İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında pandeminin başlangıç döneminde, “Kamu İhale Kanunu”nun 21/B maddesine göre pazarlık usulü ile 19 Mart 2020 tarihinde gerçekleştirilen “15.000 Litre Dezenfektan Alımı” ihalesinde usulsüzlük yapılarak kamu zararına sebebiyet verildiği iddiasıyla İçişleri Bakanlğı tarafından ön inceleme başlatılmıştı.
Ön inceleme kapsamında, 30 Nisan 2021'de tebliğ edilen yazı ile İmamoğlu'ndan ifadesi istendi. İmamoğlu'nun savunması, ön inceleme soruşturmasını yürüten İçişleri Bakanlığı müfettişlerine 3 Mayıs 2021'de gönderildi.
“BELEDİYE BAŞKANLARI O SIFATI TAŞIMAZ”
Savunmasında; belediye başkanlarının mali yönetim sisteminde, “harcama ve ihale yetkilisi” sıfatını taşımadığını belirten İmamoğlu, “Harcama ve ihale yetkililerinin tanımı, görev yetki ve sorumlulukları, genel hüküm olarak ‘5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu' ile ‘4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nda, özel hüküm olarak da ‘5393 sayılı Belediye Kanunu'nda düzenlenmiştir” dedi.
“TEK YÜKÜMLÜ HARCAMA YETKİLİSİ”
Konuyla ilgili yasal düzenlemelerin ayrıntılı olarak anlatıldığı savunma dilekçesinde şunlar kaydedildi:
* 5018 sayılı Kanun'da, giderin yapılmasından ödeme aşamasına kadar tüm işlemlerin harcama yetkilisinin gözetim ve denetimi altında, onun emir ve talimatı ile yürütülmesi öngörüldüğünden, sorumluluk konusunda da ‘harcama yetkilisi' ön plana çıkmaktadır.
* Bütçeden yapılacak harcamalar konusunda 5018 sayılı kanunda öngörülen harcama sürecinde tek ve tam yetkili olan, giderin yapılmasına karar vermekten ödeme aşamasına kadar tüm işlemleri emir ve talimatı çerçevesinde yürüten ve maiyetindekileri ve onların eylem ve işlemlerini gözetmek ve denetlemekle yükümlü olan harcama yetkilisidir.
“İHALE YETKİLİSİ, HARCAMA YETKİSİNE DE SAHİPTİR”
Dilekçede “4734 sayılı Kamu İhale Kanunu”ndaki düzenleme de şöyle aktarıldı:
* 4734 sayılı Kanun'da ihale yetkilisi; ‘idarenin, ihale ve harcama yapma yetki ve sorumluluğuna sahip kişi veya kurulları ile usulüne uygun olarak yetki devri yapılmış görevlilerini ifade eder' şeklinde tanımlanmıştır.
* Bu tanımdan, ihale yetkilisinin harcama yetkisine de sahip olduğu anlaşılmaktadır. 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 63'üncü maddesinde de benzeri hükme yer verilmiştir.
*‘Harcama yetkilisi' başlıklı anılan maddede, belediye bütçesiyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisinin harcama yetkilisi olduğu yer almıştır.
“BELEDİYE BAŞKANLARININ O SIFATI KULLANMA İMKANI YOK”
Yasalardaki “harcama yetkilisi”, “harcama yetkisi” ve “harcama talimatı” kavramlarına işaret edilen dilekçede “4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki işlerde, ihale yetkilisi sıfatının, belediye başkanları tarafından kullanılma imkanının kalmadığı, dolayısıyla ihale yetkilisi sıfatının da harcama yetkilileri tarafından kullanıldığı, 01.01.2005 tarihinden sonra belediye başkanlarının harcama yetkilisi, 01.01.2003 tarihinden sonra da ihale yetkilisi olmadıkları, bu yetkilerin ve sorumlulukların belediyelerde birim amirlerine verildiği, hususları nazara alındığında, belediye başkanlarının ihale iş ve işlemleriyle ilgili konularda her hangi bir görevi bulunmamaktadır” denildi.
“SORUMLULUĞUM BULUNMAMAKTADIR“
Bir belediye başkanı hakkında verilen soruşturma izni kararına karşı yapılan itirazın, Danıştay Birinci Dairesi'nin E: 2020/22, K: 2020/132 sayılı kararıyla kabul edildiği de hatırlatıldı. Dilekçede İmamoğlu “Bu karara konu eyleme benzer eylem (mali işlem) nedeniyle 5393 sayılı Kanun'un 63., 5018 sayılı Kanun'un 3., 8.,11.,31.,32.,33. maddeleri ile 4734 sayılı Kanun'un 4. maddesi kapsamında bir sorumluluğum bulunmamaktadır” dedi.
DANIŞTAY KARARI
Savunma dilekçesinde emsal olarak atıf yapılan söz konusu Danıştay kararının sonuç bölümü şu şekilde:
…….maddelerinden ilgiliye isnat edilen eylemlerle ilgili olarak, söz konusu ihalelere ait belgelerde imzası olmayan, belgelerin düzenlenmesine katkısı tespit edilmeyen ihalelerle ilgili süreçte talimat verildiğine ya da yönlendirmede bulunduğuna dair delil olmayan Belediye Başkanına söz konusu eylemler nedeniyle cezai sorumluluk yüklenemeyeceğinden bu nedenlerle ………….maddelerinden ilgiliye isnat edilen eylemlerin, hakkında soruşturma yapılmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı anlaşıldığından, itirazın kabulüyle İçişleri Bakanının …../…./2019 tarih ve Mül.Tef.Ku.Bşk.2019/….. sayılı kararının kaldırılmasına” 05.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir.