İster iş seyahati, ister yeni yerler keşfetmek için yapılan geziler kilosunu sabit tutmak ve sağlıklı olmak isteyenler için bir kabus haline gelirken, California Rice Commission’un verilerine göre Amerikalı kadınların yüzde 50’si sürekli kilo alıp vererek yo-yo diyeti yapıyor. Doktor tavsiyesi olmadan kullanılan tıbbi olmayan yöntemlerle ve en düşük kalorili diyetler ile zayıflayanlar, iş seyahati, gezi gibi araya giren durumlarda eski kilolarına yeniden geri dönebiliyor.
Uzman Diyetisyen Nesrin Eriş, “Her gittiği seyahatten birkaç kilo alarak dönmek yerine, oluşturulan özel program ile fazla kilolarınızdan kurtulabilir, daha aktif bir hayat biçimi edinebilirsiniz. Özellikle seyahatlerde aktiviteyi artırıp, yiyecek tercihlerinizde doğru seçim yaparak seyahatinizden keyif alabilir ve kilo almadan eve dönebilirsiniz. Fazla besin tüketerek mideyi doldurmak çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Pişirme ve hazırlama yöntemlerine dikkat etmeniz çoğunlukla yeterli olacaktır” dedi.
Eriş, kaçınılması gereken pişirme yöntemleri ve besinleri ise şöyle sıraladı:
“Fastfood, kızartmalar, hamur tatlıları, tuzlu, şekerli, yağlı hazır besinler, salam, sucuk, sosis, kavurma, sakatatlar”
“SEYAHAT ÖNCESİ YEDİKLERİNİZE DİKKAT EDİN”
“Seyahatte tatilin tadına varmak, daha rahat olabilmek için 1 hafta önceden yediklerinize dikkat etmek tatilinizi sorunsuz geçirmeyi sağlar” diyen Eriş, tatilden 1 hafta önce vücuttaki ödemi atabilmek için bazı kurallara uymanın yeterli olacağını söyledi. Uzman Diyetisyen Nesrin Eriş, şu tavsiyelerde bulundu:
“Günde 2 litre su için. Çay, kahve gibi kafein içeriği yüksek olan içeceklerden uzak durun, asitli içecekleri tüketmeyin. Tuz tüketiminizi çok azaltın. Günde yarım saat tempolu yürüyüş yapın. Günlük olarak ıhlamur, adaçayı ve rezene gibi bitki çaylarından 2-3 fincan tüketmeye çalışın. Kızartma ve yağlı besinlerden uzak durun. Tatlı tüketiminizi azaltın.”
Seyahatte beslenme düzeninin sabahtan itibaren ayarlanması gerektiğini ifade eden Eriş, “Eğer akşam besin tüketiminiz fazla olacak diye gün boyu tüm öğünlerinizi geçiştirirseniz akşam yemeklerinde üzerinizdeki kıyafetin sizi çok rahatsız ettiğini hisseder, istediğiniz gibi eğlenemezsiniz. Mutlaka sabah hafif bir kahvaltı yapın. Ara öğünlerde süt, yoğurt, meyve gibi besinler tüketebilirsiniz. Gün boyu tatlı tüketmeyin. Bu hakkınızı gece kullanırsınız. Sabah kahvaltısı ve ara öğünden sonra mutlaka hafif bir öğlen yemeği yiyin.
Bu öğlen yemeği yarım porsiyon sebze, 1-2 kaşık pilav, 1 çay bardağı yoğurt ve bol salatadan oluşabilir. Öğle yemeği ile akşam yemeği arasında hafif bir kahvaltı yerleştirin. Bu sizin gezerken çok aç olarak masaya oturmanızı ve gereksiz yere çok hızlı besin tüketmenizi engeller. Bu ara öğün çok önemlidir. Burada bir tost ve ayran tüketebilirsiniz. Akşam yemeği için gittiğiniz yerdeki yöresel tatları kaçırmamalısınız, bu kadarına hakkınız var” diye konuştu.
AÇIK BÜFE MENÜ
Otellerin açık büfe menülerinin çok çeşitli olduğunu söyleyen Eriş, “Bu menülerde yer alan bütün besinleri aynı miktarlarda tüketebilmeniz mümkün değildir. Açık büfe yapacağınız besin tercihlerinizi, et; sebze-meyve; süt-yoğurt; ekmek; yağ-şeker grupları olarak belirleyin. Açık büfe menüsünde bu sayılan besin gruplarının her birinden bir çeşit birer porsiyon veya ikişer çeşit yarım porsiyon şeklinde tercih yapabilirsiniz. Mesela üç çeşit et yemeği varsa ve siz bunların hepsinden tatmak istiyorsanız o zaman bir porsiyon et grubu hakkınızı üçe bölerek yine bir porsiyon et grubuna tamamlayabilirsiniz. Aynı düzenlemeyi diğer besin grupları için de gerçekleştirebilirsiniz.
Öğle veya akşam yemeğinde yiyeceğiniz bir porsiyon pirinç pilavı, seyahat esnasında ihtiyacınız olan enerjiyi karşılamanıza yardımcı olacaktır. Pirinç, yoğun çalışma temposundaki sporcuların temel besin kaynaklarındandır. Besin grupları için tercihlerinizi kullanırken seçtiğiniz besinlerin kızartma ve yağlı olmamasına çok özen gösterin. Süt grubundan seçeceğiniz besinlerin içeriğinde mayonez ve fazladan yağ katılmamış olmasına dikkat edin. Meze seçimlerinizi yoğurtlu mezelerden yana kullanabilirsiniz.
Tabağınızın yarısını mutlaka sebzeler, zeytinyağlılar ve salatalarla doldurmalısınız. Yine bu besin grubunu seçerken de çok yağlı soslar eklenmiş veya kızartılmış olanları tercih etmeyin. Tatlı olarak kesinlikle sütlü tatlı tercih etmelisiniz. Pirinçli muhallebi midenizi yormayacak tatlıların başında gelir. Hazımsızlık ve şişkinliğin önlenmesi için yemekleri yavaş yavaş yiyerek çok iyi çiğneyin. Yatmadan 1 saat önce besin tüketiminizi mutlaka sonlandırın” diye konuştu.
Seyahat dönüşü tüketilen besin miktarları ve çeşitleri çok fazla olduğundan kilo almamak için ertesi gün fiziksel aktivitenin artırılması, su tüketimine çok dikkat edilmesi ve tuz tüketiminin azaltılması gerektiğini kaydeden Eriş, “Gezi dönüşü ertesi günü kesinlikle düşük kalorili bir diyet uygulamayın. Normal beslenmenize devam edin. Sadece aktivitenizi artırmaya çalışın. Aktivitenizi artırmak, kan şekerinizi kontrol altına alacak ve bir hafta önce fazla yüklenmenize rağmen yağlanmanızı önleyecektir” dedi