Covid-19 iznindeki açık cezaevi mahkûmlarına kalıcı bir çözümün bulunması gerektiğini belirten araştırmacı yazar Hüseyin Demir, Türkiye yüzyılında vatandaşa temiz bir sayfa açılmalı çağrısı yaptı.
Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesi 289 bin 974 kişi olmasına rahmen Ocak 2023 sonu itibariyle cezaevlerinde 341 bin 497 kişi bulunduğunu kaydeden araştırmacı yazar Hüseyin Demir, “Türkiye yüzyılı çerçevesinde Cumhuriyetin 100. yılında toplumsal barış, huzur ve güçlü toplum yapısına katkı sunacak, eşitlik ve adaletli bir af gündeme gelmesi gerektiğini” belirterek şunları söyledi:
İzinlerin uzatılması çözüm değil, kalıcı çözüm bulunmalı
Bilindiği üzere son olarak yapılan açıklamada Adalet Bakanlığı, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, açık cezaevi mahkûmlarının izinlerin 31 Temmuz'da biteceği bildirilmişti. Bazı haber kaynaklarında Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un, acil çözülmesi gereken konulardan birinin, Covid- 19 iznine gönderilen hükümlülerin durumu olduğunu ve infaz iyileştirme ya da af gibi konuların önümüzdeki günlerde masaya yatırılacağı yönünde işaret verdiğine dair haberlerin yaklaşık 120 bin mahkum ve ailelerinin umudunu artırdığını görmekteyiz. Açık cezaevinden izne giden mahkumların büyük bir bölümü yeniden işini ve düzenini kurdu. Kimi evlendi, kimi başka şehir e taşınarak yeni iş kurdu, kimi zar zor bir iş buldu, kimi de hala iş arayışında ve üstelik 3 yıl gibi uzun bir dönemde topluma adapte olmuş bu kadar insanı, cezaevine gönderip topluma adapte olmalısın yönünde bir girişimin, ne topluma ne de bu insanlara bir faydası olmayacaktır. Açık cezaevi izinlerine kesin çözümün şart, olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye yüzyılı çerçevesinde Cumhuriyetin 100. yılında toplumsal barış, huzur ve güçlü toplum yapısına katkı sunacak, eşitlik ve adaletli bir af kanununun meclis gündemine gelmesi gerektiğini ve af düzenlemesi ile birlikte infaz düzenlemesinde ve adli sicil kanununda değişiklik ile birlikte bir seferliğine adli sicili 8 milyon vatandaşa temiz bir sayfa açılmasının Cumhuriyetin 100. yılında toplumsal barış, huzur ve güçlü toplum yapısına büyük katkıları olacaktır.’ dedi.