Sirkeci Garı'nda küçük bir mekanda bulunan iletişim araçlarının günümüze kadarki gelişimi çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
Diğer müzelerden farklı olarak küçük bir mekanda bulunan İstanbul Demiryolu Müzesi sizi tarihsel bir yolculuğa tanıklık etmenizi sağlıyor.
Müze de bulunan minyatür trenler, mektup, daktilo, telefon ve daha birçok hatıra sizleri karşılıyor olacak.
Trenin kalkış saatini haber veren çeşit çeşit çanlarla ve Devlet Demiryolları'nda çalışan emekçilerin fotoğraflarıyla 1800'li yılların içindeymiş gibi bir hisse kapılıveriyorsunuz. Ahşap kapıyı açar açmaz müzenin buram buram yaşanmışlık hissi veren kokusuyla birazdan bir işçi fotoğraftan çıkıp sizinle konuşacakmış gibi bakıyor. İster istemez büyülü atmosferin içinde siz de kayboluyor o küçüçük mekanda zaman kavramı adeta uçup gidiyor.Müzeden ayrılırken Devlet Demiryollarından emekli bir işçiyle dostluk kurmuş gibi onların hatıralarıyla uzaklaşıyorsunuz.
Hızlı tren projesini hayata geçirmek amacıyla müzeye 19 Mart 2013 tarihinde Sirkeci Garı'nda kilit vurulacak. Müze kapanmadan ücretsiz ve son kez Demiryolu Müzesi'ni görmeyi ihmal etmeyin.