Cihan Yavuz, HDP kontenjanı ile CHP listesinden Şişli Belediyesi Meclis Üyesi olmuştu. Muammer Keskin, Şişli Belediye Başkanı olduktan sonra da Cihan Yavuz’u Şişli Belediyesi Başkan Yardımcısı yapmıştı.
KESKİN, İLK ÖNCE SAHİP ÇIKTI SONRADA GÖREVDEN ALDI
Cihan Yavuz, Şişli Belediye Başkan Yardımcısı iken, terör operasyonundan gözaltına alındı. Yavuz, daha sonra terör savcılığının talebi ile mahkeme tarafından tutuklandı.
Keskin, gözaltı süresinde sahip çıktığı Cihan Yavuz’un tutuklanmasından sonra da hemen görevden aldı.
KESKİN’İN TALİMATINI UYGULAYAN PERSONELİ ÇÖPE SÜRDÜ
Keskin, Cihan Yavuz’u görevden aldığını, kendi imzası ve resmi bir yazı ile tüm birimlere göndermesine rağmen, HDP’ye bir suçlu ve günah keçisi olarak CHP’li medya müdürlüğünde çalışan genç bir personeli seçti.
Keskin, HDP’ye tüm bunların suçlusu olarak gösterdiği üniversite mezunu personeli çöp toplaması için temizlik işleri müdürlüğüne sürgün etti.
PERSONEL, SADECE VERİLEN TALİMATI YAPTI
Muammer Keskin, Cihan Yavuz'u görevden aldıktan sonra, Şişli Belediyesi’nin organizasyon şemasındaki ismi ve bağlı müdürlükleri belediyenin internet sitesinden kaldırılması talimatı verildi.
Keskin’in talimat verdiği ve sorumlu olan başkan yardımcısı, müdür, amir, şef gibi onca sorumlu varken, en altta görev yapan ve verilen talimatları uygulamak zorunda olan Cihan Yaman’a fatura kesilerek acımasızca mobing uygulattırıp işten attı.
KESKİN PERSONELE ACIMASIZCA MOBİNG UYGULATTI
Şişli Belediyesi Medya Müdürlüğü’nde basınla ilişkiler görevlisi olarak 5 yıldır çalışan, kendi resmi yazılı talimatını uygulayan üniversite mezunu personel olan Cihan Yaman’ı, kendi mahallesinde çöp toplama görevi vererek mobing uygulatıp sonra da işten attı.
Cihan Yaman, Şişli Belediyesi’ndeki arkadaşlarına yaşadıklarını ve duygularını anlatan duygusal bir mektup gönderdi.
İşte, Cihan Yaman’ın mektubu:
“DURDUK YERE İŞİMDEN ÇIKARILDIM”
Yıllardır yaptığım gibi sadece bana söylenen talimatı yerine getirdiğim için ‘durduk yere’ gönderildiğim Temizlik İşleri Müdürlüğü’nde bana diretilen tulum giyip süpürgeyle sokakları temizleme işini ve bu itibarsızlaştırma girişimini reddettiğim için, hakkımda tutulan tutanak sonrası Şişli Belediyesi’ndeki işimden çıkartıldım.
“KENDİ MAHALLEMDE SÜPÜRGECİLİK YAPTIRACAKLARDI”
Halbuki yaklaşık 5 yıldır çalıştığım birime ya geri dönmeyi ya da başka bir birime gönderilmeyi bekliyordum ki, yapılan yanlıştan dönülsün. Ama olmadı, izin vermediler. Hatta orda bana ‘istersem’ kendi mahallemde bile süpürgecilik yapabileceğim söylendi.
“BANA İSMİ ÇIKART DEDİLER BENDE ÇIKARTTIM”
Aralık ayının başında insan kaynaklarından gelen resmi belgede belirtildiği üzere internet sitesindeki organizasyon şemasında bulunan ismi bana çıkart dediler çıkarttım. Ertesi gün o ismi apart topar tekrar eklediler.
