Sultan Abdülaziz, Zübeyde Hanım, Sait Faik Abasıyanık, Ali Özgentürk gibi yazarlar, iş, sanat, siyaset, tıp, hukuk dünyasından 120 bin bağışçının desteğiyle Darüşşafaka Eğitim Kurumları 1863’ten bu yana ayakta duruyor. Yetim, öksüz veya ailesi mali sıkıntıda 10 bin çocuk okutuldu. Halen, 940 öğrenci bu bağışlarla, karşılıksız kolej eğitimi alıyor.
BAŞKAN DA DARÜŞŞAFAKALI
Darüşşafaka Cemiyeti Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Öktem’in hayatı da Darüşşafaka ile değişmiş. Annesi Müşide
Öktem, 44 yıl önce 12 yaşındaki oğlu Tayfun’u bu okula emanet eder. O çocuk, Darüşşafaka ve Boğaziçi Üniversitesi'ni ‘Onur’ derecesiyle bitirir. ABD’de master yapıp, Harvard ‘da dersini alır. Uluslararası şirketlerde, üst düzey yöneticilik yapıp, hiç bağını koparmadığı Darüşşafaka yani Şevkat Yuvası'na ‘Başkan’ olarak döner.
“OKUL BABA OCAĞIMIZ”
“Öğrencilere, eğitimde fırsat eşitliği vermek için çalışıyoruz. Okyanusta bir damlayız” diyen Başkan Öktem, kendisi de aslında bir öğrenci. Aşçılık ve Gastronomi de ikinci üniversitesini okuyor. Darüşşafaka’da ilk gününü Başkan Tayfun Öktem şunları söyledi:
*İlk gün ağlayanlar olur. Anneme, ben de çok bağlıydım, hiç ağlamadım. Çünkü, ailemin, beni okutacak gücü yoktu. Küçük dünyama, büyük bir kapı açıldığını hissettim.
*Tek çocuktum, binlerce kardeşim oldu. Kardeşlik, güven, vefa hukukumuz 1863’den bu yana değişmeyen bağımız. Darüşşafaka baba ocağımız… Türk Milleti, en kıymetli varlığı evladını bize emanet ediyor.
*Sanat, spor, bilim, iş insanları hatta öğrenciler 5-10 lira harçlıklarını bağışlıyor. Bu çatıda, tek bir kuruş bile suistimal edilemez. En değerli varlığımız ise evlatlarımız ve bize duyulan güvendir.
*Oturduğu evi bile bize bağışlayanlar var. Hamal bağışçımız Mehmet Ateş’i de İş Bankasıyla 12 yıldır süren, “81 İlden 81 Öğrenci” projesinin çok yüce katkısını da unutamam.
Zübeyde Hanım’ın vasiyeti…
“BAŞIMIZA TAŞ YAĞMAZSA MEYVELER DAĞITILACAK”
Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım, 100 yıl önce ‘Kadir Gecesi'nde mevlit okutulması ve öğrencilere taze meyve dağıtılması’ şartıyla bağış yaptı. Başkan Öktem, “Zübeyde annemiz, bize güvendi. Başımıza taş yağmaz ise sonsuza kadar taze meyveyi her gün dağıtacağız” dedi.
Darüşşafakalı Altın Çocuklar
Paranın yetmediği imkanlar
– Furkan Turhan: Darüşşafaka’dan sonra tam burslu Bahçeşehir Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği'ni ve İşletme Mühendisliği'nde çift anadal okur. Master eğitimine Almanya’nın köklü üniversitelerinden Albert Ludwigs Freiburg'da devam ediyor. Doktorasını da yapıp Türkiye’ye geleceğini söyleyen Furkan, “Babamı kaybedince Darüşşafaka’ya yönlendirildim. Okulu çok sevdim. Özel bir yerde olduğumun farkındaydım. İnsanların büyük paralarla elde edemediği imkanları Darüşşafaka sayesinde elde ettim” dedi.
İngiliz Kraliyet Ailesi'nden burs alan ilk ve tek Türk
– Beren Kayalı: Liseden sonra Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği'ni bitirdi. Mühendislik ve sanatı birleştirdi. İngiltere Kraliyet Ailesi'ne bağlı Royal Commission 1851 Kraliyet Akademisi’nden burs alan ilk ve tek Türk oldu. Çalışmaları, Londra’da sergileniyor ve Londra’da master yapıyor. Beren, “Darüşşafaka, hayatımı değiştirdi. Hayal bile edemezdim. ABD’ye 7 kere gidip Microsoft'u, Boeing'i, NASA'yı gördük, yarıştık. ‘Şampiyonluk Ödülü Darüşşafaka’nın’ anonsunu duyunca, mutluluktan çılgınlar gibi ağladım” dedi.
Hayatla dans ediyor
– Onur Tayranoğlu: Dans yeteneğini Darüşşafaka'daki öğretmeni keşfetmiş.Tan Sağtürk Dans Akademi'den burs kazanmış. 10 yaşından bu yana Darüşşafaka'nın desteğiyle dans ediyor. Hollanda Leiden Üniversitesi'nde halen Sanat, Medya ve Toplum Bölümünde okuyan Onur, “Dansla ve sanatla büyümek ve layığıyla ilgilenmek büyük bir ayrıcalık. Darüşşafaka bana bu ayrıcalığı sağlayıp, sanata ulaşmamdaki engelleri önümden kaldırdı. Sanat üretmeye, yazmaya devam edeceğim” dedi.
Babası görmese de başardı
– Ayşe Candayan: Darüşşafaka’da okurken ABD Dışişleri Bakanlığı Benjamin Franklin Programı'na seçildi. Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetikte lisans/master yaptı. ABD, İngiltere, Belçika’da bilimsel çalışmalar yaptı. Boğaziçi’nde halen doktora yapıyor. Ayşe, “Eskişehir'de oturuyorduk. Darüşşafaka’ya ilkokul öğretmenim Sabiha Öğüt, yönlendirdi. Ankara'ya sınava da, kazanınca İstanbul'a öğretmenim getirdi. Babam hayattayken, ‘Kızım doktor olacak’ derdi. İnanamazdım. Babamın hayalini, Darüşşafaka gerçekleştirdi” dedi.