Maltepe'de faaliyet gösteren Erzurumlular Eğitim, Kültür ve Yardımlaşma Vakfında, geleneksel olarak yapılan herefene toplantılarına paralel olarak, "Tandır Başı Sohbetleri" adı altında yeni bir konsept ilave edildi. İlk tandırbaşı sohbetinde eski Erzurum anlatıldı. Cahit Solakoğlu, "Bir Kentin Aydınlık Yüzü" ve "Erzurum'da Spor" adlı yayınlanan kitaplarını imzaladı, davetlilere hediye etti. Erzurum'da geçen çocukluğunu yaşadıklarını Erzurumluluk bilincini, hatıralarını anlattı. TRT sanatçısı Yavuz Değirmenci ve Lütfü Ortakale sohbete Erzurum türküleriyle renk kattılar.
SÜHA DENGİZEK, ESKİ Erzurum NASILDI?
Bugün vakfımızda Erzurum Kültürü adına sohbet havasında büyüklerimizden hatıralarını, sanatçı kardeşlerimizden türküler, dinleyerek farklı bir atmosfer yaşamak istedik. Sayın Cahit Abi, 1940'ları yaşadınız o zamanı burada da gençlerimize aşılamak için, o zamanki arkadaşlık ortamı, komşuluk ilişkileri, büyüklere olan saygı sevgi nasıldı biraz bilgi verir misiniz bize.
CAHİT SOLAKOĞLU, HAYATTA İSTEDİĞİM ŞEY GERÇEK BİR ERZURUMLU OLMAKTI!
Solakoğlu, "Aslında bütün bu bilgileri "Kentin Aydınlık Yüzü" adlı kitabımda okuyacaksınız mademki istiyorsunuz anlatmaya çalışayım.
Çocukluk yıllarımız şiirde de söylediğim gibi Gül Ahmet d ar sokakta evim var sade türküde değil benim yaşamımda da bizimde evimiz gül Ahmet'teydi eski Rus konsolosluğunun da kullandığı büyük bir evdi 10 odası vardı Ablam İbrahim Kutulugille evliydi. Eniştemin kız kardeşi de ağabeyim ile evliydi içli dışlı evlilik yapılmıştı büyük bir aile düzeni vardı. O ailenin içerisinde eniştemin babası Ali Efendi Hoca büyük annesi Behiye Hanım hepsi bir arada yaşarlardı güllük güneşlik çocuklarda beraber büyürdü.Erzurum'da arkadaşlık dostluk diyince benim arkadaşlarım aklıma geliyor. Selçuk Elverdi, Orhan Şerifsoy, Orhan Çetecioğlu, Abdurrahim Aydınoğlu, Sadık Tedbiroğlu bunlar bizim devrin avukatlarıydı bunun dışında diğer arkadaşlarımız da vardı. Ben Erzurum Lisesinde okumadım annem vefat edince 6 yaşında İstanbul'a göç ettik ve 15 senelik tahsil hayatımı İstanbul'da geçirdim ama her yaz mutlaka Erzurum'a gittim. O dediğimiz Gül Ahmet'teki konağımızda keyif içinde zevk içinde yayla türküsü adlı son bölümde de o günlerimi anlattım. Orada insanların birbirleriyle olan ilişkisi Erzurum'un güzellikleri Erzurum insanlarının Erzurum'a has duygu ve düşüncelerin hepsi yazılmıştır. Biz büyüklerimizden gördüğümüz terbiyeyle büyüdük, kendi çocuklarımıza da aynı terbiyeyi verdik. İyi yetiştirmeye çalıştık ve şimdi görüyorum ki hangi Erzurumlu vakfının ortamının içinde olsam hepsinin gözünde aynı aydınlığı aynı parlaklığı aynı duyarlılığı görüyorum.Ben sözlerimi kapatmak istiyorum şöyle kapatmak istiyorum;
Yaşadığım sürece çalıştım çabaladım biraz şair biraz yazar, biraz gazeteci, biraz hukukçu, biraz politikacı, biraz öğretmen oldum. Ama hayatta dört dörtlük tas tamam istediğim şey gerçek bir Erzurumlu olmaktı. Bunu yazdığım kitaplarla sizlerle paylaşmaya çalıştığım Erzurum ve yayla sevgisiyle başarabildiysem çok mutlu olacağım okuduktan sonra karar verirsiniz" dedi.
Maltepe Tandır Başı Sohbetine; Şemsettin Özyapar, Av. Lütfü Ural, Bedir Avcı, Nabi Bellekoğlu, Hüseyin Karakaya, Emin Topdağı, Zühtü Akbaba, İETT Eski Genel Müdürü Mehmet Özkök, Adnan Karakurt, Züfer Dönmez, Erol Yavuz, Selami Oğuz, TRT sanatçıları Yavuz Değirmenci, Lütfü Ortakale, Bülent Gül, Hasan Koç, Taylan Mesutgil, İşadamı Şamil Güney, İşadamı Ertürk Çimen, İşadamı Cumhur Karataş, Salih Güngü Müfettiş, Kadın Kolları Başkanı Neşe Şairoğlu ve Kadın Kolları Yönetimi ve çok sayıda Dadaşlar katıldılar