Ekonomistler, daralan talebe rağmen enflasyon tehlikesinin devam etmesinin MB'nin faizi sabit tutma kararında etkili olduğunu belirtiyor. Dün toplanan MB Para Politikası Kurulu (PPK) politika faizini yüzde 8.25'te sabit tutma kararı aldı.
Murat Uysal'ın Başkan olmasıyla başlayan seri faiz indirimleri kapsamında Merkez Bankası son 9 toplantıda toplam 1.575 baz puanlık faiz indirimine giderek, faizi yüzde 24'ten yüzde 8.25'e düşürdü. Ekonomistler, MB'nin bu toplantıda da 25 baz puanlık faiz indirimine gitmesini bekliyordu.
RİSKLER ARTTI
MB'den yapılan açıklamada koronavirüs salgını nedeniyle çekirdek enflasyon göstergelerinin eğiliminde “bir miktar yükseliş” olduğuna dikkat çekilerek, “yılın ikinci yarısında talep yönlü dezenflasyonist etkilerin daha belirgin hale geleceği değerlendirilmektedir” denildi.
“MB'nin artan enflasyonist endişeleri dikkate aldığı görülüyor” diyen Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan, “Bundan sonra faiz indirimi olsa bile oldukça sınırlı oranlarda yapılacaktır” değerlendirmesini yaptı.
BORÇLANMA FAİZİNİ KAMU BANKALARI BELİRLİYOR
Merkez Bankası'nın (MB) kararını Ekonomist Uğur Gürses, “O kadar gaza basmışız ki; ‘Enflasyon fena geliyor, duralım' kararı” diye yorumlarken, Bluebay Asset Management Stratejisti Timothy Ash de “TCMB, diğer merkez bankalarının aksine enflasyon yaratmada kesinlikle mükemmel bir sicile sahiptir” dedi.
“Enflasyonun durgunluk döneminde bile düşmediğini gören MB, faizi değiştiremedi” yorumu yapan Ekonomist Dr. Oğuz Demir ise “İşin tuhaf tarafı, politika faizinin talep ve enflasyon açısından önemi yok. Zira piyasada borçlanma faizini kamu bankaları eliyle hükümet belirliyor” ifadelerini kullandı.