Kendisi ile ilgili röportaj öncesi yaptığımız araştırmalarda, Sırma’nın kendi bütçesinden okullara konferans salonu yaptırmaktan tutun da, otomotiv ile ilgili eğitimin kalitesinin arttırılması amacıyla laboratuarlar kurmaya götürecek kadar eğitime inanan ve sektörü seven, bu amaçla çevresini örgütlemekte de oldukça başarılı olan birisi olduğunu öğrendik.
Otomotiv sektörünün geleceğinde çok önemli bir rolü olacağına inandığımız Sırma’nın, dilden dile yayılan başarılarının en gür sesli yansıması olacağına inanmaktayız.
Üniversitelerde eğitim ve konferanslar veren ve halen davetler alan Sırma, CCS Uluslararası Kalite Yönetim Sistemleri Belgelendirme ve Enmac
Eğitim ve Danışmanlık Şirketi’nde baş denetçi olarak denetim, eğitim, danışmanlık hizmeti veriyor.
Eğitim ve Danışmanlık Şirketi’nde baş denetçi olarak denetim, eğitim, danışmanlık hizmeti veriyor.
Başarınızın sırrı nedir?
Başarılı gördüğünüz için öncelikle teşekkür ediyorum. Henüz alınacak çok yol ve yapılacak çok iş var. Eğer bir başarı varsa, başarının sırrı yaptığın işi sevmekten ve saygı duymaktan geçiyor. Tek başına sevmekte yetmiyor. İyi bir eğitim altyapınız ve araştırmacı ruhunuz olması gerekiyor. Tabi başarının çalışmaktan önce geldiği tek yer sözlüklerdir. Başarılı olmak için çok çalışmak gerekiyor. Donanımlı olmak kadar çalışmakta bir o kadar önemli ve vazgeçilmez unsurdur. Keyif alarak ve çok çalışarak bir işi yapıyorsanız, başarı kendiliğinden geliyor.
Citroen Markası çatısı altında satış sonrası hizmetler de müşteri memnuniyeti konusunda tüm Türkiye’de yıllardır şirketiniz birinci. Bize işin incelikleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Bir çok şirket hangi sektörde faaliyet gösterdiğinin hiçbir önemi olmaksızın müşteri memnuniyetinin nasıl sağlanacağı ve sürekli kılınacağı konusunda önemli çalışmalar yapmaktadır. Bu şirketlerin bir kısmı başarıyı kurdukları sistem üzerinden, bir kısmı ise gösterişli yapılarından ve kurumsal görünüşlerinden elde etmeye ummaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki, bir şirketin en önemli varlığı entelektüel sermayesidir. Bu günkü adıyla insan kaynağıdır. Çok yalın bir ifadeyle; bir insana bir işin nasıl yapılacağını öğretebilirisiniz, ancak gülmeyi, samimiyeti ve sosyal iletişim becerilerini sonradan kazandıramazsınız. İşe alım süreçlerinde müşterilerimiz ile temas kuracak departmanlarımızdaki çalışanlarımızı, sektör tecrübeleri üzerinden ağırlıklı olarak değerlendirmeyiz, bu yaklaşım sürekli başarımızın en önemli unsurlarından birisidir. Çalışanlarımızın bir kısmı ilk işe alındıklarında otomotiv hakkında hiçbir bilgisi olmayan ancak gülmeyi bilen samimi ve içten insanlardı.
İnsanlar neden lüks otomobilleri tercih etme eğilimindeler?
Tarih boyunca binek dendiği zaman, safkan, soylu, büyük ve güçlü, alımlı gösterişli atlar, akla gelir. İmparatorlar, krallar, sultanlar binek atlarını hep bir gösteriş ve güç simgesi olarak kullanmışlardır. Bunun için özel atlar yetiştirmişlerdir. Hatta Fatih Sultan Mehmet bile genellikle başka atlar kullanmasına rağmen, İstanbul’un fethinin ihtişamını göstermek amacıyla, özellikle oldukça heybetli, son derece güzel ve güçlü görünümlü bir kır at ile surlardan girmeyi tercih etmiştir. Otomotivin icadı ve yaygınlaşması ile o günün atlarının yerini, bugünkü binek otomobiller almıştır. Hatta o kadar önemli bir hal aldı ki, başlangıçta insanoğlunun hayatla mücadelesine kolaylık sağlama aracı olan bu otomobiller, günümüzde, bir lüks, gösteriş ve adeta gücün simgesi oldular.
