Şişli Belediyesi koridorlarında; Şişli Belediye Meclis Üyelerine, onları listeye yazanlara, yetmedi bir de onları seçenlere bağıra bağıra hakaret eden Simge Eldeniz için ses çıkartamayan acizler nerelerdesiniz?
Ben, yazacak bir şey kalmadığından değil; Şişli’de ve Şişli Belediyesi’nde facia yaratacak, kriz çıkaracak yazılar yazmaktan imtina ettikçe, birileri meydanı boş bulup atıp tutmaya, ileri geri konuşmaya, yazmaya, çizmeye başladılar.
Ben, kırmadan dökmeden, yaşanan olumsuzlukların düzeltilmesi için tüm samimiyetimle mücadele etmeye çalıştıkça, birileri bunu da anlamayıp fırsata çevirmeye başladı.
İyiyi kötüyü, doğruyu yanlışı ayırt edemeyenlerden bunu beklemenin de aptallık olduğu da ortaya çıkmış oldu.
Bizi de kendi küçük dünyalarınca ve küçük akıllarınca paçavra yapmaya çalışıyorlar. Geçmişte bizi paçavra yapmaya çalışan sizin ağababalarınızı biz Şişli’nin siyasi mezarlığına gömdük.
Simge Eldiniz, Gönen Orhan’ın has elemanı ve haliyle de Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin’in de has elemanı olduğu için, size hakaret etmesine ses çıkartamıyorsunuz.
Siz bu kadar aciz olacaksınız, sonra da düne kadar sizin de nemalandığınız rant çetesiyle mücadele etmiş ve Şişli için hayatını tehlikeye atmış birine de ileri geri konuşacaksınız.
Ya size hakaret edene, atıp tuttuğunuz gibi gerekeni yapacaksınız, ya da oturduğunuz yerde oturup susacaksınız. Yoksa halkın, sokağın, örgütün karşısına çıkmakta çok zorlanacaksınız!
Siz, kendinize göre küçük bir dünya kurmuşsunuz. Kendinize göre de bir denge hesabı yapacaksınız. Biz sessiz kaldıkça, siz de klavye kabadayılığı yapıp, sağda solda da ileri geri konuşup ahkam keseceksiniz.
Burası Şişli, öyle sizin küçük dünyanıza sığacak bir yer değil. Topuzu kopmuş terazinizle de denge siyaseti falan yapmakla da olacak bir iş değil.
Kendiniz dibe çökerken, beni de dibe çekmeyi, dün başaramayanlar gibi, hele hele siz hiç başaramazsınız!
Şişli Belediyesi’nde; ne memur, ne amir, ne müdür, ne başkan yardımcısı, ne meclis üyesi demeden gelene gidene gider yapan, hakaret eden Simge Eldeniz’e bir tepki dahi koyamayanlara aciz demekten başka da bir sıfat konamaz.
Siz, bunca hakaretleri yutup, sonra da işini layıkıyla yapanlara da dil uzatacaksınız. Kendi acizliğinizi, kendi zayıflığınızı ört pas etmek için beni kullanmaya kalkacaksınız. Ben, bunlara dün de izin vermedim, bugün de vermem, yarın da vermeyeceğim!
Belediyenin şirketlerinden oturum hakkı adı altında para alacaksınız, yetmeyecek açıktan para alacaksınız, o da yetmeyecek doğrudan alımlarla sus payı alacaksınız, sonra da kalkıp kabadayılık yapacaksınız. Yok öyle yağma!
Simge Eldeniz, Şişli Belediyesi koridorlarında, köyün delisi gibi bağıra bağıra tüm meclis üyelerine, onları listeye yazana, meclis üyelerine ve onları seçenlere hakaret edecek, sonra siz bunu medyaya kim sızdırdı diye, belediyenin kamera kayıtlarını inceleyeceksiniz. Sonra da bana salvo yapmaya kalkacaksınız.
Siz, böyle tırı vırı işlerle kendini paçavra edebilirsiniz. Ama özellikle Şişli’yi ve beni asla paçavra etmenize izin vermeyeceğim!
Şişli Belediyesi içerisinde böylesi hakaretler yapanı işten atmak bir yana; uyarmayacak, kızmayacak, küsmeyecek ve darılmayacaksınız. Millet sıkıntılar içerisinde per perişan ve mutsuz olacak. Siz de hiçbir şey olmamış gibi onca hata yapan, ortalığı yıkıp döken birini gözümüzün içine göstere göstere sokacaksınız.
Şişli’nin en üst makamı olan Şişli Kaymakamı Şişli Belediyesi’ne gelecek, Şişli Belediyesi’nin içerisinde onca üst düzey bürokratı varken, siz getirip hiçbir şey olmamış gibi Simge Eldeniz’e sunum yaptıracaksınız. Bir de bunu Şişli Belediyesi’nin resmi hesabından aleni olarak paylaşarak sahip çıkacaksınız.
O da yetmeyecek, CHP’nin Genel Sekreteri Şişli Belediyesi’ne gelecek, siz onca insana onca hakaret eden birini, onca insanın gözü önünde göstere göstere gözüne sokarak bir daha sahip çıktığınızı göstereceksiniz.
Sizin yanınızda olan, işini layıkıyla yapan ve hak edenlere de paçavra muamelesi yapacaksınız. Tırı vırı sebeplerle de salvolar yapacaksınız.
Ben her şeye rağmen, Şişli’de huzur ve mutluluk içerisinde yaşamayı düşündükçe, onun için de çaba sarf ettikçe farklı faklı salvolar yapılıyor.
Geçmişte kendileri sudan sebeplerle kıyamet koparanlar, yaşanan ve başımıza gelen onca olaylardan sonra da, Mehmet Tekin şöyle yazıyor böyle yazıyor, işte falan oldu, işte filan oldu diyeceksiniz!
Ben, sizin anlayacağınız dilden de konuşmasını iyi bilirim!