Şişli’nin en hareketli semtlerinden biridir Osmanbey. Halaskargazi caddesi üzerinde, doğusunda Nişantaşı, kuzeyinde Şişli, batıda ise Kurtuluş semtleri ile iç içe geçmiş elit kısmın tercih ettiği bir yerleşim merkezi.
Bazı semtlerde olduğu gibi adını burada yaşayan ünlü bir Osmanlı ailesinden almış.
Osmanbey, 19 yy. da II. Abdülhamit Han tarafından Çemberlitaş’ta kurulan Matbaa-i Osmaniye’nin müdürüymüş. Matbaa en yeni donanımlar ile kurulmuş olup aynı zamanda özellikle Hafız Osman’ın hat yazılı Kuran’ını basmasıyla büyük ilgi görmüş ve böylece matbaa ünlenmiş.
Osman Bey de bu sayede oldukça büyük bir servete sahip olmuş. Eline geçen bu servet ile büyük bir araziye yatırım yapıp üzerine büyükçe bir konak yaptırmış.
Zamanla Osman Bey'in yeri diye geçen bu bölge bu isimle anılmaya başlamış. Osman Bey’in bu kadar popüler olması, aynı zamanda Abdülhamit Han ile yakın dostlukları sebebi ile elit tabaka konağın çevresinde bir yerleşim merkezi oluşturmaya başlamış.
Osman Bey’in Konağı’nın yakınlarına yerleşenlerden en bilinenleri Müşir Gazi Ethem Paşa ve Şair Nigar Hanım’dır. Yine bu semtte bir sokağa adını veren Şair Nigar hanımdan bahsetmeden geçemeyeceğim.
1862 doğumlu olan Şair Nigar Hanım Osman Paşa’nın kızıdır. Babası musikiye düşkün, annesi ise şiir meraklısıdır.
İyi bir eğitim alan Nigar Hanım tam bir Osmanlı hanımefendisi gibi yetişir. Fransızcayı ana dili gibi konuşur. Servet-i fünun şairlerinden etkilenir, şiirlerinde Bınt-i Osman (Osman kızı) imzası vardır.
Çok mutsuz bir evliliği vardır. Bu evlilikten 3 çocuğu olur ve sonunda evliliğini bitirir. Şiirlerinde hep yaşadığı mutsuz evliliğin izleri vardır. Bunu şiirlerine ve yazılarına yansıtır. Eserlerinde hep kendi iç dünyasını anlatır.
Boşanmasının ardından üne kavuşmuştur. Oturduğu muhiti bir sanat merkezi haline getirmiştir. Çok seyahat etmiş, bu seyahatlerinde ünlü kişilerle tanışmıştır.
1918 yılında yakalandığı tifüs hastalığından ölür ve arkasında unutulmaz eserler ve bir de Osmanbey’de bir sokağa ismini bırakır.
16.YY şairi Mihri Hatun’dan sonra kadın ruhunu eserlerinde işleyen ilk şairdir. Önemli bir kadın hakları savunucusudur, feminizmin öncüsü olmuştur.
Eserleriyle kadınlara yazma cesareti vermiştir. Doğu gelenekleriyle yetişmesine rağmen batılı yaşam tarzını benimsemiştir. Divan edebiyatı ve Tanzimat edebiyatı arasında önemli bir köprü oluşturmuştur.
Şiirleri; Efsüs, Niran, Aks-i Seda, Safahat-ı Kalp, Aşk Mektupları, Elhan-ı Vatan. Oyunları ise Girive, Tasvir-i Aşk ve Suistimal.
Bölgede konakların artmasıyla aralarında sazlı sözlü gazinoları eğlence mekanlarını getirir. Artık Cumhuriyet dönemi ile modernleşme süreci başlamıştır.
O güzelim konaklar yıkılıp yerlerini bitişik nizam apartmanlar almaya başlamıştır. Apartman kültürü ile birlikte sinemalar, tiyatrolar alışveriş mekanları semte oldukça hareketlilik getirir. Apartmanların alt katları açılarak büyük mağazalara dönüşür.
1960’lı yıllarda artık Osmanbey modern yaşam tarzı seçenlerin bir alışveriş ve eğlenme merkezi haline gelir. Özellikle ilk pasaj kültürü burada başlar.
Yahudi nüfusun artmasıyla ibadethaneler çoğalmıştır. Bet İsrael Sinegogu 1853 yılında ibadete açılmıştır. Osmanbey Halaskargazi caddesi üzerindeki Şişli Bulgar Kilisesi 1900 yılında yapılmıştır. Büyük güzel bahçe içerisinde 4 katlı ahşap bir binadır.
Bu kilisede cemaatin düğün vaftiz yeri ve Türk tipi bir düğün salonu da mevcuttur.1940’larda başlayan yapılaşma 1960’larda tamamen artık apartman kültürüne dönüşmüştür.
1925’lerde Saim Paşa Köşkü varmış. Onun yerine site sineması yapılmış. Osmanbey’in en popüler yapısı ve o zamanın en büyük kültür merkezi kabul edilen Site Sineması’dır.
Sinemanın üst katında çok ünlü bir tiyatro varmış. Yeni Oda Tiyatrosu. 1959 yılında Muhsin Ertuğrul, Muammer Karaca, Cemil Filmer, Yıldız ve Müşfik Kenterler oyunlarını burada sergilemişler.
Daha sonraları burası stüdyo olarak kullanılmış. Burada önemli bir isim, pek çoğumuzun da bilmediği isim Cemil Filmer’dir. Bu aile Türk sinemasının gelişmesinde çok önemli bir rol oynar. Bu sebeple bu ismi almış.
Site ve kent sinemalarının uzun yıllar işletmeciliğini yapmış. Sinemaya girmek için gişeden bilet almanın imkansız olduğu, gişenin önünde karaborsa bilet satıcılarının bileti iki misli ücretle sattığı zamanları olmuştur.
Site sinemasının tam karşısına gelen yerde Atatürk müzesi vardır. Gazi Mustafa Kemal 1. Dünya Savaşı’nın sona ermesi üzerine Suriye cephesinden ayrılarak 13 Kasım 1918 günü İstanbul'a gelir.
Önceleri Pera Palas’ta kalır. Sonra bugünkü müzenin olduğu Osep Kasabyan’ın evini kiralar. Annesi Zübeyde Hanım ve kız kardeşi Makbule Hanım’ı da yanına alarak bu köşke yerleşir.
Samsun’a gidinceye kadar bu köşkte kalır. Şimdilerde Atatürk Müzesi olan bina Atatürk’ün bir süre ikamet ettiği köşktür.
Burası Osmanbey’in bittiği Şişli’nin başladığı yerdir.