Sıfırlayın!..

Bekir Özer

 
                                                 
  Gazeteye baktım, ağızlarına şeker verilmiş çocuklar gibi hepsi gülüyor...
  Papatyalar...
  Tayyip’in papatyaları...
                                         x
  Biliyorsunuz...
  Özal’ın da papatyaları vardı...
  Başlarını bir yerde onlar yedi…
  Bu patateslerin... Pardon papatyaların onlardan bir farkı yok gibi...
                                         x
  Olsunlar...
  İsimlerini yazmayacağım...
  Zaten gazeteler resimleriyle birlikte Tayyip’in etrafında nasıl iki büklüm olduklarını gösterdi...
  Üzüldüm...
                                        x
  Neye mi?..
  İki şeye...
  Bir, alevi kökenli olduğunu her defasında söyleyen ve dünyanın en yüksek oktav sesli sanatçısı olan Zerrin Özer’in Tayyip’in eline dokunmak için iki büklüm olmasına...
  İki, Gençliğimizin ‘’ Bir teselli ver ‘’ i, ‘’ Bana kaderimin bir oyunumu bu ‘’, ‘’ Yazıklar olsun, Kula kulluk edene yazıklar olsun ‘’ diyen Orhan Gencebay’a...
                                       x
  Biliyorum...
  Şimdi haklı olarak siz diyorsunuz:
  ‘’ Yazıklar olsun, yazıklar olsun,
      Kula kulluk edene yazıklar olsun ‘’
                                       x
  Haklısınız...
  Sanatçı:
  Sessizlerin sesi...
  Güçsüzlerin gücü...
  Umutsuzların umudu...
  Ezenin değil... Ezilenin yanında olması gereken ve öyle bildiğimiz Orhan Gencebay’ın eşiyle birlikte oraya gidip mutluluk pozu vermesi, bu kulunuzu çok incitti...
                                      x
  Düşünün...
  Tayyip ‘’ Ben milletten tarafım, devletten taraf değilim ‘’ deyip, adeta bizimle alay ediyor.
  Sanatçı bunun farkına nasıl varmaz?..
                                    
  Gazete okuyup, televizyon izlemez mi?..
  Tayyip’in aile resmine girip, ihaleyi kapacağını öğrenen Mehmet Cengiz ‘’ Milletin a..na koyarız ‘’ dediğini duymaz, bilmez mi?..
  Madem bilir, o zaman bu adama sahip çıkan birinin toplantısına nasıl icabet eder?..
                                      x
  Tayyip böyle mi milletin yanında olacak?..
  Tüm devletin imkânlarını Başbakan olarak kullanıp, böyle mi devletin karşısında olacak?..
  Buna kargalar bile güler...
                                      x
  Sanatçı; bilgili, gündemi takip eden ve sanatını konuşturan olmalı...
  Bunu yapamayanlar Napolyon’un şu meşhur lafını akla getiriyor: Para, para, para...
  Menfaat, menfaat, menfaat...
  İki gözün kör olsun emi para!..
  Olmaz olasın!..
                                       x
  Ha, az daha unutuyordum...
  Para deyince aklıma geldi...
  Daha önce Tayyip, elinin başparmağını avucunun göbeğine saklayıp, diğer dört parmağıyla Rabia işareti yapıp, Mısır lideri Sisi’ye yapmadığını, etmediğini bırakmadı...
  Adeta öfke kustu...
                                       x
  Dün müydü neydi...
  Gazetelere baktım oğlu Burak Erdoğan, bayrağı: Marshall Adaları, Kapasitesi: 44343 Groston, Boyu: 229 metre, genişliği: 32 metre, Yapım yılı: 2012 olan gemiciği ile ( dikkat edin nasıl gemicikse )  SİSİ’ ye mal taşıyor...
                                      x
  Uyanıklığa bakın...
  Güya...
  Baba kavga ediyor, artık nasıl kavgaysa, oğlu SİSİ’ ye mal taşıyıp, ticaret yapıyor...
                                      x
  Şimdi soruyorum...
  Ey Zerrin Özer, ey Orhan Gencebay!..
  Bunları duymadınız mı?..
  Okumadınız mı?..
  ‘’ Sıfırla oğlumu ‘’ izlemdiniz mi?..
  Soma’yı görmediniz mi?..
                                         x
  Harçlığımla aldığım plaklarınız hâlâ arşivimde duruyor...
  Ben sizi affetsem bile bu halk, bu millet affeder mi?..
  Ebru Gündeş Zarrab’ın hali meydanda...
  Örnek almadınız mı?..
  Halkın karşına çıkamıyor...
                                          x
  Unutmayın...
  Bu millet onurludur...
  Kimsenin yaptığı bugüne kadar yanına kalmadı... 
  Sıfırlamayı seçimde bu halk yaparsa o gülen haliniz ne olur, çoook merak ediyorum...