“İstanbul, kadın eserleri şehridir”

Kültür tarihçisi ve yazar Can Alpgüvenç, kadın sultanların vakıflar konusunda padişahlardan daha duyarlı olduklarına dikkati çekerken “İstanbul, kadın eserleri şehridir” dedi.

Türkiye Diyanet Vakfı tarafından organize edilen ve İBB Kültür A.Ş.’nin katkılarıyla düzenlenen Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı, Beyazıt Camii yanında kurulan çadırda Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER)’nin katkılarıyla gerçekleşen Beyazıt Ramazan Sohbetleri, Can Alpgüvenç programı ile başladı.

Yaşayan önemli kültür tarihçilerimizden Can Alpgüvenç “Sarayda ve Haremde Ramazanlar” başlıklı sohbetinde, kaleme aldığı eserlerinde büyük yer tutan kadın sultanların, İstanbul’a adeta şeklini veren imar girişimleri ile ilgili tarihî bilgilere yer verdi. Konuşmasında Osmanlı tarihinde öne çıkan üç kadın; Hatice Turhan Sultan, Nurbanu Hatun ve Hürrem Sultan’ın kazandırdığı vakıf eserlerini de detaylarıyla aktaran Alpgvenç, İstanbul’un kadın sultanların elinde şekillendiğini vurguladı.


İSTANBUL’U SÜSLEYEN KADIN ESERLERİ

İstanbul’un fethinden bu yana kesintisiz bir hizmet anlayışının hüküm sürdüğünü, ilim kitapları telif etmek ve yaymak, İslâm’ı yaşayan nesiller yetiştirmek ve sadaka dağıtmak sorumluluğuyla hareket edildiğini anlatan Alpgüvenç, Harem’de her işin İslâm kanunlarına göre yürütüldüğüne ve devletin halkı ezmediği prensipleri barındırdığına dikkat çekti.  İstanbul’un kadın eserleri şehri olduğunu belirten Can Alpgüvenç, örnek eserleri sıraladı:

“Eminönü’ndeki Yeni Camii (Valide Sultan Camii)’nden çıkarsınız, Gülhane’de Zeynep Sultan Camii sizi karşılar. Sultanahmet’e çıkarken Cevriye Kalfa Sıbyan Mektebi, Aksaray’da Pertevniyal Valide Sultan Camii, Vatan Caddesi’nde Bezmiâlem Valide Sultan Camii, Çeşmesi ve Hastanesi, Edirnekapı’da Mihrimah Sultan Camii’ni görürsünüz. Karşıya geçersek yine Mimar Sinan eseri Mihrimah Sultan Camii vardır. 19. asırda dört önemli padişahın 27 vakfı vardır. Buna karşılık kadınların kurduğu vakıfların sayısı 45’tir. Bu durumdan, erkeklerden daha çok hizmet ettiklerini anlıyoruz. Cumhuriyet devrinde, Saray hem kadın sultanları siyasete karıştırmakla hem de kafes altında tutulmakla da suçlanır. Kadın sultanlar hayırlara vesile olacak meselelere karışmışlardır.”

 

 

 

 

 

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kültür Sanat Haberleri