Sayın Keskin, sadece CHP’li 14 meclis üyesine açıktan para dağıtmakla kalmadı, Şişli tarihinde görülmemiş bir sistem kurdu. Tüm bunları da tek tek ispat ederek resmi olarak ta tescilleyeceğimi şimdiden söz veriyor ve ilan ediyorum.
Hak, hukuk, adalet söylemlerinde bulunan, Şişli’yi Şişlileri yönetecek diyen, Şişli’yi hep birlikte yöneteceğiz deyip kendinden başka kimsenin yönetmesine izin vermeyen, adil ve şeffaf olacağım deyip en yakınlarına dahi kapalı olan, küçük ailem dediği başta kendi ailesi olmak üzere, büyük ailem dediği CHP’den kimseye Şişli Belediyesi’nin imkanlarını kullandırmayacağım deyip kendine göre sistem kuran, benim dönemimde kimse zenginleşmeyecek deyip kendi zenginlerini oluşturan, başarısız olursam da istifa edeceğim diyerek sözleşme imzalayıp unutan Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin’in gerçek yüzünü deşifre etmeye devam ediyorum.
İlk önce; Şişli Belediyesi’nde 14 CHP’li meclis üyesine açıktan verilen paralardan başlayalım.
Şişli Belediyesi’nde CHP’li 14 meclis üyesi, Şişli Belediyesi’ne davet edilerek paralar bir zarfa dahi konmadan elden paralar dağıtıldı.
Nedenini ve ne için olduğunu biraz da siz düşünün..! Ben de zaten sonradan açılayacağım.
Bu dağıtım sırasında da meclis üyeleri uyarıldı. Eğer aldığınız bu paralar bir yerde duyulursa bir daha para alamazsınız denildi.
Hatta bir defasında meclis üyeleri Şişli Belediyesi’ne paraları almaları için davet edilmelerine rağmen 2 saat paranın gelmesi beklendi.
Para, Şişli Belediyesi Özel Kalem Müdürüne geldiğinde meclis üyesi olan CHP’li bir üst yönetici paraları alarak, CHP’nin meclis yönetim odasında dağıtımını yaptı.
Her meclis üyesi birinde 5 bin, birinde de 6 bin lira para aldı. Muammer Keskin, 14 meclis üyesinin belediyenin şirketlerinden 6 bin lira oturum hakkı adı altında para almaya başlayınca da açıktan para verme olayına son verildi.
Sayın Keskin, açık vermeye başlayınca ve birilerinin de gözleri açılınca, şimdi de kendisine yakın bazı meclis üyelerine açıktan başka sözler vermeye başladı. Önümüzde günlerde de Keskin’in açıktan kime ne sözler verdiğini tek tek yazacağım.
Sayın Keskin, kendisine çok daha yakın bazı meclis üyelerine ise, çok daha farklı yöntemlerle katkıda bulunuyor.
Sayın Keskin, meclis üyeleriyle de kalmayıp, CHP Şişli İlçe Başkanlığı’nda görev yapan yine kendisine yakın yöneticilerden katkı yapanların katkılarına göre çok farklı yönetmelerle maddi ve manevi katkı sağlıyor.
Sayın Keskin, öyle bir sistem kurdu ki, yaptığı katkılarla bazı meclis üyeleri ile bazı CHP’li ilçe yöneticilerini eşleştirerek bir havuz oluşturulmasını sağladı.
Sayın Keskin’in bir başka sistemi de, belediyenin iştirakleri olan şirketlerin başkanlarıyla bazı CHP’li yöneticileri ve meclis üyelerini de eşleştirerek yine bir başka sistemle bir başka havuz oluşturdu.
Sayın Keskin, kendisine yakın ekibi arasında bile birbirlerinden haberi dahi olmadan kişisine göre farklı farklı katkılar sağlıyor ve bir birlerinden habersiz sistem kurdu. En yakın ekibinin dahi kendi aralarında bir birlerinden haberdar olmamaları, bilgisi dışında bir ittifak yapmamaları ve kendi kafalarına göre hareket etmemeleri için bile bir başka sistem kurdu. Bunları tek tek anlatacağım..!
Sayın Keskin’in kafasında 40 tane tilki dolanır ama hiçbiri birbirinin kuyruğuna değmez.
Sayın Keskin, adamına ve yaptığı hizmetine göre katkıları farklılaşıyor. Kimi zaman belediye şirketlerinden maaş adı altında para aldırıyor, kimi zaman doğrudan alımlarla para kazandırıyor, kimi zaman eşleştirdiği firmalardan para ya da iş almalarını sağlıyor, kimi zaman da belediyeye personel alımlarında katkı sağlıyor, ya da iş alan firmaların yanına elemanlar aldırarak kendine göre bir organizasyon kurdu.
