İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 29 Mayıs İstanbul’un Fethi'nin 568'inci yıl dönümü kutlamalarını görkemli bir etkinlikle noktaladı. Beyoğlu'ndaki Haliç Kongre Merkezi otopark alanında gerçekleştirilen etkinliğin onur konukları, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener oldu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve eşi Dilek Kaya İmamoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinlikte, CHP TBMM Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi'nin Genel Başkan Yardımcıları, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, İBB üst yönetimi, İBB Meclisi CHP Grup Başkanvekili Doğan Subaşı, belediye başkanları ile siyasi parti temsilcileri hazır bulundu.
Etkinlik, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u almak için döktürdüğü ‘şahi’ topunun ağzından esinlenerek tasarlanan 37 metrelik sahne üzerinde gerçekleştirildi.
Sahne önüne konumlandırılan toplar önünde konumlandırılan özel makyajlı ve kostümlü performans sanatçıları, fetih döneminin askerlerini canlandırdı.
FATİH'İN KİTABI TANITILDI
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından başlayan etkinlikte, ‘Fatih Sultan Mehmet’ kitabının tanıtımı yapıldı. Etkinlikte Kılıçdaroğlu, Akşener ve İmamoğlu birer konuşma yaptı.
KILIÇDAROĞLU: FATİH, ASIRLARIN KAHRAMANI
Kılıçdaroğlu, sözlerine, “Bugün burada, Osmanlı Devleti'nin en genç padişahlarından olan, o zaman sadece 20 yaşındaki Fatih Sultan Mehmet Han ve şanlı ordusunu rahmet ve minnetle yâd etmek için buluştuk” şeklinde başladı.
Fatih'in çağ açıp kapatan bir lider olduğuna vurgu yapan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
* Dolayısıyla kendisi de zamanının değil, asırların kahramanı olmuştur. Bu öyle bir gurur, öyle bir onurdur ki, İstanbul'un fethinin üzerinden tam 568 yıl geçti, biz her yıl aynı heyecanla kutluyoruz. İnşallah hep beraber ebediyete kadar da kutlamaya devam edeceğiz.
* İstanbul Fatih'ine ve onun emanetine sahip çıkan ve bu şehri işgalcilerden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi, ‘Bu şehir Türk vatanının ziyneti, Türk tarihinin serveti, Türk milletinin göz bebeğidir.
“FETHETTİĞİMİZ SADECE İSTANBUL DEĞİL; KENDİMİZDİ”
İstanbul'un ülkenin göz bebeği olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
* Fethettiğimiz sadece İstanbul değildi aslında. Fethettiğimiz kendimizdi. Bu toprakların zorlukları vardı. Onlarla yüzleşmeliydik, onları kucaklamalıydık, onlara meydan okumalıydık. İşte bu cesareti fethetmiştik.
* 1000 yıllık geleneklerimizle oluşturduğumuz toplumsal kodlarımızdı bunlar. Ve bu 1000 yıllık geleneklerimiz, sahip olduğumuz en yüksek bilgeliktir. Bu konuşmayı yaparken hem gururluyum hem de hissettiğim sorumluluktan dolayı biraz da kalbim kırık.
* İnanın, muhalefet yapmanın en zor dönemindeyim. Bu kadim devleti, bu emaneti ne hale getirdiklerini gördükçe, bu rezillikleri gördükçe, muhalefet olmakta çok zorlanıyorum. Çünkü inanın onların yaptıklarını, ben konuşmakta zorlanıyorum. Utanıyorum bir şey demeye. Utanıyorum bunlara dikkati çekmeye. Oysa görevimiz bu rezilliklerle mücadele etmek.
“ROL MODELİNİZ GENÇ SULTAN”
Türkiye'nin büyük sorunları olduğuna dikkat çeken Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
* 1000 yıllık devlet geleneklerimiz, bu sorumsuz ve gözü doymaz, çeteleşmiş iktidarın elinde magazine dönüşmüş durumda. Bu süreçte en çok haksızlık da bu şehre yapıldı.
