Ankara’da Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) İnönü Vakfı, Birleşik Kamu İş Konfederasyonu, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Eğitim İş, TESUD, Türk Hukuk Kurumu, Ankara Barosu, İstanbul Barosu, İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği, Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Ankara Kent Konseyi temsilcileri Anıtkabir’i ziyaret edeceklerini duyurmuştu. Ziyaret saatinden yarım saat önce Anıtkabir dezenfekte edildiği gerekçesiyle kapatıldı.
“AYASOFYA’NIN AÇILIŞINA NEDEN İZİN VAR?”
Eskişehir’de de ADD tarafından organize edilen programa polis, kanuna aykırı olduğu ve corona virüsü salgını gerekçesiyle izin vermedi. Program için gelenler ile polis arasında gerginlik yaşandı.
Polisin ve Eskişehir Valiliğinin aldığı karara büyük tepki gösteren vatandaşlar, “Anıtkabir’e de Covid-19 nedeniyle alım olmadı. Burada basın açıklaması yasaklandı. Ayasofya’nın açılışına neden izin var? Orada salgın yok mu? Ayrıca siz Atatürk’ün imzaladığı Lozan antlaşmasına kanuna aykırı diyemezsiniz” diyerek tepki gösterdi.
“ETKİNLİKLERİMİZE SAATLER KALA YASAKLAMA GELDİ”
* Biz 15 gün önce İçişleri Bakanlığı’na, Anıtkabir Komutanlığı’na ve ilçe şubelerimiz ile valilikler ve kaymakamlıklara bilgi verdik.
* Dedik ki, “Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusudur. Her yıl olduğu gibi bu yıl da kutlama programı gerçekleştireceğiz. ADD öncülüğünde, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, TESUD, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, Türk Hukuk Kurumu, İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği, İstanbul ve Ankara Baroları, mimarlar odası ve eczacılar odası ile Anıtkabir’de olacağız, tüm kentlerde Atatürk anıtları önünde çelenk sunacağız” dedik
* İlk başta olumsuz yanıt verilmemişti. Ancak dün akşam, saatler kala, valiliklere talimat verildi ve ilgili makamlara yazı yazılarak kutlama etkinliklerinin yasaklandığı bildirildi.
ANITKABİR KOMUTANLIĞI’NDAN “MARJİNAL” NİTELEMESİ
* Dün akşam Anıtkabir Komutanlığı yetkilileri, yasaklama gerekçesi olarak bana “Marjinal gruplar aranıza girebilir” dedi. Bizim aramıza asla marjinal şahıslar sızamaz.
* Bu ne demek? Anıtkabir’e girmek de mi yasaklanacak? Bazı valilikler, “Devletin ve milletin güvenliğini tehdit eden unsurlar” olarak niteleme gayreti içine girdi. Yani ne diyeceklerini bilememişler.
* Bugün de saat 11.00’de Anıtkabir Komutanı beni aradı, saat 11.30’dan itibaren Anıtkabir’in bakıma alınacağını söyledi. Bakım çalışması yapmak, tam da bugün, son anda mı akıllarına geldi?
“AYASOFYA ETKİNLİĞİ İÇİN BUGÜNÜN SEÇİLMESİ MANİDARDIR”
* Bazı yetkililer de yasaklama gerekçesi olarak corona pandemisini öne sürdü.
* Kitlesel başka etkinliklerin yapıldığı bir dönemde bize “Hayır” denilmesi uygulanan çifte standartın göstergesidir.
* İbadethaneye VIP davet protokolü uygulanıyor. Tıpkı Suudi Arabistan camilerinde olduğu gibi.
* Ayasofya’nın ibadete değil, siyasete açıldığını, bunun bir şova dönüştürüldüğünü görüyoruz. Bunun üzerinden Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığı yapılıyor.
