Erdemli, “Hiçbir gerçek yönü ve güncelliği bulunmayan bu iddiaların 28 Şubat mağdurlarından olan müvekkilime karşı, yine bir 28 Şubat günü haber yapılması, kamuoyunca oldukça manidar olarak kabul edilmektedir. Anlaşılan haberi hazırlayan kişiler, bu tutumlarıyla 28 Şubat’a, darbelere özlem duyduklarını dile getirmeye çalışmaktadırlar.” dedi.
Avukat Orhan Erdemli imzasıyla yapılan açıklama şöyle: “Cumhuriyet gazetesinin 28 Şubat 2013 tarihli nüshasında yayınlanan ‘Gülen’in gizli bağları’ başlıklı haberde muhterem Fethullah Gülen hakkında ortaya atılan iddialar gerçeklere aykırı bulunmaktadır. Sayın Gülen’in hiçbir gizli bağı bulunmadığı gibi, söz konusu haberde Milli İstihbarat Teşkilatı raporu olarak sunulan iddiaların da hiçbir gerçek yanı bulunmamaktadır. İlgili haberde ortaya atılan ‘CIA, Çiller Özel Örgütü, Haluk Kırcı’ vesair bağlantılara ilişkin iddialar bütünüyle asılsız ve dayanaksızdır.
Kamuoyunca bilindiği üzere bu iftiralar, 1996 yılında Susurluk’ta gerçekleşen malum kaza sonrasında önce Aydınlık gazetesinde ortaya atılmıştır. Sonrasında, Aydınlık gazetesinin kurucusu ve Ergenekon davasının sanığı Doğu Perinçek, bu haberleri dönemin Cumhurbaşkanına bir dosya olarak bizzat vermiştir. Cumhurbaşkanı ise bu dosyayı MİT’e göndermiş, dosya MİT tarafından dönemin Başbakanına sunulmuştur. Yani Aydınlık gazetesinin bizzat kendi hazırladığı ve Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık makamlarına taşıdığı iftiraları, bugün MİT raporu gibi Cumhuriyet gazetesine taşınmıştır. Aydınlık ve Cumhuriyet gazeteleri, müvekkilim aleyhindeki yazıları birbirinden alarak, gerçekleri ters yüz etmeye ve kamuoyunu yanıltmaya çalışmaktadırlar.
‘AYDINLIK GAZETESİ, MÜVEKKİLİME TAZMİNAT ÖDEMEYE MAHKUM EDİLMİŞTİR’
Oysa bu iftiraları yıllar önce MİT raporu diye sunarak haber yaptığı zaman Aydınlık gazetesi aleyhinde Beyoğlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açılmıştır. Yapılan yargılama sonucunda, davalıların gerçek dışı iddialarla Sayın Gülen’in kişilik haklarını ihlal ettiği tespit edilmiş ve aleyhlerinde manevi tazminata hükmedilmiştir. Söz konusu karar Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nce oy birliği ile onanarak kesinleşmiştir.
Ancak Aydınlık gazetesinin bu iftiraları tekrar yayınlaması nedeniyle bu kez İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde kamu davası açılmıştır. Bu davalar sonucunda sanıklar suçlu bulunmuş ve sanıklar çeşitli cezalara mahkum edilmiştir.
Söz konusu davalarda mahkemeler, MİT’e böyle bir rapor olup olmadığını sormuştur. MİT Müsteşarlığı ise mahkemelere gönderdiği cevabi yazılarda, rapor olarak anılan bilgi notunun Doğu Perinçek tarafından Cumhurbaşkanlığı makamına verilen dosyanın incelenmesinden ibaret olduğunu bildirmiştir.
Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı da (MASAK) iddiaları araştırmış ve Ankara DGM Başsavcılığı’na sunduğu 20.07.2000 tarih ve ilgi sayılı yazısında ‘Fethullah Gülen ve arkadaşlarının 4208 sayılı Kanunun 2. maddesinde sayılan fiilleri işlemek amacıyla kara para elde ettiğine ve bu kara parayı akladıklarına dair herhangi bir bulguya rastlanmadığını’ bildirmiştir.
Bunca kesinleşmiş yargı kararına ve MİT ile MASAK’ın resmi makamlara sunduğu bilgilere rağmen, bu iddiaların yıllar sonra bu kez Cumhuriyet gazetesi tarafından sanki yeni olgular gibi tekrar ortaya atılması insan haklarına, yasalara ve basın meslek ilkelerine açıkça aykırı bulunmaktadır.
Hiçbir gerçek yönü ve güncelliği bulunmayan bu iddiaların, 28 Şubat mağdurlarından olan müvekkilime karşı, yine bir 28 Şubat günü haber yapılması kamuoyunca oldukça manidar olarak kabul edilmektedir. Anlaşılan haberi hazırlayan kişiler bu tutumlarıyla, 28 Şubat’a, darbelere özlem duyduklarını dile getirmeye çalışmaktadırlar. Saygılarımızla kamuoyunun takdirlerine sunarız.”