Türkiye Futbol Federasyonu tarihinin en önemli projeleri arasında yer alan Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla açıldı.
Yer teslimi 29 Mart 2013'te, temel atma töreni ise 9 Nisan 2013'te gerçekleştirilen Hasan Doğan Milli Takımlar ve Eğitim Tesisleri 450 günde tamamlandı.
Açılış törenine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, milletvekilleri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, TFF Başkanı Yıldırım Demirören ve Yönetim Kurulu üyeleri, Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, eski federasyon başkanları, Türkiye Futbol Direktörü Direktörü Fatih Terim, Milli Takım oyuncuları, merhum Hasan Doğan'ın ailesi, spor kulüplerinin başkan ve yöneticileri ile çok sayıda davetli yer aldı.
Tesis içinde kurulan dev çadırda gerçekleştirilen açılışta, konuşmaların ardından merhum Hasan Doğan'ın oğlu Selim Doğan sahnedeki Başbakan Erdoğan'ın yanına gelerek teşekkür etti. TFF Başkanı Demirören, Başbakan Erdoğan'a sırtında "R. Tayyip Erdoğan" yazılı 9 numaralı milli forma hediye etti. Demirören, Selim Doğan'a da sırtında "Hasan Doğan Kalbimizdesin" yazılı bir ay-yıldızlı forma verdi. Hediyelerin ardından tesisin açılışı için sahnede temsili kurdele kesildi.
Başbakan Erdoğan, açılışın yapıldığı yere kız ve erkek gelişim milli takımları oyuncularının oluşturduğu koridordan geçerek geldi. Erdoğan, açılış töreninin ardından A Milli Futbol Takımı oyuncularıyla bir süre sohbet etti. Başbakan
Erdoğan, açılış öncesinde tesislerdeki ana binayı gezdi.
Demirören: "Hasan ağabeyin değerli hatırası sonsuza dek yaşayacaktır"
TFF Başkanı Demirören, törende yaptığı konuşmada, bu tesisin Türk futbolunun her kademesinde gelişim ve başarı için atılan dev bir adım olduğunu belirterek, finansal anlamda da önemli kazançlar sağlayacağını vurguladı.
Toplam 190 bin metrekarelik alana 14 ay gibi bir sürede inşa edilen tesiste 18 bin metrekare kapalı alanda antrenman tesisleri, rehabilitasyon ve konaklama alanları ile hobi alanları bulunduğunu anlatan Demirören, "Her detayı düşünülen proje yalnızca Türkiye'nin değil Avrupa'nın da göz bebeği niteliğindedir. Karakteri; kişiliği ve spora olan tutkusuyla her zaman örnek teşkil etmiş rahmetli Hasan Doğan'ın adını vermiş olmak projeyi bir kat daha anlamlı kılıyor. Bu vesileyle, 6 yıl önce aramızdan ayrılan rahmetli Hasan ağabeyin değerli hatırası sonsuza dek yaşayacaktır" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın hizmet anlayışı, cesareti ve daima ileriyi hedefleyen duruşunun kendilerine rehberlik ettiğini kaydeden Demirören, "Biliyoruz ki hiçbir başarı kendiliğinden gelmez. Önemli olan o başarıları taşıyacak tesis hamleleri yapabilmek ve ülke için kalıcı eserler üretebilmek. Bu tesis altyapılardan A takıma, bütün mili takımlarımıza evsahipliği yapacak. Yeni yıldızların yetişmesine vesile olacaktır. 30 milyon dolara mal ettiğimiz bu proje, kamp ve kira giderlerinin ortadan kalkmasıyla federasyonumuzun yılda 15 milyon lira tasarruf etmesini sağlayacak" ifadelerini kullandı.