* Devletimizin saygınlığı, İstanbul'un itibarı, kendisine ihanet etmiş saray iktidarının, mafya ve çetelerle giriştiği magazinsel ilişkilerin elinde can çekişiyor.
* Kendimize inanmak zorundayız. Zorluklara göğüs germek zorundayız. Fatih Sultan Mehmet Han'dan bize miras kalan cesaretle, bu millet korkuyu fethedecektir.
* Özellikle gençlere mesajım; rol modeliniz burada. Bu şehrin her santimetre karesinde. 20 yaşında genç Sultan sizin modeliniz. Ona bakın ve siz de farklı düşünme cesaretinize, mücadele cesaretinize, keşfedilmemiş yollara gitme cesaretinize, imkansızı isteme cesaretinize sahip çıkın.
* Ve ibret alın; Fatih'in fethettiği canım İstanbul'un, asırlar sonra düşürüldüğü halden ibret alın. Ve cesaretinizi de yine aynı İstanbul'un şahlanışından alın. Fatih biziz; Fatih sizsiniz sevgili gençler. Fatih, hepimiziz…
AKŞENER: DÜNYAYA ÖRNEK BİR YÖNETİM ANLAYIŞINI HER TARAFA GÖSTERDİK
Etkinlik alanında bulunmaktan duyduğu memnuniyeti aktaran Meral Akşener ise, şunları söyledi:
* Bugün burada olmak inanılmaz can verici, güzel bir duygu. Tam 568 yıl evvel Peygamber Efendimizin müjdesini verdiği, İstanbul’un fethedildiği tarih. Bir tarihçi olarak; gemilerin zincirleri aştırıldığı, zekanın sembolü olan Haliç'in kenarındayız.
* Yıllar evvel o güzel asker, o güzel komutan İstanbul’u fethetti. Peygamber Efendimiz'in müjdesine uygun bir biçimde dünyanın incisi, iki kıtanın birleştirildiği o İstanbul şehrindeki ne hayat tarzına, ne mimariye, ne burada yaşanan insanların hiçbir alanına uzatmadan, iki kültürün birleşiminde bir sentez ortaya çıkardılar.
* Ve biz 568 yıl evvel hayat tarzlarına, tercihlere ve seçilen yolda yürümeye nasıl bir saygı gösterildiğini, buna bu davranış biçimine nasıl saygı gösterildiğini ve adaletin nasıl işlediğini o zamanlar dünyaya örnek olan bir yönetim anlayışıyla her tarafa gösterdik.
“İMAMOĞLU'NUN FATİH'TEN FEYZ ALACAĞINA İNANIYORUM”
İmamoğlu'nun, İstanbul'un şehriemini olarak Fatih'in adaletinden ve saygısından feyz alıp, o yolda yürüyeceğine inandığını belirten Akşener, şunları belirtti:
* İstanbul, güzel şehir. İstanbul, dünyanın incisi. İstanbul, bizlere miras. İstanbul, atalarımızdan bize, bizim de çocuklarımıza, torunlarımıza bırakacağımız bir miras.
* Göllerini, sularını, toprağını, yeşilini, insanını, hayvanını, neyi varsa, çiçeğini, böceğini, her şeyini gördüğümüz gibi bakmak zorunda olduğumuz, gözümüz gibi esirgemek zorunda olduğumuz şehrimiz. Bir dünya mirası.
* Sadece bizim milletimize, Anadolu'muza, Türkiye'mize değil; dünyanın mirası. Onu korumak ve güzelleştirmek, yarına miras bırakmak hepimizin görevi.