Bu kaynakların tamamını direk olarak Özel Kalem Müdürü üzerinden ve Sayın Keskin’in eşleştirdiği Şişli Belediyesi’ne iş yapan firmalar aracılığı ile yapılıyor. Buna rağmen de, Özel Kalem Müdürü’nün dahi kendine göre bir sistem kurmaması için önlem olarak bir başka sistem kurdu.
Sayın Keskin’in nöbetçi müteahhit olarak adlandırabileceğimiz firmalar oluşturdu. Bu firmalar, Şişli Belediyesi’nin iştiraklerinde ve bazı müdürlüklerde adeta bir çalışan gibi sürekli birimlerde hazır kıta mevcutlu olarak bulunuyorlar.
Sayın Keskin, sorgusuz sualsiz olarak alınabilen tüm satın alımları doğrudan alımlar adı altında ve pazarlık yönetimiyle alınan tüm satın alımları da bir merkezi sisteme bağladı. Bu sistemle oluşturulan tüm havuzların tek merkezden organize edilmesini de sağladı.
Şu anda, Şişli Belediyesi’nde Muammer Keskin’in istemediği hiçbir alım kesinlikle yapılamaz. Öyle ki, Şişli Belediyesi’nden iş alan firmaların hangi işi hangi zamanda ve işi yapacak alt taşeronların dahi kim olacağını yine Muammer Keskin tarafından belirlenmektedir.
Sayın Keskin istemeden bir firma Şişli Belediyesi’nde asla iş alamaz ya da iş yapamaz. Alsa da, ya ihale ya da iş iptal olur, ya firma parasını alamaz, ya da ihaleyi aldığına pişman edilir. İhaleyi alan firmalarla öyle bir sözleşme yapılıyor ve öyle bir ihale teknik şartnameleri hazırlanıyor ki, ihaleyi veya işi alan firmanın eli ayağı bağlanmış oluyor. Tek bağı da ne Şişli ne Şişli Belediyesi tek yetkili Muammer Keskin oluyor.
Sayın Keskin; ne önlem alırsa alsın, hangi sistemi kurarsa kursun, farkına varamadığı şey, kurduğu sistem öyle bir sistem ki; babanın oğlunu, abinin kardeşini, ortağın ortağını, en yakınının en yakınını dahi satar. Şimdi de, Sayın Keskin’in tüm önlemlerine ve tüm sistemine rağmen öyle bir tırtıklamaların olduğunu ve öyle bir ittifakların varlığını görme ve gösterme zamanı gelmiştir geçiyor bile. Hani derler ya; ‘Allah’ın parmağı yok ki gözüne soksun’
Yakında kimlerin ne varlıklara ulaştığını, kimlerin ne pazarlıklar yaptığını, kimlerin kimlerle iş tuttuğunu yazma ve de bunları resmileştirme zamanı geldi de geçti bile…
Daha şimdiden kimin ne konuşabileceğini duyar gibiyim. Kimin ne söyleyebileceğini, kimin neyi inkar edeceğini de o kadar iyi biliyorum ki, işin sonunda Sayın Keskin’e de acımıyor da değilim..!
Bu arada da, kenarda bekleyip, bunlar birbirlerini yesin bizde seyredelim, sonradan oyuna gireriz diyenlerin de oyuna dahil olma zamanı da artık çoktan gelmiştir.
Bana bilgi veren vatanseverler sizler rahat ve emin olun. Siz ve sizin bilgileriniz benim namusumsunuz. Sizin hiçbir şekilde deşifre olmanıza izin vermeyeceğimden emin olun. Benim sözüm sözdür.
Artık hem size, hem Şişli’ye ve hem de Şişli Belediyesi’ne yapılanların hesabını görme zamanı gelmiştir. Bu kadar yalan, dolan ve fütursuzluklardan sonra da bunu yapmaz isem ben kendimden de şüphe ederim.
Ayrıca da, önümüzde ki günlerde de kimsenin düşünmediği gelişmeler de söz konusu olacak. Yani, artık ok yaydan çıkmıştır.
Düne kadar denge hesabı, bir kahvenin kırk yıllık hesabını yapmaktan, benim ve bana güvenenlerin başımıza gelmedik olay kalmadı. Biz bir kahvenin hatırını güderken, bilgi kaynaklarıma bir zarar gelmemesinin hesabını yaparken bunlar da istedikleri gibi at oynatmaya devam ettiler. Zannettiler ki, bunların elinde bir şey yok, olsaydı şimdiye kadar yaparlardı diyerek yüzsüzlük yapmaya devam ettiler. Artık oyunun sonuna geldik.
Bu yazdıklarımı da tek tek ispat edeceğim. İspat etmekle de kalmayıp resmen tescilleyerek tüm kamuoyunun da görmesini sağlayacağım.
Bizler her türlü şartlara alışkınız. Bizler kimleri gördük, kimleri de siyasi ‘çöplüğe’ gömdük. Zaman her şeyin ilacıdır.
Bana inanmaya devam edin..!
#Tarihtekerrüdenibarettir