Mısır Çarşısı davasında İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hazırlanan gerekçeli kararda, patlamanın bomba patlaması sonucu gerçekleştiği belirtildi. Gaz birikiminde meydana gelen patlamaların özelliklerinin anlatıldığı gerekçeli kararda, Pınar Selek'in 'Sokak Sanatçıları' adlı atölyede bomba hazırladığı ve sanığın ilk ifadelerinde bunları kabul ettiği kaydedildi.
Mısır Çarşısı’ndaki patlamanın gaz birikimi sonucu meydana geldiğine dair delil bulunmadığını ifade eden mahkeme, gaz patlamalarında belli bir patlama merkezinin olmadığını, ancak bu olayda belli bir patlama merkezinin bulunduğunu belirtti. Gaz birikimi sonucu meydana gelen patlamalarda patlama basıncının her yerde eşit olacağı belirtilen kararda, bu olayda ise basınç etkisinin her yere eşit olarak etki yapmadığının açıkça görüldüğü kaydedildi. Bununla birlikte patlama merkezi olarak belirlenen yerde basınç etkisi nedeniyle malzemelerde parçalanma ve kopmalar, duvarda daha fazla hasar oluştuğu anlatılan kararda, patlama merkezinden uzaklaştıkça hasarın azaldığı ifade edildi. Gaz birikimi sonucu meydana gelen patlamalarda olayın meydana geldiği yerin tamamında is ve kavrulma (siyahlaşma) olması gerekirken, bu olayda ise is ve kavrulmanın sadece patlama merkezi olarak tarif edilen yerin etrafında oluştuğu anlatıldı. Raporlara dayanarak benzer gerekçeleri sıralayan mahkeme, değerlendirmesinde gaz birikmesi sonucu meydana gelen patlamalar sonucu ortaya çıkması gereken özelliklerden hiçbirisinin bu olayda meydana gelmediğini kaydetti.
Mısır Çarşısı patlamasıyla ilgili davanın gerekçeli kararında, sanık Pınar Selek'in 'Sokak Sanatçıları' adlı atölyede bomba hazırladığı da ifade edildi. Selek'in bu atölyeden çıkarken yakalandığı hatırlatılan gerekçeli kararda, Selek’in üzerinde ve atölyede patlayıcı yapımında kullanılan malzemeler ele geçirildiği, Selek’in emniyet, savcılık ve nöbetçi hakimlikte verdiği ifadelerinde örgütsel konumu ve patlayıcı madde bulundurma suçları yönünden beyanlarda bulunduğu ve atılı suçlamaları kabul ettiği vurgulandı. Sanık Selek'in terör örgütü PKK'yı incelemek amacıyla Fransa ve Romanya'ya gittiği, örgüt yöneticisi ve üyeleriyle bir araya geldiği ifade edilen gerekçeli kararda, Selek'in siyasi eğitim aldığı da kaydedildi. Selek'in örgüt elemanlarına Abdullah Öcalan'la görüşmek için Suriye'ye gitmek istediğini söylediği, bu talebinin ilk etapta kabul edilmediği gerekçeli kararda yer aldı.
Örgüt tarafından araştırılıp sorgulandıktan sonra örgüt üyelerinin Selek’e Öcalan’la görüşmek için belli bir birikim ve örgütsel manada kendisini yetiştirmesi gerektiğini söylediği ifade edildi. Gerekçeli kararda, Selek’in daha sonra Türkiye’ye döndüğü belirtildi.
Fransa'daki örgüt mensuplarının Türkiye' ye dönen Selek’in çevresinden faydalanmak istedikleri ve bu amaçla sanıktan örgütsel konularda yardım istedikleri belirtildi. Sanığın da bunu kabul ettiği, Türkiye'ye döndükten sonra Fransa'da tanıştığı 'Doğan' kod adlı Berzan Öztürk'ün verdiği telefon numarası ile diğer sanıklarla irtibata geçtiği kaydedildi. Selek'in 'Azat' kod adlı sanık Abdulmecit Öztürk ile birçok kez 'Sokak Sanatçıları Atölyesi' adlı yerde birlikte bomba yaptıkları belirtildi. Yakalanmadan önce Selek'in polis tarafından takip edildiğinin anlatıldığı kararda, "Sanığın bu bürodan çıktıktan sonra yakalandığı, üzerinde taşıdığı çantasında yakalama ve el koyma tutanaklarında sayılan bomba malzemelerinin ele geçirildiği, yine sanığın faaliyette bulunduğu 'Sokak Sanatçıları' isimli atölyede tutanaklarda yazılı bombalar ve örgütsel malzemelerin bulunduğu" ifadeleri yer aldı.
Sanığın polis, savcılık ve sorgu ifadelerinde örgütsel konumu ve patlayıcı madde bulundurma suçları yönünden beyanlarda bulunduğu ve atılı suçlamaları kabul ettiği vurgulandı. Selek'in emniyette verdiği ayrıntılı ifadesini savcılık ve sorgu sırasında da kabul ettiği hatırlatıldı. Sanığın yargılama sırasında mahkemedeki ifadelerinde suçlamaları kabul etmemesini inkara yönelik savunma olarak değerlendiren mahkeme, "Sanığın kolluk, savcılık, sorgu ifadeleri, aynı dosyada yargılanan ve mahkememiz kararında beyanları yazılı diğer sanıkların aşamalardaki beyanları, müşteki ve tanık anlatımları, yakalama ve el koyma tutanakları, yüzleştirme tutanakları, ekspertiz raporları, hükme esas alınan bilirkişi raporları, yer gösterme tutanakları karşısında itibar edilemeyeceğinin anlaşıldığı, ‘Leyla’ kod sanık Pınar Selek'in bu dosya kapsamında yargılanan sanıkları organize ettiği, yönlendirdiği, eylem talimatları verdiği, onlara kod adı verdiği, örgüt adına vahamet arz eden eyleme katıldığı, örgüt içerisinde yönetici konumunda olduğunun anlaşıldığı" ifadelerine yer verdi