"Türk futbolunun kanayan yarası, sporda şiddet"
Göreve geldikten itibaren Türk futboluna hizmet adına yaptıkları çalışmaların meyvelerini almanın gururunu yaşadıklarını anlatan Demirören, spordaki şiddetin hala kanayan bir yara olduğunu dile getirerek şunları kaydetti: "Finansal anlamda tarihinin en güçlü dönemin geçiren federasyonumuz futbolun gelişimine katkı sağlayan bir yönetim anlayışını ilke edinmiştir. Ülkedeki gergin futbol ikliminin oluşturduğu suni gündemler nedeniyle futbola yapılan hizmetlerin çoğu maalesef gözardı edilmektedir. Sayın Başbakanım ve futbol ailesinin değerli üyeleri... Türk futbolunun kanayan yarasının sporda şiddet olduğunu üzülerek kabul etmek durumundayız. Futbol ailesi büyük bir ailedir. Bu ailenin her ferdinin üzerine düşen görevi yerine getirmesi arzu edilen huzur ortamının sağlamasında büyük önem taşımaktadır. Siz Sayın Başbakanımızın huzurunda bundan sonraki dönemde kulüp yönetimlerini sağduyulu açıklamalara, birleştirici mesajlara, 'ben değil, biz' anlayışını benimseyen bir yaklaşıma davet ediyorum.
Sayın Başbakanım... Futbol Federasyonu olarak bu ortamı yok etmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. 6222 sayılı yasanın uygulanması konusunda özellikle yargımızın hızlı işlemesi ve cesur kararlar alması en büyük beklentimiz. Sizden aldığımız destekle tüm bu sorunların üstesinden geleceğimize inancımız tam."
Bu tesisleri bir başlangıç olarak değerlendirdiklerini kaydederek, Türk futbolunu istikrara ve önemli başarıya taşıyacak başka tesislerin de sözünü veren Demirören, desteklerinden dolayı Başbakan Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, eski Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, yönetim kurulu arkadaşları ve maddi desteklerinden dolayı Spor Toto Teşkilatı'na teşekkür etti.
Terim: "İnşallah önemli başarılarla bu güzel tesisi taçlandırırız"
Türkiye Futbol Direktörü Terim, önemli başarılarla bu tesisi taçlandırmak istediklerini ifade etti. Tesisin yapımında emeği geçenlere teşekkür eden Terim, şöyle konuştu: "Sayın Başbakanımız da tesisin yapılmasında başrolü oynayanlardan birisi. Kendisine de teşekkür ediyorum. Hem futbol hem spor adına çok güzel bir tesis oldu. İnşallah biz de önemli başarılarla bu güzel tesisi taçlandırırız. Hasan Doğan'a tekrar Allah'tan rahmet diliyorum. Bu tesis onun adına yakıştı. Kısa bir süre federasyon başkanlığı yapıp da bu kadar gönüllerde olmak önemli bir şey. Bundan sonra artık burada kampa gireceğiz. Bu aynı zamanda ekonomik bir tasarruf demektir. Sporcularımıza daha rahat kendi evinde hissettirecek bir ortam oluştu."
Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç: "Bu tesisler dünya çapında vizyon açabilecek tesisler niteliğinde"
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nin dünya çapında vizyon açabilecek nitelikte olduğunu söyledi.
Bakan Kılıç, Riva'da, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı açılış töreninde yaptığı konuşmada, merhum Hasan Doğan gibi bir federasyon başkanıyla çalışmış olmaktan duydukları memnuniyeti dile getirerek, Doğan'ın verdiği emeklerin üzerine Türk futbolunu inşa ediyor olmanın kendilerini gururlandırdığını ifade etti.
Merhum Doğan'ın 143 günlük Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı döneminde bıraktığı izlerin hala hayatta olduğunu belirten Kılıç, şunları kaydetti:
"Gerçekten çok büyük bir yatırımla, 60 milyon lira değerindeki bir yatırımla ki, bunun 16. milyon lira civarındaki payı Spor Toto Teşkilat Başkanlığı tarafından desteklenerek yapılmış olan bu tesisler, dünya çapında vizyon açabilecek tesisler niteliğinde. Sayın Başbakanımızla beraber siyaset arenasında yürürken bize verdiği en büyük hazine vizyondur. Bu tesisler, inanıyorum ki hem Türk sporuna hem Türk futboluna büyük bir vizyon kazandıracaktır, çünkü dünyanın sayılı tesisleri arasındadır. Bununla gerçekten gurur duyabiliriz."
