tekrarı az görülüyor ve kapalı cerrahi sayesinde de hastalar çabuk iyileşip işlerine bile birkaç gün içinde dönebildiği gibi, estetik olarak da avantaj sağlıyor.” dedi.