“BENDEN SONRA İSMİ KENDİLERİ TEKRAR ÇIKARTTI”
Bir sonraki gün temizlik işlerine gönderildim. 2-3 gün sonra o ismi bu sefer kendileri çıkarttı. Ben de sürüldüğüm ile kaldım. Düşünün yani bir bankada gişede çalışıyorsun ve müdür sana gelip yarın pas pas yapacaksın diyor!
Bu süre zarfında yanımda olan, arayan, gördüğünde soran, hatta fırsat bulamayıp içinden dahi destek veren bütün çalışma arkadaşlarıma çok teşekkür ederim. Geçmiş olsun dileklerinizi de şimdiden kabul ediyorum. Sizlerle çok güzel anılarımız oldu, belediyede, yemek aralarında, hıdrellezlerde, bayramlarda, yılbaşlarında, konserlerde, etkinliklerde hem çalıştık hem de eğlendik.
“BİZLER, ONLARIN GÖZÜNDE PİYONUZ”
Bir de kapılarını, telefonlarını kapatan, ofisin önünden geçerken başka tarafa bakan, kaçak güreşen, görüşme talebimi kabul etmeyenler var.
Neden, çünkü biz onların gözünde birer piyon taşıyız o kadar. Bizim hislerimiz, ailemiz, yaşadığımız şartlar, gelecek hayallerimiz, belediyeye verdiğimiz emekler umurlarında değil. Keşke kul hakkına girmeseler ve ah almasalar.
“BANA DÜNE KADAR AFERİN DİYORLARDI”
Mesela, geçen yıl 29 Ekim’de bütün tasarımlarını, dijitalinden baskısına, A’dan Z’ye tek başıma gece geç saatlere kadar ben hazırlamıştım, o zaman bana ‘Aferin Cihan’ demişlerdi, demek ki bir yılda ben bu kadar kötü muamele görecek birine dönüşmüşüm.
Medya Müdürlüğü biriminde çalıştığım süre zarfınca, işim olan grafik/tasarım, video/kurgu ve internet sitesi haricinde görev tanımımda olmayan işleri de severek ve isteyerek yaptım, çünkü hem arkadaşlarımla sahaya indik hem de gerçekten içimden geliyordu.
Kimi zaman vatandaşları Edirne, Bursa, Ankara gibi yerlere gezmeye götürürken muavin olduk, kimi zaman da gazete, broşür dağıttık, balon şişirdik, sticker yapıştırdık, denetime bile çıktım, daha saymakla bitmez ve bu işleri yaparken hiç gocunmadım. Taki, birileri suçsuz yere beni süpürgeye sürene kadar.
“KEYFE KEDER HAKSIZ MUAMELE YAPAMAZ”
Temizlik işçilerine sonuna kadar hepimizin saygısı var ama buna zorlanmak üstelik sanki yüz kızartıcı bir suç işlemişçesine verilebilecek en alt birime gönderilmek beni çok üzdü ve gururumla oynamaya çalıştılar. Tabi ki yapmadım ve o yüzden de başım dik. Kimse kimseye para veriyorum diye keyfe keder bu haksız muameleyi yapamaz.
Tabi işin farklı boyutları da var. Olaydan bir hafta önce Kent-Yol’a görüşmeye çağrılmam, maaşımın düşürülmesi ve sigortamın destek personeli adı altında yatmaya başlaması vb.
“BİRİLERİ KAZANDIĞINI DÜŞÜNÜYOR”
Sanki bir zemin hazırlandı ve ayağım kaydırıldı. Peki, buna değer miydi? Bana bu şekilde davranılıp, işten çıkartılınca belediyede her şey düzeldi mi? Bu şekilde hatırlanmak ve herkesin bunu bilmesi çok mu hoş oldu? Birileri kazandığını düşünüyor ama ortada bir savaş yoktu ki!