Temiz bir spor camiası ve temiz bir futbol için kararlılıkla çalışacaklarını ifade eden Kılıç, şöyle devam etti: "14-15 ay gibi kısa bir sürede bu tesisleri inşa etmeye kudreti olan ülkemizin ve spor camiasının genel olarak başka sıkıntılarla anılıyor olması bizi üzüyor. Bundan dolayı biz hep beraber, el ele, hem temiz bir spor camiası hem de temiz bir futbol için çalışacağız ve bu kararlılığımızdan da hiçbir şekilde geri adım atmayacağız. AK Parti hükümetleri döneminde, hem gençlik hem spor alanında çok büyük atılımlar oldu, çok büyük tesisleşme hamleleri gerçekleşti. Çok farklı politikalar hayata geçti. Burada, benden önce emeği geçen tüm bakanlarımıza teşekkür ediyorum. Ama tabii ki en büyük teşekkür Sayın Başbakanımızadır. Çünkü AK Parti hükümetleri döneminde çizmiş olduğu siyaset ve vizyonla, ülkemizin hem gençliğinin hem sporunun daha büyük daha hızlı ve daha kuvvetli yerlere gelmesi için çok büyük emek sarf ettiler."
Tesis inşa etmenin yeterli olmayacağını belirten bakan Kılıç, tesislerin içerisini sporcularla doldurabilmek için çalışmalar yaptıklarını anlatarak, "Çok genç nüfusa sahip bir ülkeyiz. Gerçekten sunulan imkanlar çok büyük. Yurt dışını gezdiğimiz zaman, Avrupa'ya, ABD'ye, Uzak Doğu'ya gittiğimiz zaman, bizlerin şu anda gençliğimize verdiğimiz imkanları dile getirdiğimizde, muhataplarımızın yüzünde bir şaşkınlık ifadesi oluyor. Hakikaten çok büyük maddi imkanlarla gençliğimizi desteklemek için gece gündüz çalışıyoruz. Ricamız şudur; gençlerimiz, sporcularımız kendilerine sunulan bu imkanı lütfen sonuna kadar değerlendirsinler, bu imkanlardan faydalansınlar" şeklinde konuştu.
2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda, A Milli Futbol Takımı'nın yaşattığı başarıyı hatırlatan bakan Kılıç, sözlerini şu ifadelerle noktaladı: "Bugün burada, Hasan Doğan ismini verdiğimiz bu tesisi açarken, 2008 yılını da hatırlamadan geçemeyeceğim. Avrupa Şampiyonası'nda Hırvatistan maçında, Sayın Başbakanımızla birlikte o maçtaydık, yaşanan atmosferi, güzelliği hatırlıyorum. İnşallah daha nice seneler, gelecekte futbolumuz büyük başarılara imza atacak. Bunları başarabilmek için rahmetli Hasan Doğan ağabey gibi insanların olması gerekiyor. Tekrar, bu tesisin yapımında emeği geçen herkese, Futbol Federasyonu çalışanlarımıza, benden önceki bakanımız Sayın Suat Kılıç'a ve hepsinden önemlisi Türk futboluna ve Türk sporuna bu vizyonu kazandıran, bu desteği veren, geleceğe yürüme güveni ve gücü aşılayan Sayın Başbakanımıza çok teşekkür ediyorum. Tesislerin, Türk sporu ve gençliği için hayırlara vesile olmasını diliyorum."
Başbakan Erdoğan: "Güçlü mekan güçlü insanları doğurur"
Türkiye Futbol Federasyonu'nun Riva'daki Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nin açılışında konuşan Başbakan Erdoğan, tesisin hayırlı olmasını diledi.
Adını tesislere verdikleri, 2008'de Hakk'a uğurladıkları değerli arkadaşı, kardeşi Hasan Doğan'ı bir kez daha rahmetle andığını ifade eden Erdoğan, tesislerin yer tesliminin, 29 Mart 2013'te yapıldığını, 9 Nisan 2013'te de temelinin atıldığını hatırlattı.