“Otomobil artık bir insan giysisi”
Geçmişte neden soylu, güçlü ve büyük atlar tercih ediliyordu ise, aslında günümüzde de lüks ve konforlu araçlar aynı sebeplerle tercih ediliyor. Marshall Mc Luhan, 1964 yılında yazdığı The Extencion Of Man adlı kitabında, otomobil için “o artık bir insan giysisi” cümlesini kullanır. Bu giysi ne kadar kaliteli ve gösterişli ise sizi de o ölçüde kaliteli ve gösterişli gösterecektir. İnsanlarda da bu yönde bir algı oluşturacaktır. Otomotiv satıcıları da bu segmenti pazarlarken, büyük görünmek, asil olmak, hızlı algılanmak, güvenli olduğunu göstermek ve prestijli gibi algılar oluşturmaya yönelik yaklaşımları ve mesajları etkin biçimde kullanırlar.
Tercihi reklam mı konfor mu belirliyor?
Otomobil reklamlarının tüketiciler üzerindeki etkisi yadsınamaz. Doğru reklam doğru insana arabayı kullanmadan önce onu yaşama imkânı sunar. Burada önemli olan satın alınacak aracın nasıl göründüğünden çok, nasıl gösterildiğidir. Tüketici talebi belli bir noktaya odaklatıldığında konfor satın alma nedenlerimiz arasında olduğu yerden daha geriye gider. Bir tüketici eğilimi olarak şunu söyleyebilirim ki, örneğin bir iş adamı olarak tanımladığı kişisel profilinin özelliği olan özgür, yalnız ve güçlü kavramları ile aynı tüketicinin satın almayı planladığı otomobili fikren eşleştirip kendini satın alma noktasında motive edebilir. Ancak otomobilin lansmanında hayalini kurduğu o aracın bir aile aracı olarak sunulması satın alma motivasyonu için olumsuz bir etki yaratabilir. Tercihi bence insanlara ürünü nasıl sunduğunuz ve insanların o anki ruh hali belirliyor.
Elektrikli araçlar için ne söylemek istersiniz?
Elektrikli araç pazarının, önümüzde ki 10 yıl içerisinde toplam pazarın yüzde 8-10’u arasında olacağı tahmin edilmektedir. Elektrikli araç üretiminde en önemli konu araçların kat edebildikleri mesafedir. Bu mesafe bu gün 180-200 kilometre civarındadır. Araçların mevcut yapıları değiştirilmeden (aerodinamik) en az 4 kişilik yolcu kapasitesi ile kat edebilecekleri bu menzil aracın satış ve kullanım koşulları için yeterli değildir.
VOLKAN SIRMA KİMDİR?
Sırma, 1982 yılı İstanbul doğumlu. Otomotiv Motor Meslek Lisesi mezunu olarak, 1998 yılında sektörde mekanik teknisyenlik ile iş hayatına başlamış. 2001 yılına kadar otomotiv sektöründe değişik pozisyonlarda çalışarak yöneticiliğe kadar yükselmiş. Sırma, 2001-2004 yılı arasında askerlik ve eğitim hayatını tamamlamış, Sakarya Üniversitesi Otomotiv Bölümü’nden birinci olarak mezun olmuş ve otomotiv sektörüne tekrar dönmüş. 7 yıl içerisinde sektörün önde gelen markaları Volvo, Hyundai, Mitsubishi ve Citroen firmalarında Servis Müdürlüğü, İş Geliştirme ve Proje Müdürlüğü’nden Genel Koordinatörlüğe kadar yükselmiş.
Röportaj: Gürkan Kartal
Otomotiv ve Turizm Bölüm Sorumlusu