Sadece İstanbul’da 20 milyon liralık haksız kazanç tespit edildiğini ve görevlendirme sisteminin ikili ilişkilerin etkisinde kaldığını belirten Arıkan, “Bir tane bile dosya alamayan bilirkişi varken, 1000’in üzerinde dosyaya bakan var. Yetkin herkes dosya alabilmeli” diye konuştu.
BASIN AÇIKLAMASI - İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Yahya Arıkan, Türkiye’de yaklaşık 20 bin kişinin ceza ve hukuk mahkemelerinde bilirkişilik hizmeti verdiğini “görevlendirme sistemi”nin sağlıklı işleyememesi nedeniyle bazı kişilerin milyonlarca lirayı aşan haksız kazanç elde ettiği uyarısında bulundu.
Türkiye’de her yıl yaklaşık 1 milyon 800 bin dava açıldığını ve 60 dolayındaki uzmanlık alanında bilirkişilik hizmeti verildiğini belirten Arıkan, farklı mesleklerde sistemi manipüle eden bazı kişi ve grupların haksız bir şekilde çok sayıda dosyaya bakabildiğini vurguladı. Sadece İstanbul’da yakın bir süre önce 20 milyon liralık bir haksız kazancın tespit edildiğini aktaran Arıkan sistemin işleyişindeki sağlıksızlığa dikkat çekti.
Mevcut bilirkişilik yönetmeliğine göre 15 Ocak 2013 tarihinden itibaren "aynı bilirkişi, bir yıl içerisinde seri olmayan davalarda en fazla 300 dosyada görevlendirilebilir" hükmü yer aldığını belirten Arıkan, kendilerine gelen şikayetlere göre 1000 dosyayı aşan görevlendirmeler bile olduğunu dile getirdi.
Adalet Bakanlığı müfettişlerini göreve çağıran Arıkan, Türkiye’nin tüm adliyelerinde gerçek bir inceleme yapılması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Bize gelen şikayetlerden anlıyoruz ki, bazı bilirkişiler ve gruplar kimi yargı çalışanlarıyla yakın markajda. Bütünüyle ikili ilişki söz konusu. Böylelikle kendilerine hak edişlerinin çok üzerinde dosya veriliyor. Adeta kendi aralarında şirket kuran kimi bilirkişiler de tanıdıkları bilirkişilerin ruhsat ve imza yetkisini para karşılığı kullanarak haksız kazançlarını katlıyorlar.”
Arıkan halen İstanbul’da yaklaşık 4 bin 850 kişinin bilirkişi listesinde olduğunu, dosya görevlendirmesinin ise sadece hakim inisiyatifiyle gerçekleştirildiğini bu nedenle dosya dağılımında hak ve eşitlikçi bir yapının oluşamadığını söyledi.
“Hakim bütünüyle elindeki bilirkişi listesinden ilgili alanda bir ismi seçiyor ancak görevlendirmede bir sıralama mevcut değil” tespitinde bulunan Arıkan hakimlerin bilirkişileri direkt atamasının doğru olmadığını savunarak çareyi şöyle açıkladı: “Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) üzerinde işleyen ve davaları sırasına göre dağıtan Tevzi Sistemi’ndeki gibi bir yapının kurulması gerekiyor. Böylelikle her bilirkişi dosya görevlendirmesi hakkını kullanabilir. İkili ilişkilerin de önü kapanır.”
İSMMMO Başkanı Arıkan mevcut bilirkişilik sisteminde, üç yıllık mesleki deneyime sahip herkesin kendi alanında bilirkişi olmak için başvuruda bulunabildiğini, oysa bu alanda ciddi bir eğitim verilmesi gerektiğini, akreditasyon ve puantaj gibi uygulamaların hayata geçmesiyle bu alandaki bir çok sıkıntı ve şikayetin de önüne geçilebileceği uyarısında bulundu.