Tesisin, sadece 450 günde tamamlandığını belirten Erdoğan, daha önce milli takımların bulabildiği tesislerde, misafir gibi eğitim ve kamp yaptığını anlattı. Erdoğan, "Adeta göçebe hayatı... Dünyada bu işte büyük olmak, büyük oynamak bu tür anlayışlarla olacak iş değildi. Şu anda ise Riva'da milli takımın artık dört dörtlük bir tesisi var. İnşallah ilavelerle bu artık dört dörtlük olmayacak, dört beşlik olacak, dört altılık olacak. Zira bugün söylendi, 120 dönüm, yine Riva deresinin karşı tarafında bir talep daha var. Onun da buraya ilavesiyle bu alan çok daha büyüyecek. Orada ilave statlarla alandaki çalışma imkanı daha da zenginleşecek, daha da artacaktır" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, milli takımların tüm kamp programlarını artık burada gerçekleştirebileceğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:"Hatta bir keresinde Fatih Hoca ile sohbetimiz vardı. O sohbette de Halkalı'daki Olimpiyat Stadı ile ilgili bir temennisi olmuştu. Ben de 'Hakikaten niye olmasın' demiştim. Bunlardan birisi federasyonun şu andaki yönetim merkezinin bulunduğu yerden oraya taşınmasıydı. Bir diğeri, kalelerin şöyle bir yer değişmesi olayıydı. Bir diğeri de açık tribünlerin süratle kapalı hale getirilmesiydi. Buradaki mantık, anlayış beni hakikaten orada bir yerde de büyülemişti. Şu yönden büyülemişti; bir tasarruf, iki tasarrufla beraber bu işi daha ideal kullanma yani verimlilik. Bütün bunların yanında kalkıp da böyle bir orada tesisimiz varken niçin yine gidip bir yerlerde sığıntı olarak duracağız. Burada ise o dev tesis, o dev tesisin yerinde ve yanında yapılacak yine yatırımlarla daha güçlü bir yapı... İnşallah bu süreç içerisinde başkan bunları da süratlendirmek lazım."
Başbakan Erdoğan, atalarımızın "güçlü mekan güçlü insanları doğurur" diye güzel bir sözünün bulunduğunu anımsatarak, "Onun için bizim bu güçlü mekanlara ihtiyacımız var, bu adımları atmamız lazım" dedi.
Burada tüm eğitimlerin verilebileceğine dikkati çeken Erdoğan, "Genç takımlarımızdan ta A kadroya kadar hepsi burada sürekli olarak bu eğitimi alabilecek. Bütün imkanların hazır bulunduğu, bütün ihtiyaçların karşılandığı böyle bir kampla inşallah milli takım da her an kendisini evinde hissedecek, kendi tesislerinde çalışmanın özgüvenini yaşayacak. Şimdi bu Dünya Kupası'nı seyrederken zaman zaman üzülüyoruz. Bakıyoruz kimler var ama Türkiye orada yok. Şimdi onların yanında bizim olmayışımız hakikaten bizi olumsuz istikamette etkiliyor" ifadelerini kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 5-6 milyon hatta daha düşük nüfuslu ülkelerin Dünya Kupası'nda olduklarını belirterek, şöyle devam etti:"Türkiye, 76-77 milyon nüfusuyla niye orada yok? Değerli arkadaşlar şunu çok açık söyleyebilirim; 10-12 yıllık iktidarımız döneminde Türkiye'nin bir çok yerinde altyapı, üstyapı olarak gerek futbolda gerek sporun diğer branşlarında, kapalı spor salonlarında küçük büyük birçok dev yatırım yaptık. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş yatırımlar bu dönem içerisinde yapıldı. Şu anda inşaatı yoğun bir şekilde devam edenler var. Hemen hemen Süper Lig'de hiçbir takımımızın istiyoruz ki kaliteden uzak stadı olmasın. Hepsinin statları kaliteli olsun."
Başbakan Erdoğan, yakında İstanbul Başakşehirspor'un stadının açılışını yapacaklarını ifade ederek, "O günün sürprizlerle dolu bir gün olacağını yöneticim bana söyledi. Biz de memnun olduk. İnşallah o sürprizleri o gün beraber yaşayacağız. İstanbulumuz Olimpiyat Stadı'nın yanında hakikaten Türkiye'nin en modern statlarından birini, yaklaşık 17 bin kişilik böyle bir statla bir farklılığı da oraya kazandırmış olacak" diye konuştu.
