Genel Başkan Ekrem Erdem öncülüğünde kurulan Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED), Dil ve Edebiyat dergisinde Şiir Derneği Başkanı ve TDED Eğitim ve Kültür İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gazeteci Yazar Nevzat Bayhan, yayın yönetmenliğini Üzeyir İlbak’ın yaptığı Dil ve Edebiyat dergisindeki yazısında Fetih dili, fethin dîli’ başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Fetih'in gönüllere hitab eden, kırgın vicdanları tamir, küskün ruhları ihya, dargın insanları hayata kazandırma dili olduğunu söyleyen Bayhan, “Fetih insanın ortak evrensel değerlerini bayraklaştıran bir dîldir.”dedi. Bayhan’a göre “Fetih dîli barış yüklü, huzur renkli, mutluluk bedenlidir.”
Gökkuşağına yeni renkler
İstanbul’un fethi ile birlikte Fatih’in azınlıkları sindirmek yerine yerel dillere olağanüstü değer verdiğini, çeşitli dil ve dinlerden insanları İstanbul’a çekerek bu gökkuşağına yeni renkleri kondurarak barış dilinin ahengini oluşturduğunu söyleyen Bayhan sözlerine şunları ekledi: “Mücadeleler zafer içindir, gayretler sonuca ulaşmak, cehd ve azim hedefe varmak içindir. Nihai noktada maşukunu bekleyen hedefe ulaşma, aslında çok daha önemli bir hedefi (aşkı) içinde bulundurma lisanıdır.”
Fetih dili medeniyet dilidir
Nevzat Bayhan ‘Fetih dili, fethin dîli’ yazısında fetih dilinin; eğitimde, ticarette, şiirde, edebiyatta, bilimde kendini göstererek bir medeniyet dilinin adı olduğunu vurguladı. Öte yandan Bayhan; Fatih’in İstanbul’u Fethederken kullandığı dilde; Mekke’yi fetheden Hz. Muhammed’in (sas) affediciliği, müsamahası, mağluplara sonsuz haklar bahşetme ve civanmertliği gibi yüksek hasletlerin mündemiç olduğunu, Bizans’ın merkezi Konstantiniyye’ye mağrur ve imha eden bir diktatör değil kalpleri ve mekânları imar eden adil bir sultan olarak girdiğini ifade etti.
Bayhan, Dil ve Edebiyat dergisindeki yazısını şu sözleriyle tamamladı: “Fetih Dili, adaletin uygulanması, düşünce özgürlüğünün son sınırına kadar ikâmesi, mazlum ve mağdurların yaralarının sarılması, acılarının dindirilmesi, kimsesizlerin sahiplenilmesi muhtaçların ihyası ve zayıfların kollanmasını dünyada hükümferma etme dilidir.”