AK Parti'nin milletin partisi olduğunu vurgulayan Erdoğan telekofrenas yöntemiyle katışdığı AKP İstanbul İl GençlikKolları Kongresi'nde şunları söyledi:
''AK Parti, yegane sahibi millet olan bir siyasi parti, yegane temsilcisi millet olan bir siyasi harekettir. AK Parti yoksulların, yolda kalmışların, fakir fukaranın, garip gurebanın partisidir. AK Parti, Eyüp'teki işçinin, Kağıthane'deki yoksulun, Bakırköylü esnafın, Pendik'te zanaatkarın, Çatalca'da sanayicinin, Üsküdar'da öğrencinin, Sarıyer'de hanım kardeşlerimizin, Fatih'te gençlerin partisidir. AK Parti, 81 vilayette Türk'ün, Kürt'ün, Çerkez'in, Boşnak'ın, Arap'ın, Laz'ın, Gürcü'nün, Roman'ın, Sünni'nin, Alevi'nin, kısacası tüm etnik grupların, tüm inanç gruplarının, tüm renklerin partisidir. Altını çizerek ifade ediyorum, AK Parti, belli zümrelerin partisi değildir. AK Parti seçkinlerin partisi değildir. AK Parti belli çevrelerin hele hele çetelerin partisi hiç değildir.''
AK Parti'yi nasıl millet kurduysa, ona istikamet çizen, rota çizen, kılavuzluk edenin de sadece ve sadece millet, milletin mahşeri vicdanı, ortak aklı olduğunu herkesin bilmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şunları ifade etti:
''Bizim milletin huzurunda boynumuz kıldan incedir. Onun haricinde hiç kimsenin huzurunda eğilmeyiz, hiç kimsenin önünde boynumuzu bükmeyiz, hiç kimseye eyvallah demeyiz. Milletin emanetini taşıyoruz. Biz omzumuzda kutsal, mübarek ve son derece kıymetli ve hassas bir emanet taşıyoruz. Biz her zaman diyoruz ki, Türkiye kazanacaksa biz kaybetmeye razıyız. Biz hiçbir zaman AK Parti'nin politik kazanımını düşünerek basit siyasi hesaplarla hareket etmedik. Her zaman Türkiye'nin menfaatini, selametini düşünerek hareket ettik. 9 yıl boyunca milletten aldığımız güç ve yetkiyle milletin emanetine uzanan elleri elimizin tersiyle ittik, bundan sonra da böyle olacak. Her ne pahasına olursa olsun milletin emanetine sahip çıkmaya, milletin çıkarını her türlü siyasi hesabın üzerinde tutmaya devam edeceğiz. 9 yıl içinde kirli senaryoları deşifre ettik, 9 yıl boyunca demokrasiye müdahale girişimlerini boşa çıkardık, 9 yıl boyunca çetelerle yılmadan, yıkılmadan mücadele ettik. Unutmayın, bugün Türkiye demokratikleşiyorsa, şeffaflaşıyorsa çetelerle, karanlık odaklarla terör örgütleriyle amansız bir mücadele veriliyorsa tamamen AK Parti iktidarının kararlı iradesinin cesaret ve azminin bir neticesidir. Türkiye'nin demokratikleşme mücadelesi sadece iktidar partisinin değil, tüm partilerin, sivil toplum örgütlerinin, medyanın, iş dünyasının, tek tek tüm vatandaşların içinde yer almaları gereken bir süreçtir.''
Başbakan Erdoğan, bu ülkede geçmişte yapılan hataların millete ve ülkeye de çok ağır bedeller ödettiğini belirterek, bu bedellerin de tekrar tekrar ödenmesine, millete yeniden ağır faturalar ödetilmesine razı olmayacaklarını söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''İşte onun için 'gençlik' diyoruz. İşte onun için en büyük yatırımı yeni nesillere, gençlere yapıyoruz. İyi eğitim almış, en modern altyapıya kavuşmuş, bilgi ve hikmetle donanmış bir gençlik için tüm imkanları seferber ediyoruz. Dünya ile rekabet edebilen, dünyayı yakından takip eden, meselelere sahip çıkan, bir ayağı bu topraklarda, diğer ayağı ile alemleri gezen bir gençlik tahayyül ediyoruz. En önemlisi de milli, manevi değerlerine sahip çıkan, onları yaşatan, geleceğini geçmişinden aldığı güç, gurur ve ilhamla şekillendiren bir gençlik tasavvur ediyoruz. Ben şu anda Abdi İpekçi Kapalı Spor Salonu'ndaki gençliği böyle bir gençlik olarak karşımda görüyorum. Türkiye'nin aydınlık gençliğini ve geleceğini bir daha selamlıyorum. AK Parti İstanbul gençliğini, sizin şahsınızda ülkemin tüm gençlerini muhabbetle selamlıyorum. İstanbul İl Gençlik Kollarının Kongresine başarılar diliyorum. Yeni görev alacak kardeşimize Allah yar ve yardımcısı olsun. Yolunuz ve bahtınız açık olsun.''