CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eşi Sayın Selvi Kılıçdaroğlu ve kızı Aslı Nadir ile birlikte, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Hacı Bektaş-ı Veli Anma Etkinliği'nde katıldı.
Etkinlikte yaptığı konuşmada Kılıçdaroğlu, Hacı Bektaş Veli hakkında şunları söyledi:
*Çağlar ötesinden onun söyledikleri, bugün kâinatın evrensel kurallarına dönüşmüş durumda. O elinde kılıç değil, aydınlanmanın meşalesini taşımıştır. Yaşamı boyunca hep hakkı ve adaleti savunmuştur.
*Toplum, onun güvercin yoluyla Anadolu'ya geldiğini kabullenmiştir. Çünkü o barışın, huzurun, birlikte yaşamanın öncüsü olmuştur. Kimseyi ötekileştirmemiş, o kendi deyimiyle 72 milleti bir görmüştür.
*O ünlü düşünür mutasavvıf Ahmet Yesevi ocağında yetişmiş, feyz almıştır. Dergahındaki hocası Lokman Perende'dir. O, bu topraklarda insan-i kâmil olarak ünlendi. Aklı kullanmayı ve bilimi öğütledi.
*’Eğer bir yeri karanlık olarak görüyorsan, bil ki perde senin gözündedir' diyordu. Dergahında düşüncelerini, öğrencilerine aktararak yaygınlaşmasını sağladı. Onun dergahındaki eğitim görenler, eğitimlerini tamamladıktan sonra Anadolu ve Rumeli coğrafyasına dağıldı. Bugün Avrupa'nın pek çok ülkesinde, onun düşünceleri toplumu aydınlatıyor.
*O, hep adaleti savunmuştur. Devletin adaletle, liyakatle yönetilmesi gerektiğini söylemiş ve bunu dillendirmiştir. Hacı Bektaş Veli'ye göre insan, iyilikte yarışmalı, haksızlığa karşı direnmeli, adaletten sapmamalı ve hiçbir zaman umutsuzluğa düşmemelidir.
“MÜSLÜMAN ÜLKELER GERÇEKTEN DE PERİŞANLIĞI YAŞIYOR”
Konuşmasında güncel konulara da değinen Kılıçdaroğlu, “Hünkar böyle söylüyor ama bugün dünyada yaşadığımız acı gerçekler var. Bugün dünyada savaş alanlarının, açlık ve kıtlık yaşayan bölgelerin büyük bir bölümü İslam ülkeleri. İslam ülkelerinde acı var, kan var, gözyaşı var. Yerinden yurdundan edilen, ülkelerinden göç etmek zorunda olan Müslümanlar var. Afganistan'da yaşananlar sadece bizi değil, tüm dünyayı endişelendiriyor. Demokrasi, insan hakları, eğitim, sağlık, toplumsal eşitlik, adalet gibi temel alanlarda Müslüman ülkeler gerçekten de perişanlığı yaşıyor. Dileriz, yaşanan acı, dökülen kanlar son bulur, İslam dünyasında huzur ve adalet gelir” ifadelerini kullandı.
“İBB’NİN ÇALIŞKAN BAŞKANI İMAMOĞLU’NA TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
*Anadolu'yu bize yurt yapan, bu toprakları ilim irfan bahçesi haline getiren bütün erenlerimizi, velilerimizi, mürşitlerimizi, pirlerimizi, dervişlerimizi, dedelerimizi, huzurlarınızda bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum.
*Bize bu güzel ülkede özgür bir şekilde onurumuz ve şerefimizle yaşama hakkı, imkanı veren başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün kahramanlarımıza, şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum.
*Bizi buluşturan, bir araya geitren, bu çalışmayı sergileyen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin çalışkan başkanı Ekrem İmamoğlu'na da hepinizin huzurunda, ona ve arkadaşlarına teşekkür ediyorum.
EKREM İMAMOĞLU: BURADA CAN CANA, GÖNÜL GÖNÜLE OLACAĞIZ
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Başkan İmamoğlu, UNESCO'nun 2021'i; Hacı Bektaş Veli'nin Vefatının 750. Yıl Dönümü, Yunus Emre'nin Vefatının 700. Yıl Dönümü, Ahi Evran'ın Doğumunun 850. Yıl Dönümü başlıklarıyla tüm dünyada ilan ettiğini söyledi. Serçeşme Meydanı'nda, İstanbul'un bu boyuttaki ilk Hünkâr Hacı Bektaş Veli Buluşması'nı gerçekleştirmenin sevincini yaşadıklarını kaydeden İmamoğlu, “Üç gün boyunca burada can cana, gönül gönüle olacağız. O'nun temsil ettiği değerleri yeniden hatırlayacak, insan, doğa ve canlı sevgisini, farklılıkları kucaklayan hoşgörüsünü hep birlikte yad edeceğiz” dedi.
“YÜZYILLAR SONRA BİLE ONUN GÖNÜL PINARINDAN BESLENİYORUZ”
Hünkâr Hacı Bektaş Veli'nin, Horasan'dan Anadolu'ya gelmesinden bu güne 781 yıl geçtiğini hatırlatan İmamoğlu, “Tam 781 yıldır barışa, bilime, hakikate ve canlı cansız tüm varlıklara hürmet eden eşsiz inancıyla insanlığa ışık olmaya devam ediyor. Hacı Bektaş, sonsuz bir kaynaktır, bir serçeşmedir. Yüzyıllar sonra bile onun gönül pınarından besleniyoruz. Bu pınar yolunun geçtiği, suyunun değdiği, damlasının düştüğü ne varsa can veriyor” ifadelerini kullandı. Hacı Bektaş Veli'nin birlik, beraberlik, kardeşlik çağrılarına insanlık olarak büyük ihtiyaç duyulduğunun altını çizen İmamoğlu, şöyle devam etti: “Bu açıdan UNESCO'nun 2021 yılını Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre ve Ahi Evran'ı anma yılı kabul etmesi insanlık adına çok değerli bir adım. Hiçbir ayrımcılık yapmadan tüm insanlığa aynı nazarda bakmanın hoşgörüsünü ve erdemini taşıyan bu eşsiz mirasa bilgiyle, sevgiyle, cesaretle sahip çıkacağız.”
