Salgının başladığı günlerde kapatılma kararı alınan işletmeler sadece yaz döneminde belli bir süre ve saatler arasında açılabilirken, salgında ikinci dalganın yaşanmasının ardından da yeniden kapandı. Bazı işletmeler bu süreçte eve servisle ayakta kalmaya çalışsa da, birçok restoranda eve servis hizmeti verilemediği için büyük ciro kayıpları yaşandı.
İşletmeler kira ödemelerini yapamayacak duruma düştü. Hatta sektör temsilcilerine göre eğer açılma süresi daha da uzarsa işletmelerin yüzde 30’u bir daha açılamama tehlikesi ile karşı karşıya kalacak. Kısa çalışma ödeneği ile çalışanlarının maaşlarını ödemeye çalışan işletmeler, tedarikçilerine olan borçlarını da ödeme noktasında büyük sıkıntı yaşıyor. Bu da tarladan başlayan ve restoranlara kadar uzanan tüm sektörleri bir hayli zorluyor.
Yeme-içme sektörü de yaşanan bu durumun ardından açılmak için çağrıda bulundu. Konuyu değerlendiren sektör temsilcileri özellikle 5 noktaya dikkat çekti.
5 MADDEDE RESTORANLAR NASIL AÇILSIN
1- Restoranlar bir an önce ‘en sert tedbirlerle’ açılsın, alınan tedbirlere uymayanlar gerekirse kapatılsın.
2- Müşterilere HES koduyla restoranlara giriş yapsın.
3- Aşılamada yeme-içme sektörü çalışanlarına öncelik verilsin, risk en aza indirilsin.
4- Hijyen kuralları en katı şekilde uygulansın burada tavize izin verilmesin
5- Masalar arası sosyal mesafeye dikkat edilsin, uymayanlar cezalandırılsın
KURALLARA UYMAYANLAR İFŞA EDİLSİN
Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Genel Başkanı Ramazan Bingöl, "Restoranların artık bir an önce açılması gerekiyor. Uçaklara, AVM’lere HES koduyla girilebiliyorsa restoranlara da girilebilir. Alınabilecek en sert tedbirlere de razıyız. Bu işi iyi yapanlarla kötü yapanlar ayırt edilsin. Kurallara uymayanlara en sert cezalar verilsin. Hatta işletmeyi kapatmaya kadar giden cezalar uygulansın. Tarım Bakanlığı’nın taklit ve tağşiş yapanları ifşa ettiği bir liste gibi, yeme-içme sektöründe kurallara uymayanlar ifşa edilsin. Biz de dernek olarak denetimlere katılabiliriz. Bu konuda elimizden gelen desteği vermeye hazırız. Tüm bakanlıklar ve doktorların olduğu bir Bilim Kurulu oluşturulsun, burada alınacak kararlara harfiyen uyulsun. TSE ile protokol imzaladık. Kurallara uyanlara ‘Güvenli Restoran Belgesi’ verilecek. Bu belgeyi almak isteyenle A’dan Z’ye incelenecek. Güvenli Turizm Belgesi veya Güvenli Restoran Belgesi olan işletmelerle sorun aşılabilir" dedi.
"SEKTÖR OLARAK KATI KURALLARA UYMAYA HAZIRIZ"
Big Chef’s’in kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Gamze Cizreli:
- HES kodu ve alınacak ek tedbirlerle restoranların açılabilecek en erken tarihte açılmasını bekliyoruz.
- Katı kurallar getirilse de işini iyi yapan restoran ve kafeler bunlara uyarak açılabilir.
- Bu kurallara uymayanlara en sert şekilde ceza verilebilir.
- Böylece işini iyi yapanlarla yapmayanlar ayırt edilebilir.
- Yeme-içme sektörüne aşılama konusunda da öncelik verilmeli.
- Bir an önce açılmak dışında vergi muafiyeti ve desteklere de ihtiyaç duyuyoruz.
- Yeme-içme sektörü şu anda neredeyse bakanlık genelgesi ile kapalı olan tek sektör.
- Bu sebeple yeme-içme Ankara’dan özel bir değerlendirme bekliyoruz.
"İŞİNİ DOĞRU YAPAN İŞLETMELER ÖRNEK GÖSTERİLMELİ"
Sunset Yönetim Kurulu Başkanı Barış Tansever:
- AVM’lere HES koduyla giriş yapılabiliyor. Güvenli Turizm Sertifikalı restoranlara da HES kodu ile rahatlıkla giriş yapılabilir.
- Türkiye turizminin ayakta kalması için otelleri açıkta tutarken, otel lokantaları da açık kalıyor. Ancak aynı turistin turizm belgeli bir restoran gitmesine de izin verilmesi gerekiyor.
- Biz çalışanlarımıza sürekli PCR testi yapıluyoruz. 2 haftada bir bu testleri uyguladık. Eğer açılırsak bunlara devam edeceğiz.
- Müşterilerimizin sağlığı kadar çalışanlarımızın sağlığını da düşünüyoruz.
- Güvenli turizm sertifikası çerçevesinde işletmemiz sürekli denetleniyor. Bu sorgu 130 madde üzerinden yapılıyor.
- Bu şekilde hassasiyet gösteren, işini doğru yapan işletmelerin açılarak diğerlerine de örnek gösterilmesi gerekiyor.
"HEM AÇILMA HEM DESTEK BEKLİYORUZ"
Turizm Restaurant Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği Başkanı Kaya Demirer ise, "Yeme-içme sektörünün kapalı olması 2 milyon aileyi yakında ilgilendiriyor. Biz son 10 ayda sadece 3-4 ay çalışabildik, açık olduğumuz dönemlerde ise saat kısıtlaması vardı. Artık restoranların bir an önce açılması gerekiyor. Müşteriler ve çalışanlar restoranlara HES kodu ile giriş yapsın. Zaten restoranlar güvenli turizm sertifikasına sahip. Bu da tedbirlerin yeterli olduğunu gösteriyor" dedi.
Demirer, "Aşılama programında yeme-içme sektöründe olanlar öne alınsın. Açılırken de saat kısıtlaması olmaması büyük önem taşıyor. Sadece açık alanlar değil restoranın tamamı sosyal mesafe şartları gözetilerek açılmalı. Eğer açılma süreci biraz daha uzarsa, yeme-içme sektöründe bulunan işletmelerinde yüzde 30’u bir daha açılamayacak. Bu yüzden bir an önce açılmanın yanı sıra desteklere de ihtiyaç duyuyoruz. İşletmeler KDV, sigorta gibi ödemelerini yapamıyor. Sektörde yaklaşık 7 milyar TL’lik vergi yapılandırması oldu.Sektörün büyük bir kısmının bankalara borcu bulunuyor. Bunların da ödemesinde sorunlar yaşanıyor. Devlet işletmelere sahip çıkarsa onlar da çalışanlarına sahip çıkacaktır. Bu yüzden kredi ödemelerinde ertelemeye, yapılandırmada ödemelerinde de yeniden tarih belirlenmeli. Eğer devlet vergi ve kredi ödemelerinde destek olup açılmamıza müsaade ederse gelecek yıldan itibaren ödeyeceğimiz vergilerle devlete daha çok destek olabiliriz" değerlendirmesinde bulundu.