Şerife Bacı Kadın Platformu Üyeleri ile video konferans toplantısı gerçekleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kadınların sorunlarını dinledi.
Çalışan kadınlar için anneliğin zaman zaman ciddi bir sorun ortaya çıkarabildiğini belirten Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun bu konuya bir çözüm üretebilmek adına 150'ye yakın kreş açacağını söyledi.
“KADINLARIN ASIL MÜCADELE ALANLARI YÜZDE 33 CİNSİYET KOTASININ SİYASAL PARTİLER YASASI'NA GİRMESİ”
Kadınların siyasette bir yer almak istiyorlarsa siyaset kurumunu çok iyi sorgulamaları gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı;
*Sorgulamayla beraber çözümler de üretmesi gerekiyor. Malum bizim yüzde 33 cinsiyet kotamız var. Parti içinde bunu uyguluyoruz ama asıl kadınların mücadele edecekleri alan, bu yüzde 33 kotasının Siyasal Partiler Yasası'na da girmesi.
*Eğer oraya girdiği zaman bütün siyasal partiler doğal olarak cinsiyet kotasını en azından yüzde 33 hatta daha ileri gitmek gerekirse yüzde 50'lik bir cinsiyet kotasını zorunlu kılabilirsiniz. Eğer kadınlar gerçekten siyaset üzerine baskı kurar ve bu konuda önemli adımlar atarlarsa.
“KADINLARIN YETERLİ DÜZEYDE ÖRGÜTLENDİĞİNİ SÖYLEMEK ZOR”
Belirli meslek dallarında kadın egemenliği olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü;
*Yani kadınlar daha fazla o alanda çalışıyorlar. Örneğin eczacılık mesleği, örneğin öğretmenlik mesleği gibi. Kadının doğasına da uygun olan bu mesleklerde kadınlar oldukça ciddi bir güç aslında.
*Üniversitedeki akademik dünyada kadınların sayısı çok daha fazla erkek hocalara göre. Böyle baktığımız zaman, evet Mustafa Kemal ve arkadaşları kadınlara seçme ve seçilme haklarını verdiler.
*Üstelik İsviçre'den, Fransa'dan, Almanya'dan, İngiltere'den çok daha önce verildi. Şimdi bu haklardan yola çıkarak bugün kadınlar ciddi bir güç olarak ortaya çıktılar.
*Ama henüz Türkiye'de kadınların, yeterli düzeyde örgütlendiğini söylemek çok zor. Belli bölgelerde kadın hala yeteri kadar sesini çıkaramıyor. Yeteri kadar haklarını talep edemiyor. Ama bunları aşmak mümkün.
“KADINLAR BU SORUNLARI DAHA RAHAT VE SAMİMİ ÇÖZEBİLİR”
Kadınların erkeklerden çok daha inandırıcılığı güçlü aktörler olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, “Kadınların çünkü samimi olmaları, kadınların doğanın kendisine verdiği sezgi gücü. Dolayısıyla kadın daha güçlü olarak bu sorunlara el atabilir ve bu sorunları daha rahat ve daha samimi çözebilir. Ben, siyasi olarak her türlü desteği verebilirim” ifadelerine yer verdi.
“ISRARLA SÖYLÜYORUZ”
Kılıçdaroğlu, siyaset arenasında kadının yeterli ağırlıkta olmadığına değinerek şöyle dedi;
*Onun temel nedeni de siyaset alanının aslında çok kirlenmesi ve o kirli alanda kadının siyaset yapılmasına fırsat verilmemesi gibi bir tablo var.
*Yani biraz acı ama bunu ifade etmek zorundayım. O nedenle biz mutlaka siyasette Etik Değerler olmalı, siyasette Ahlak Kanunu çıkmalı diye o nedenle ısrarla, ısrarla, ısrarla bunu söylüyoruz.
*Siyaset zemini ahlaki düzeyde büyür ve gelişirse kadın da orada yer alacaktır, gençler de, yaşlılar da, herkes. Yani bir anlamda siyasete ilgi duyan herkes o zeminde yer alacak.
“KADINLAR ORTAK BİR HEDEFE ODAKLANABİLSELER…”
Bütün kadınların ortak hedeflerde birleşmelerini umduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kulladı;
*Siyasal görüşlerini bir tarafa bırakıp kadınlar bir hedefe odaklanabilseler emin olun çok şeyi çözebilirler. Mesela kadınlar şöyle bir propagandayla yola çıksa; ‘Siyasi Partiler Yasası'nın değişmesi ve en az yüzde 33 veya yüzde 50 cinsiyet kotasını kim savunuyorsa ona oy vereceğiz. Parti programına bunu koyan partiye oy vereceğiz. Eğer bunu bir siyasal parti koymuyorsa o siyasal partiye oy vermeyeceğiz.'
*Düşünebiliyor musunuz? Eğer böyle ortak bir kadın sesi çıkarsa ortaya, bütün siyasi partiler getirir yüzde 50'yi koyarlar.
“EKREM BAŞKAN 150 KREŞİ AÇACAK YAKINDA”
Çalışan kadınların için anneliğin zaman zaman ciddi bir sorun ortaya çıkarabildiğini belirten ve bunun için güvenli kreşlerin yapılmasına özel bir ağırlık verdiklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü;
*Bunu da şöyle başlattık, genellikle yoksul ailelerin yaşadığı mahallelerden başladık. Örneğin İstanbul'da Bağcılar'da, Sultanbeyli'de pek çok böyle kreşler. Ekrem başkan 150'ye yakın kreşi açacak yakında.
*Şimdi bu kreşleri yoksul mahallelerden başlatmamızın temel nedeni şu; yoksul mahallede kadın, çocuk olduğu zaman, ki genelde çok çocuklu oluyor bu aileler, kadın kent kültürünü öğrenemiyor.
*Sokağa çıkamıyor, alışverişe çıkamıyor, düğüne gidemiyor, taziyeye gidemiyor, sinemaya gidemiyor, İstanbul nasıl bir kenttir bunları göremiyor.
*Dolayısıyla eğer çocuğunu güven içinde bırakabileceği bir yer olursa kadın kente alışıyor. Alışveriş Merkezi'ne gidebiliyor, kent kültürünü öğrenebiliyor. Bir şekliyle bunun yolunu açmamız lazım.