“İSTANBULLULAR, UCUBE KANALI ENGELLEMEK İÇİN İMAMOĞLU'NU SEÇTİ”
“İstanbullu, İstanbul’un betona görülmesini, yeşilinin yok edilmesini, insanlarına hoyratça davranılmasını ve en son Kanal İstanbul denilen o ucube sistemin oluşmasını engellemek için 31 Mart'ta Sayın İmamoğlu'nu belediye başkanı olarak tercih etti” diyen Akşener, şöyle konuştu:
* İstanbullu daha ne yapsın? Yönetimi değiştirdi. Ben, Ekrem Bey kardeşimin, bu mirasa nasıl saygı gösterdiğini, nasıl saygı göstereceğini biliyorum. Ona inanıyorum.
* Umarım burada ortaya koyacağımız ve koyduğumuz, koyacak olduğunuz tavrın, bu mirasa gösterdiğimiz, göstereceğimiz saygının diğer kadim şehirlerimizde yönetimde bulunan herkese örnek olmasını diliyorum.
* Ve gençlerimiz… Biz büyükler örnek oldukça, aklı, inancı, saygıyı, bilimi öne koydukça, yarın miras bırakacağımız, bugünün çocuklarının, gençlerinin de yarın İstanbul’a aynı derecede sahip çıkacağına inanıyorum. Güzel bir yolculuk bu.
* İnşallah yolculukta Allah sizleri, bizleri utandırmasın. Başkanım, Allah sizin gözünüzü aşağı eğdirmesin. Cenab-ı Hak, hiç birimizi hem kendi huzurunda hem de kullarının karşısında mahcup etmesin. Her birinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
İMAMOĞLU: FATİH SULTAN MEHMED HAN GERÇEK BİR ENTELEKTÜELDİ
Pandemi koşulları nedeniyle geniş katılımlı bir etkinlik yapılamadığının altını çizen Ekrem İmamoğlu, “Bu zorlu günleri de atlatacağımıza, yakın zamanda yeniden hep bir arada olabileceğimize yürekten inanıyorum” dedi.
İstanbul'un fethinin, bir çağı kapatıp bir yenisini açan, dünya tarihinde çok önemli bir dönüm noktası olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Bu muhteşem şehri, dünyanın gözbebeği aziz İstanbul'u bizlere armağan eden Fatih Sultan Mehmed Han'ı ve kutlu askerlerini rahmetle, minnetle yad ediyorum” diye konuştu.
“Bu şehrin fethi, sadece surların ve zincirlerin aşılmasıyla başarılmadı” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
* 'Toprakları değil, gönülleri fethetmeye gidiyoruz’ diyen Fatih, fetihten sonra bu şehirde hakim olan yeni yaşamı tarzını da kurguladı. O büyük ve kucaklayıcı lider, bu kadim şehirde, her inancı, her çeşit geleneği, her kültürü ve yaşam tarzını koruyan, adil, eşit ve hoşgörülü bir yönetimi tanımladı.
* Çünkü, istisnasız tüm tarihçilerin mutabık olduğu gibi, Fatih Sultan Mehmed Han gerçek bir entelektüeldi. Eğitime, kültüre, bilim ve sanata yaklaşımıyla çağının çok ilerisindeydi.
* Uzlaşmaz gibi gösterilen Doğu ve Batı kültürlerini özgün bir sentez içinde buluşturdu ve kültürel bir ‘yeniden doğuşa', yani rönesansa öncülük etti. Bu, ‘Fatih'in Rönesansı'dır ve en güzel ifadesini İstanbul'da bulmuş, İstanbul'la özdeşleşmiştir.
“FATİH, MANEVİ DÜNYAMIN ÖNEMLİ LİDERLERİNDEN BİRİDİR”
Fatih'in, kendisi için, kişiliğinden, mücadelesinden ve derinliğinden ilham aldığı eşsiz bir şahsiyet olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, şöyle konuştu:
* Kuşkusuz, Fatih Sultan Mehmet dünya tarihi için olduğu kadar İstanbul'da yaşayan herkes için çok önemli bir padişahtır. Ama Fatih, kişisel olarak benim için en az iki kez önemlidir.