"Türkiye'nin milli takımıyla Dünya Kupası'na katılmasını çok arzu ettiklerini ama olmadığını" aktaran Erdoğan, "Şimdi önümüzde Avrupa Kupası var. İnşallah bu Avrupa Kupası'na Türkiye katılır. Yerini orada inşallah taçlandırarak alır. Bu azimle beraber bu gerçekleştirilir" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, sahalardaki olumsuz sonuçlar kadar tribündeki fair play dışı davranışların da kendilerini üzdüğünü dile getirdi.
Konunun her zaman gündemde olduğunu ancak bir türlü çözülemediğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:"Tribünleri biz ne zaman fair playe uyduracağız? Hep bunu konuşuyoruz, konuşuyoruz ama tribünlerin dili maalesef bu millete yakışmıyor. Hanım kardeşlerimizi tribünlere almanın en önemli adımı neydi? Fair playi yakalamaktı ama hanım kardeşlerimizle de bu iş maalesef mümkün olmadı. Sürekli olarak farklı farklı durumlar karşımıza çıktı. Bu durumlarla ilgili kulüplerle görüşmeler yaptık. Onların istedikleri istikamette yasal düzenlemeler yaptık ama ne yazık ki bu milletin değerlerine uygun bir yapı ne diğer spor branşlarında ne futbolda sağlanamadı. Futbolda da basketbolda da voleybolda da bakıyorsunuz benzer durumlar var. Bu milletin değerleri bu değil, değerli arkadaşlar. Spor, barışın temelini teşkil eder ve barışın en önemli altyapısını spor teşkil eder. Bunu bizim başarmamız lazım. Bu millet bu noktada örnek olduğunu dünyaya göstermeli."
Bu düşüncelerden hareketle Ankara Arena, Sinan Erdem Spor Salonu, Ülker Sports Arena gibi tesisler kazandırıldığını, Trabzon'da gençlik olimpiyatlarının, Erzurum'da UNIVERSIADE Kış Olimpiyatları'nın yapıldığını hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:"Erzurum'da kış olimpiyatı yapılacak... Bunlar kimsenin aklından geçmezdi. Trabzon'da bu oldu. Zaten böyle bir altyapınız olmazsa uluslararası bu işin sorumlusu olan kuruluşlar böyle bir düzenlemeyi de vermezlerdi. Fakat bunlar başarıldı. Şimdi bundan sonra bizim çok daha güçlenerek, çok daha farklı bir şekilde geleceğe yürümemiz gerekiyor. Çünkü Türkiye layık olduğu yeri bu alanda da yakalayacaktır, bulacaktır ve bu noktada üzerimize düşeni en iyi şekilde ifa etmenin memnuniyeti içinde olduğumuzu söylemem lazım. Spora son 12 yılda gerçekten çok büyük yatırımlar yaptık. Yine yapmaya devam edeceğiz."
Türkiye'nin 2002'de spor yatırımlarına ayırdığı kaynağın 63 milyon lira olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "Yani o gün rakamıyla 63 trilyon. Demek ki bu tesisin maliyeti, o gün itibarıyla bütün alanlardaydı. 2013 yılında, geçen yılı söylüyorum ayırdığımız rakam ne biliyor musunuz? Bu rakam eski rakamla 1 katrilyon lira. Bugünkü rakamla 1 milyar. Nereden nereye geldiğimizi göstermesi bakımından bu çok önemli ve 250 yeni spor tesisi inşa ettik. Şu anda 362 tesisin inşası devam ediyor. 120 tesis ihale aşamasında ve hazırlıkları devam ediyor. Bir taraftan da 81 tesisin yine proje bazında çalışmaları devam ediyor. İhtiyaç olan çeşitli illerimize 25 yeni stadyum şu anda inşa ediyoruz. 28 ilimize olimpik ve yarı olimpik yüzme havuzu inşa ettik, 48 ilimizde de yüzme havuzu inşaatları devam ediyor. 12 adet, olimpik ve paralimpik eğitim merkezi kuruyoruz. Buralardan inşallah olimpiyatlara sporcularımızı hazırlayacağız. 21 atletizm pisti, 5 cimnastik kompleksi, 15 tenis kompleksinin inşaatları da şu anda devam ediyor. Bu arada futbola da 12 yıl içinde gereken her türlü desteği sağladık, hem maddi anlamda hem eğitim ve tesisler anlamında hem de yasal düzenlemeler noktasında futbolumuzu daha da güçlendirdik. Bütün bu yatırımlarımızın, bütün bu desteklerimizin neticelerini almaya başladık ama ideal oranda değil. Bunu sağlamamız lazım."
