Türkiye'de son yılların en sıcak ve kurak yıllarından biri yaşandı. Sıcaklıklar yıl boyu mevsim normallerinin üzerinde seyretti.
Eylül ayında ortalama 65 kilogram yağış düşmesi beklenen İstanbul'a, yalnızca 22 kilogram yağış düştü. Bu durum barajlardaki doluluk oranının da azalmasına neden oldu.
İstanbul'da barajlardaki doluluk oranı, yüzde 35'lere kadar geriledi. İstanbul'un önemli su kaynaklarından Sazlıdere Barajı'nın suyunun her geçen gün çekilmesi ve baraj tabanındaki derin çatlaklar ise endişe verici.
Doluluk oranı yüzde 9,67'ye kadar gerileyen barajdaki kuraklık, havadan da görüntülendi.
YAĞIŞ ORTALAMASI 65 KİLOGRAM OLAN EYLÜL AYINDA 22 KİLOGRAM YAĞIŞ DÜŞTÜ
Bu yıl sıcaklıkların mevsim normali değerlerinin üzerinde seyrettiğini ve yağış ortalamalarının çok düşük olduğunu ifade eden Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek, şunları söyledi:
* Bu günler aslında su yılının başlangıcı. Su yılı 1 Ekim'de başlıyor, 30 Eylül'de bitiyor. Geçen kış da su yılı açısından yağışlar çok bol değildi. Yaz ayları ve bahar aylarında çok kuvvetli yağışlar almadık. Sel oluşturacak yağışlar meydana geldi.
* Özellikle Karadeniz'deki sel olayları, Akdeniz'de olan hortum olayları gibi meteorolojik karakterli afetler daha fazla oldu. Yakın zamanda da zaten İstanbul ve çevresinde kuvvetli dolu yağışları gördük.
* Sadece Haziran biraz yağış ortalamalarının üzerine çıktı. Ama Temmuz, Ağustos'ta yağışlar mevsim normali değerlerinin çok daha altında oldu. Eylül'de biraz daha yağış olur ihtimali hesaplanıyordu ama Eylül'ün de çok yağışlı geçtiğini söylemek mümkün değil.
* Normalde Eylül ayının yağış ortalaması 65 kilogram ama şu anda İstanbul'da ölçtüğümüz değerler 22 kilogram yani 3'te 1 oranında yağış düşmüş vaziyette.
İSTANBUL'UN 70-80 GÜNLÜK SUYU KALDI
Yağış oranlarının azalması ile birlikte barajlardaki doluluk oranının da düştüğünü dile getiren Tek, “Sizin de az önce belirttiğiniz gibi barajlardaki doluluk oranı yüzde 35'ler civarında. Günlük tüketime baktığımızda da yüzde 0.3'lük bir değer gibi gözüküyor. Bu da yaklaşık 70-80 günlük bir suyun kaldığını söylüyor. Tasarruf tedbirleri için, acil eyleme geçilmesi gerekiyor. Aynı pandemide olduğu gibi halkı bilinçlendirme kampanyalarının olması gerekiyor. Şu anda kimse ne kadar su tükettiğinin farkında değil. Su tüketim değerlerimizin biraz daha aşağı çekilmesi gerekiyor ki önümüzdeki aylar için iklim modelleri, durumun pek iç açıcı olmadığını söylüyor” ifadelerini kullandı.
“İSTANBUL'DA BU KIŞ KAR YAĞIŞI OLASILIĞI DÜŞÜK”
Tek, şöyle devam etti:
* Sıcaklıklar yine Ekim ayında mevsim normallerinin üzerinde seyredecek. Kasım ayı içinde Marmara ve Karadeniz'de biraz mevsim normalinin altına düşen sıcaklıklar var ama devam eden Aralık, Ocak, Şubat ve Mart aylarının mevsim normallerinin üzerinde olacağını gösteriyor. Bu da kar yağışı olasılığını İstanbul'da azaltıyor. Tabii kar yağışını azlığı da baraj doluluk oranını özellikle etkiliyor.
* Ülke genelini çok kurak bir Ekim ayı bekliyor. Ama özellikle Marmara, Ege ve Batı Akdeniz'de çok daha kuvvetli. İstanbul'a Ekim ayında düşecek yağış miktarı 105 kilogram iken bu miktarlar 60-70'e kadar inecek.
* Ve şu an boşalmış vaziyetteki barajların, doluluk oranını yukarı seviyeye taşıma olasılığı ortadan kalkıyor. Yine önümüzdeki 6 aylık tahminlere göre, yağışlar açısından önümüzdeki dönemin kritik olduğunu gösteriyor. Eğer şu anda tedbir alınmazsa, asıl önümüzdeki yaz için kritik bir durum bizi bekliyor.
Geçen hafta barajlardaki su seviyesi yüzde 40’ın altına düşmesini değerlendiren İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, 2020 yılının geçen yıllara göre daha kurak geçtiğini belirterek, şunları söylemişti:
* 2020 yılı itibarıyla hava geçmiş yıllara göre İstanbul’da biraz daha kurak geçiyor. Bu durumu barajlardan görebiliyoruz. İstanbul’daki su tüketimleri daha fazla. Evde olduğumuz için daha fazla su kullanıyor olabiliriz. Belki de temizliğe her zamankinden daha fazla önem verdiğimiz için daha çok su kullanıyor olabiliriz. Önümüzdeki dönem ekim, kasım, aralık ayları.Yüzde 40 yağış bu dönemde meydana geliyor.
* Bu noktada hepimize görevler düşüyor. Hepimiz suyu daha verimli nasıl kullanabiliriz buna bakmalıyız. Aslında su bol olsa bile verimli kullanmak gerekiyor. Çünkü evimize gelen her bir damla için atmosfere karbon salınımı gönderiyoruz. Her bir suyun karbon ayak izi var.