* Çünkü, o kutlu padişah, İstanbul'un fethinden sadece 8 yıl sonra, benim doğup büyüdüğüm, kimliğimi ve kişiliğimi bulduğum ve de her bir hücreme kadar manevi değerleri benliğime yer etmiş olan Trabzon'u da fethetmiş olan padişahtır aynı zamanda. O nedenle Fatih, benim manevi dünyamın önemli liderlerinden biridir.
* Tıpkı fetihten yüzyıllar sonra, bu güzel şehri düşman işgalinden kurtaran ve yeniden ayağa kaldıran bir diğer dünya lideri, Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi. Ne mutlu bize ki, tarihimizde izinden yürüyebileceğimiz ve bize hayat boyu yol gösterecek böylesi büyük kahramanlarımız ve liderlerimiz var.
“BETON KANAL’A ŞİDDETLE KARŞI ÇIKIYORUZ”
İstanbul'u 568 yıl önce Fatih Sultan Mehmet’in kazandırdığını, 98 sene önce de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün düşman işgalinden kurtardığının altını çizen İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:
* O yüzden bu kutsal şehir, tarihimizdeki en önemli iki liderinden bizlere emanettir. Bu emanete, Fatih Mehmet Sultan Han'ın yaptığı gibi adil, hoşgörülü ve eşit; Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği gibi akılla, bilimle, cesaretle ve özenle sahip çıkmak boynumuzun borcudur.
* İşte biz, bu tarihi bilinçle ve ısrarla, bu büyük emanete ihanet edecek bir girişim olarak gördüğümüz Beton Kanal'a şiddetle karşı çıkıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, inşa edilmek istenen beton kanal bu şehrin kalbine vurulacak bir hançerden farksızdır.
* Bu aziz şehri korumak, bu aziz emanete sahip çıkmak sadece 16 milyon İstanbullunun değil, 83 milyonun görevi ve hakkıdır. Çünkü bu aziz şehir, bu millete emanet edilmiştir.
* Bugün tüm İstanbullulara, ‘İstanbul Senin' diyebiliyorsak, tam 568 yıl önce bugün gerçekleşen bu fetih ve onun kumandanı Fatih Sultan Mehmed Han sayesindedir.
* Onların mirası olan bu muhteşem şehri hep birlikte daha güzel günlere taşıyacağımıza yürekten inanıyorum. Fatih Sultan Mehmed Han'ı ve fetihte rol alan, şehit veya gazi olan askerlerini bir kez daha saygıyla anıyor, 16 milyon adına İstanbul'un Fethi'ni coşkuyla kutluyorum.
GÖRSEL ŞÖLEN
Kutlamada Mustafa Demir Hoca'nın okuduğu Kur'an-ı Kerim tilaveti sunuldu. İBB Mehteran Takımı'nın gösterisiyle hareketlenen etkinlikteki heyecan; ‘drone’, ‘mapping’ ve ışık gösterileriyle doruğa çıktı.
Özel olarak programlanan yüzlerce ‘drone’, 10 dakikalık muhteşem bir multimedya gösterisiyle, Haliç üzerinde görsel şölen yaşattı. 8 farklı noktada; Salacak sahili, Pierre Loti, Beşiktaş Yahya Kemal Parkı Fatih Sultan Mehmet Heykeli, Yedikule, Topkapı, Belgrad Kapı, Rumeli Hisarı ve Sarayburnu Atatürk Anıtı'nda da Haliç'teki gösteriyle eş zamanlı olarak ışık ve ses gösterileri düzenlendi.
Pandemi nedeniyle etkinliği canlı izleyemeyen İstanbullular, İBB ve İmamoğlu'nun sosyal medya mecraları üzerinden bu muhteşem görsel şölene, ‘sanal’ olarak tanıklık etti.
‘Drone’ların gösterisine, 2000 metrekarelik alanı kapsayan ve fethin sembolik anlarını anlatan ‘mapping’ film eşlik etti. Görsel şölenin ardından sahne alan 76 kişilik İskender Paydaş Orkestrası, fethe özel bestelenen marşı icra etti.