Kadınlar hormonlar yüzünden bağımlılığa daha yatkın

Yrd. Doç. Dr. Onur Noyan, erkeklerin madde ve alkol kullanım sıklığı kadınlara göre daha yüksekken, kadınlar daha düşük miktar ve sürede madde kullansalar da erkeklere oranla çok daha hızlı bağımlılık geliştirdiğini söyledi.

Yrd.Doç. Dr. Onur Noyan, kadınların erkeklere oranla daha hızlı bir şekilde madde bağımlısı olduğunu belirtti. Noyan: “Yapılan çalışmalarda kadınların erkeklere göre kullanmış oldukları uyuşturucu madde/ alkole daha hızlı bir şekilde bağımlı oldukları ortaya çıkmıştır. Kadınlar erkeklerden daha kısa sürede daha düşük miktarda madde/alkol kullansalar bile daha hızlı bir şekilde bağımlılık geliştirmektedirler. Düşük miktardaki maddelerden daha fazla etkilenmektedirler. Bu durum kadın üreme hormonları sebebi ile olabilmektedir. Kadınların kullanmış oldukları maddelerin tıbbi, psikiyatrik ve olumsuz sosyal ve toplumsal sonuçları erkeklere göre daha fazladır.” diye konuştu.

BAĞIMLILIK TEDAVİSİ İÇİN ERKEKLER DAHA ÇOK BAŞVURUYOR

Bağımlılık tedavisi için başvuran erkeklerin sayısının kadınların 3-4 katı olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Noyan, şunları söyledi: “Bağımlılık tedavisi altındaki 10 hastanın 8’i erkek 2’si kadındır. Halen elimizde net veriler olmamakla birlikte kadınlar erkeklere oranla bağımlılık için tedaviye daha düşük oranda müracaat etmektedirler. Kadınların tedaviye daha az müracaat etmeleri için birkaç farklı sebep bulunmaktadır. Tedaviye başvuran kadınlar sorunların herkes tarafından öğrenileceğini ve çevresinde kendilerine destek olan kişilerin desteklerini çekeceğini düşünebilir. Doğurganlık döneminde olan bir kadın kullanmış olduğu maddeler sebebi ile çocuğunun elinden alınmasından, yasal bir sorun yaşamaktan korkuyor olabilir. Kadınlar eşlik eden diğer psikiyatrik hastalıkları sebebi ile bağımlılık tedavisinden önce diğer psikiyatrik hastalıkları için tedaviye başvurmaktadırlar. Erkekler daha çok akademik ve iş kaynaklı sebepler ile tedaviye başvururken, kadınlar daha çok yaşamış oldukları psikolojik sorunlar sebebi ile tedaviye başvurmaktadırlar.”

KADINLAR DAHA HIZLI BAĞIMLILIK GELİŞTİRİYOR

Uyuşturucu madde kullanımında kadın beyninde ortaya çıkan değişikliklerin erkek beynine göre daha yoğun olduğunu belirten Yrd.Doç.Dr. Noyan, “Kadınların kullandıkları madde çeşitleri, maddelerin vücuda etkileri erkeklere göre daha yoğundur. Yapılan çalışmalar da kadınların erkeklere göre kullanmış oldukları uyuşturucu madde/ alkole daha hızlı bir şekilde bağımlı olduklarını göstermiştir. Kadınlar erkeklerden daha kısa sürede daha düşük miktarda madde/alkol kullansalar bile daha hızlı bir şekilde bağımlılık geliştirmektedirler. Düşük miktardaki maddelerden daha fazla etkilenmektedirler. Bu durum kadın üreme hormonları sebebi ile olabilmektedir. Kadınların kullanmış oldukları maddelerin tıbbi, psikiyatrik ve olumsuz sosyal ve toplumsal sonuçları erkeklere göre daha fazladır.” şeklinde konuştu.

ERKEKLERDE MADDE KULLANIMI DAHA SIK

Erkeklerin madde ve alkol kullanım sıklığının kadınlara göre daha yüksek olduğunu da vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Onur Noyan, “Yaklaşık 20-25 sene önceki bağımlılık çalışmaları sadece erkekler üzerine odaklanmakta idi, 5-10 senedir kadın/erkek cinsiyet farklılığı üzerine çalışmalar bulunmaktadır. Bağımlılık sürecinde kullanılan maddelerin beyin ve beden üzerine etkileri, bağımlılıktan koruyucu faktörler, tedaviden yarar görme, tedaviyi yarıda bırakma ve bağımlılığın genel gidişatı açısından cinsiyet farklılığı önem taşımaktadır. Erkeklerin madde ve alkol kullanım sıklığı kadınlara göre daha yüksek olmaktadır.” dedi.

TEDAVİDE KADINLAR DAHA BAŞARILI

Madde bağımlılığı tedavisinde kadın ve erkeklerde başarı oranlarının hemen hemen birbirine yakın olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Noyan, kadınların bu konuda daha başarılı olduklarını söyledi. Noyan: “Kadınlar genellikle erkeklerden daha erken zamanda, bağımlılık geliştikten hemen sonra tedavi için müracaat etmektedirler. Duygu durum değişiklikleri ve kaygı bozukluğu sıklıkla eşlik etmektedir. Tedavi başarı oranları hemen hemen birbirlerine yakındır. Kadınların başarı oranları erkeklere oranla daha iyi olduğu söylenebilir. Tedavi sonrasında bağımlılığın tekrar etme oranı, kadınlarda erkeklere oranla daha düşük olmakla birlikte relaps olduğunda kadınlar erkeklere göre tedaviye daha çabuk başvurmaktadırlar.” diye konuştu.

EN BAŞARILI TEDAVİ YÖNTEMİ HANGİSİ?

Bağımlılık tedavisinde ilaç ve psikoterapinin mutlaka birlikte uygulanması gerektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Noyan şöyle konuştu: “Öncelikle bireyin tedavi olmaya karar vermesi gerekir. Sonrasında detoksifiksyon denen vücuttan toksinlerin atılma süreci gelmektedir. Vücut arındıktan sonra yapılan değerlendirmeler ile eşlik eden diğer psikiyatrik ve tıbbi hastalıkların tesbit edilmesi ve gerekli tedavilerin başlanmasıdır. Bu süreç içerisinde kişinin kullanmış olduğu maddenin tipine göre bağımlılıkla ilgili ağızdan kullanabileceği ilaçların başlanması hedeflenir. Taburculuk sürecinde ise halk arasında çip ya pelet olarak bilinen cilt altına yerleştirilen depo ilaçlar tedavide fayda sağlamaktadır. İlaç kısmının yanında bireysel psikoterapiler, bağımlılıkla ilgili verilen psikoeğitimler, grup terapileri, aile terapileri ve kendine yardım grupları tedavinin olmazsa olmazlarıdır. İlaç ve psikoterapi mutlaka birlikte uygulanmalıdır.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Sağlık Haberleri

Evde Kan Alma Hizmetiyle Hangi Testler Yapılabilir?
Lazer Teknolojisi İle Yara İzlerine Son