Başbakan Erdoğan, Türkiye'de 2002'de 6 bin spor kulübü bulunduğunu, bugün ise rakamın 12 bine ulaştığını bildirdi. Erdoğan, yalnızca 2012'de milli sporcuların 2 bin 325 madalya kazandığını ifade etti. Dünya ve Avrupa şampiyonalarında 2002'de 277 madalya kazanılmışken 2012'de bu rakamın 621'e ulaştığını dile getiren Erdoğan, "İnşallah tüm bu yatırımlar, bu tesisler etkisini gösterecek ve Türkiye'den çok daha fazla başarılı sporcu çıkacak" diye konuştu.
Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: "Bugün burada açılışını yaptığımız tesislerin milli takımlarımızın performansına son derece olumlu etki yapacağına inanıyorum. Bu güzel tesisin inşasında emeği olan herkesi kutluyorum. Gençlik ve Spor Bakanlığımızı, bakanlığımız elemanlarını, Türkiye Futbol Federasyonumuzu, tüm yöneticilerini tebrik ediyorum. Yüklenici firmaya huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Milli Takım teknik kadrosuna, sporcularımıza, kendi tesislerinde başarılar diliyorum. Merhum Hasan Doğan kardeşimi bir kez daha rahmetle yad ediyor, ailelerine tekrar sabırlar diliyorum. Hasan Doğan Eğitim Tesisleri'nin ülkemiz, milletimiz, sporumuz ve sporcularımız için hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum."
Türkiye'nin en büyük spor kompleksi
9 Nisan 2013'te temeli atılan Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri, 450 günde tamamlandı.
Türkiye ve dünyanın sayılı modern tesisleri arasına giren tesis, TFF'nin tarihindeki en büyük altyapı yatırımı olarak dikkati çekiyor. Tesisler, çevreye duyarlı, yenilenebilir enerji kabiliyeti, tasarruf odaklı yapısıyla üst düzey bir standardı da içeriyor. Riva Projesi, bu ayrıcalığıyla "Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderli" sertifikasının en güçlü adayı olacak.
Tesis, nizami futbol sahaları, tenis kortları, mini golf sahası, mini gölet, yürüyüş alanları, koşu parkurları, açık otopark ve rekreasyon alanlarından oluşuyor. Tesisin 17 bin 643 metrekarelik kapalı alanı, yönetim, konferans, toplantı, konaklama, sağlık kulübü, restoran gibi tüm idari ve sosyal alanları bünyesinde barındırıyor.
Yıllardır farklı otellerde ve tesislerde kampa girmek zorunda kalan milli takımlar, 8 bin metrekareden oluşan 3 katlı konaklama blokuyla kendi evine kavuştu. İkisi suit toplam 85 odanın yer aldığı konaklama blokunda, toplantı odaları, konferans salonları, hobi alanları ve restoranlar bulunuyor. Konaklama bloku, sadece sporcuların değil, misafirlerin de ihtiyacını karşılayacak şekilde düzenlendi. İki katlı Sağlık Kulübü'nde ise bin 900 metrekarelik zemin katında yüzme ve terapi havuzları ile hamam, sauna, masaj ile tedavi odalarından oluşan sağlık birimleri yer alıyor. İkinci katta ise 350 metrekarelik fitness salonu bulunuyor.
Arazide daha önce bulunan futbol sahalarının çim yüzeyleri değiştirilerek, saha sayısı ise 5'e çıktı. Projeye göre, sahaların destek birimleri, tribünleri, tel örgüleri de yeniden tasarlandı. Ayrıca, tesislerin dereye yakın arazisi, ıslah edilerek yürüyüş ve koşu parkurlarının yer alacağı yeşil alan haline dönüştürüldü.
kaynak : tff.org