“AİLEM İZİN ALDIĞIMI DÜŞÜNÜYOR”
Ben hâlâ şaşkınlık içerisindeyim, hâlâ ara ara yaşananlar bir kâbusmuş ve uyanacakmışım gibi geliyor. İştah varla yok arası, müzik dinleyemiyorum, gitar çalmıyorum, oflayıp pufluyorum. Şu an Bolu’ya gidiyorum, otobüsteyim, annem, babam, kız kardeşim ve eşi, izin aldığımı ve geldiğimi düşünüyor inanabiliyor musunuz? Onlara bu süreçten hiç bahsetmedim zaten, annemin bu olay yüzünden bir tek gözyaşı dökmesini istemem.
Bu yüzden onlara ‘hayatımda ilk defa’ böyle bir yalan söylüyorum. Çünkü hiç bir şey saklamam, içimi dışımı bilirler, en çok da bu durum bağrımda ağır bir yük. Onlara bir şey belli etmeden nasıl toparlanacağım onu düşünüyorum. İşten konu açılınca, konuyu nasıl değiştireceğimi bilemiyorum.
“BENDEN İŞİMİ ALDILAR AMA İSMİMİ ALAMAZLAR”
Ocu, bucu, şucu değilim, kimseyle bir düşmanlığım yoktu, arkamda kimse, yüksek yerlerde tanıdığım ya da akrabam da yok, sadece 11 yıldır Şişli’de yaşayan bir CHP üyesiyim ve yıllardır tek gayem belediyeye gelip verilen işleri halledip evime dönmekti. İzin vermediler, benden işimi aldılar ama ismimi alamadılar, alamazlar.
2021’de, yeni yılda sevgiyle ve sağlıkla kalın, görüşmek üzere...
Muammer Keskin, sanki hiçbir şey olmamış gibi yayınladığı yeni yıl mesajında ne kadar ikircikli bir tavır sergilediğini bir kez daha ortaya koymuş oldu.
İŞTE, KESKİN’İN YENİ YIL MESAJI
2020 Şişli’de dayanışmanın ve yardımlaşmanın yılı oldu. Covid-19 bize zor günler yaşatsa da #ŞişliHepimizin diyerek birbirimizden güç aldık. 2021’i yepyeni umutlar ve hedeflerle karşılıyoruz. Nice sağlıklı, huzurlu ve mutlu yılları beraberce kutlamak dileğiyle… #MutluYıllar
KESKİN’İN İKİRCİKLİ TAVRI BİR KEZ DAHA ORTAYA ÇIKTI
Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, gencecik bir personelinin hayallerini ve umutlarını yok edip, acımasızca, hak, hukuk ve adalet kavramlarını da hiçe sayıp, mobing uygulayarak acımasız bir şekilde işten atması çok tepki aldı.
MUAMMER KESKİN, KENDİ TALİMATINA BİLE TERS DÜŞTÜ
Muammer Keskin, Şişli Belediyesi’nin müdür ve başkan yardımcılarına Cihan Yavuz’u görevden aldığını, Yavuz’a bağlı olan müdürlüklerin de bir başka başkan yardımcısı olan Kazım Artut’a bağladığını belirten kendi imzasıyla resmi bir yazı göndermişti.
Tüm bu yaşananlar, Keskin’in konuştuğu ile yaptığının birbirinden farklı olduğunu bir kez daha ortaya koymuş oldu.
BEDELLERİ ÖDEMESİ GEREKENLERE DEĞİL, GARİBANLARA ÖDETİYOR
Muammer Keskin, yine her zaman yaptığı gibi hatalı olanları cezalandırmak yerine hiçbir hatası olmayanları cezalandırdığı gibi, makam sahibi ve yetkili onca sorumlu varken şimdi de tüm suçu gariban genç bir personele ödetti.
KESKİN, HDP’Yİ DE KANDIRMAK İSTEDİ
Keskin, Cihan Yavuz’u görevden almasından sonra, HDP’den çok ciddi baskı geldi. Keskin, HDP’ye bunun yanlışlıkla olmuş bir olay gibi göstermek istedi. Bunun için de bir suçlu gerekiyordu. Bu suçlu da etrafı olmayan genç gariban bir işçi olan Cihan Yaman oldu.