“GENEL BAŞKANIMIZIN VERDİĞİ TALİMATLA…”
İmamoğlu, Türkiye'nin neresinde ihtiyaç varsa oraya koştuklarını vurgulayarak, Tunceli'de ormanların yandığını ve bir müdahale edilmesinin beklediklerini söyledi. İmamoğlu, şöyle devam etti:
*Munzur’u biliyorum. Tunceli’yi biliyorum. O güzel dağlarını biliyorum. Yapılacak tespitler üzerine, Sayın Genel Başkanım bize hangi talimatınızı verirseniz, koşa koşa Tunceli’nin her ihtiyacını gidermeye, İstanbul halkı olarak hazır. Hacı Bektaş-ı Veli buluşmasında sizinle gerçekten yan yana, can cana durmaktan ve yeniden sevgide, kardeşlikte, barışta bir olmaktan, gerçekten büyük mutluluk duyuyorum, çok ihtiyacımız var.
*Bize bugün, hem ülkemizde hem şehrimizde hem de dünyada o Hacı Bektaş’ın ruhu yeter, cümleleri yeter, düşüncesi yeter. Umarım doğup geldiği Horasan’dan buraya doğru olan, bütün ülkelerdeki Afganistan başta olmak üzere bütün ülkelerdeki çatışmanın, kavganın, savaşın son bulduğu günleri Hacı Bektaş’ın o doğduğu güzel topraklara yakışan günleri hep birlikte görürüz.
İmamoğlu konuşmasını, Hacı Bektaş'ın şu dizleri ile bitirdi:
“Sevgi muhabbet kaynar, yanan ocağımızda,
Bülbüller şevke gelir, gül açar bağımızda.
Hırslar, kinler yok olur, aşkla meydanımızda,
Aslanlarla ceylanlar, dosttur kucağımızda…”
ARİF SAĞ: BU ŞİMDİDEN TARİHE GEÇMİŞTİR
Konuşmaların ardından Arif Sağ sahne aldı ve birbirinden güzel türkülerini seslendirdi. Festivalin bir ilk olması sebebiyle duyduğu memnuniyeti dile getiren Sağ, İBB Başkanı İmamoğlu'na teşekkür etti. Sağ, şöyle devam etti:
“Bu gece için çok önemli bu gece. Ben, 1961 senesinden bugüne kadar, bu topluma bu kadar yakın, bu tavrı bu kadar ciddi anlamda bir araya getirip O'nun kültürünü İstanbul semalarında duyuran ilk Başkan olarak da sevgili Başkanımı kutluyorum. Bu şimdiden bence tarihe geçmiştir. Tarih bunu ileride anlatacak. Bir yerde kırmızı kalemle beyaz bir sayfaya yazacağız. Yazacaklar. Bizden sonra bunu anlatacaklar ve söyleyecekler. Evet bu umarım Başkanımın aklından geçiyordur. Bunu bir her yıl yapmak üzere bir karar almak lazım. Gerçi meclisten bu kararı alınabilir mi bilmiyorum ama yani bence alsınlar.”
45 SANATÇI PERFORMANS SERGİLEYECEK
Festival, bir birinden önemli 45 sanatçıya ev sahipliği yapıyor. İstanbullulara unutulmayacakları 3 gün yaşatacak sanatçılar arasında, Arif Sağ, Musa Eroğlu, Moğollar, Cengiz Özkan, Yeni Türkü, Tolga Sağ, Ender Balkır, Kardeş Türküler, Muharrem Temiz, Fuat Saka, Sadık Gürbüz, Dertli Divani, Şevval Sam, Gülcihan Koç, Ahmet Aslan, İlkay Akkaya, Mikail Aslan, Grup Abdal, Cem Adrian, Özlem Taner, Nilüfer Sarıtaş, Metin-Kemal Kahraman, Ali Rıza-Hüseyin Albayrak, Özlem Taner, İhsan Er, Tayyar Erdem, Volkan Kaplan, Cem Erdost İleri, Erkan Tekçi, Gülseven Medar, Hüseyin Korkankorkmaz, Ayfer Vardar, Gani Pekşen, Yılmaz Çelik, Ayhan Aydın, Erkan Akalın, Burak Aykaç, Peyda Yurtsever, Ali Kaya Arı, Özge Çam, Cem Doğan, Mahir Kutlutürk, Hüseyin Beydilli, Yavuz Top, Özgür Polat ve Serdar Kemal bulunuyor.
ÇOCUKLAR UNUTLMADI
Tüm İstanbulluların ücretsiz katıldığı etkinlikler kapsamında; belgesel film gösterimleri yapılıyor. Ayrıca festivale özel olarak hazırlanmış video-ışık gösterileri gerçekleştiriliyor. Alanında uzman araştırmacı ve yazarların katılımıyla paneller ve söyleşiler düzenleniyor ve çocuklar için atölye çalışmaları yapılıyor.