* “Ayasofya’nın müze yapılmasının tek parti döneminin ihaneti olduğu” söylendi. 1934’te Atatürk vardı. Ayasofya’daki şov için tam da 24 Temmuz tarihinin seçilmesi manidardır.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARİKATLAR CUMHURİYETİ OLAMAZ”
* Geçen yıllarda benzer uygulama FETÖ marifetiyle yapılmış, milli bayramlarımızı kutlamamız yasaklanmıştı.
* Devletimizin ve demokrasimizin temel niteliği laikliktir, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, meczuplar, tarikatlar cumhuriyeti olmayacaktır.
* Şimdiki uygulamalarda bunu görüyoruz. Nitekim önceki gün Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı da binlerce FETÖ geldiğini söyledi, tarikatların yarattığı tehlikeye işaret etti.
“OSMANLI’YA DÖNÜŞ HEDEFLENİYOR”
* Diplomasi masasında mücadele ettiğimiz emperyalist devletler Lozan Antlaşması’na laf etmiyor, kendi içimizden laf ediliyor.
* Lozan Antlaşması ortadan kalktığı zaman bütünüyle eskiye dönüş var. Bu ne demek?
* Lozan Antlaşması yürürlükten kalkarsa Türkiye Cumhuriyeti’nin dayanağı ortadan kalkıyor, Türkiye’nin eski Osmanlı yönetimi anlayışına, hilafet ve saltanata dönüşü söz konusu oluyor.
* Türkiye rotasından saptırılıyor. Bu çok açık.
“SAAT 12.00’DE MEYDANLARDA OLACAĞIZ”
* Herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi gereken bir süreci yaşadığımızı vurgulamak istiyorum. Atatürk demek, Lozan demek neredeyse yasaklandı ve suç sayılmaya başlandı.
* Bunun kabul edilebilmesi mümkün değil. Ne pahasına olursa olsun. Biz, anayasal ve demokratik haklarımızı kullanarak Anıtkabir’e gideceğiz.
* Ttüm kentlerde Atatürk anıtları önüne gideceğiz ve saat 12.00’de çelenk sunarak basın açıklamamızı yapacağız.
* Ayrıca, hukukçularımız, içler acısı evrakları inceliyor, etkinliklerimizi yasaklayarak suç işleyenler hakkında hukuk mücadelesi başlatacağız.
VALİLİKTEN SKANDAL AÇIKLAMA!
ADD’nin yapmak istediği anma programı İzmir’de de valilik tarafından yasaklandı.
Gerekçe olarak ise, “Etkinlik yapılması halinde, toplumsal ayrışma ve kargaşaya neden olabileceği değerlendirildiğinden; kamu düzeni güvenliği sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi, temel hak ve özgürlükler ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin ve genel asayişin korunması, yaşanabilecek her türlü olumsuz bir durumun önüne geçilmesi için” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamanın ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya yasağı çok sert sözlerle eleştirdi:
* İzmir Valiliği, İzmir işgal altında olsa bu tür yasaklara cesaret edilemeyecek bir utanca imza atarak, kuruluşun ve kurtuluşun şehri İzmir’de, 24 Temmuz Lozan Barış Antlaşması’nın 97. yılı kutlamalarını yasakladı.
* Atatürk Anıtı’na çelenk koyulması ve aynı konuda basın açıklaması yapılması etkinliklerini ayrışma ve kargaşaya neden olabileceği gerekçesiyle engellendi. İzmir Valiliği yasaklandığını duyurdu.
* Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranlar, Lozan Barış Antlaşması’nı imzalayanlar, bu vatan için can verenler sayesinde o makamlarda oturanlar, Cumhuriyet’e ve Cumhuriyet’in kurucularına karşı ihanet içindedirler.
* Lozan Barış Antlaşması’nın 97. yılı kutlamalarını bir “asayiş” sorunu olarak görüp yasaklayanlar, Cumhuriyet ile hesaplaşmak isteyenlerdir.
* Cumhuriyet’i kuranların, 24 Temmuz Lozan Barış Antlaşması’nı imzalayanların yoldaşları olarak, bu anlayışla hak ettikleri şekilde mücadele edeceğiz.