Sorun üstüne sorun, ister ona sorun ister buna sorun

 Bir anda olaylar gündemi değiştiriverdi.Hakkâri’deki Çukurca ilçe merkezinde 8 hedefe ve 15 kilometre mesafedeki sınır karakoluna yapılan saldırılarla, sıcak çatışmalarda 24 asker şehit olmuştu, 22 asker de yaralanmıştı.

* * *
Genellikle gündemi, siyasetçilerin çarpıcı bir cümlesi değiştirirdi ve yorumcular da bir süre, o cümleyi tartışarak oyalanırlardı.
* * *
O sırada iş kazalarında ölenler, fabrikalarda çıkan yangınlar, gecekonducularla yıkım ekipleri arasındaki çatışmalar ikinci planda ve alt sıralarda kalırdı.
* * *
Bu kez siyasetçi demeci yerine, sıcak çatışmaların gündemi saptaması; gündemi saptamada siyasetçi iradesinin de aşılabileceğini gösteriyordu.
* * *
Bendenizin ömür takvimine göre T.C.’nin 3’üncü kuşağından olan “büyüklerimiz”, sıcak çatışmalar hakkında nasıl düşünmemiz gerektiğini de öğretiyorlardı bizlere...
* * *
Bendeniz de, 1933’te Edirne’de ilkokula başladığım dönemde, “hocanımlar”dan da sık sık duyduğum genel bir uyarıyı hatırlıyordum:
-Büyüklerimiz her şeyi bizden daha iyi bilirler.
* * *
Galatasaray Lisesi’nin ortaokulunda okurken ise; aklım İstiklal Marşımızın bir mısraına takılmıştı; Mehmet Âkif:
 
Ulusun korkma nasıl böyle bir imanı boğar,
Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar
Diye yazmıştı.
* * *
Oysa T.C.’nin en büyük hedefi, “Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda, muasır medeniyet seviyesine erişmekti”.
* * *
T.C.’nin İstiklal Marşı ile hedefi zıtlaşıp çelişiyordu.
* * *
Böyle bir çelişkiyi, Türkçe hocası Esat Mahmut Karakurt’a sorduğumda:
- Belki de ondan ötürü, marşın o bölümünü okumuyoruz zaten, demişti.
* * *
Vatan için ölmenin övgüsünü yapan hamasi manzumeler de sürü sepetti.
Sadece bir Tevfik Fikret, 100 yıl önce bunun tersini yazmıştı:
Vatan senden hayat umar,
Sen yaşarsan o canlanır.
Vatan için ölmek de var,
Fakat borcun yaşamaktır.
* * *
Tevfik Fikret’ten 50 yıl sonra da Orhan Veli, “Vatan için” adıyla şu 3 mısraı yazmıştı:
Neler yapmadık şu vatan için!
Kimimiz öldük;
Kimimiz nutuk söyledik.
* * *
1943 yılında Org. Mustafa Muğlalı’nın Van’da 33 köylüyü kurşuna dizmesi üstüne de, Ahmet Arif “Otuz Üç Kurşun” destansal şiirini yazmıştı.
* * *
Dünkü Cumhuriyet gazetesinde de, son 10 yıldaki şiddet eylemlerinin listesi vardı:
2001 0
2002 6
2003 21
2004 73
2005 92
2006 121
2007 118
2008 150
2009 135
2010 141
2011 110
* * *
Osmanlı döneminde de, 36 padişahtan 14’ü devrilmiş, Osmanlı’ya baş kaldıran “Celali isyanları” da, 1512’den 1618’e kadar sürmüştü.
* * *
150 yıl önce de, bir halk şairi olan Dadaloğlu şöyle diyordu:

Ölen ölür kalan sağlar bizimdir
Ferman padişahın dağlar bizimdir
* * *
Adam başına düşen ulusal gelir açısından Lüksemburg, 76.224 dolarla 1’inci sırada...
Türkiye ise, henüz 10 bin dolara çıkmış durumuyla 59’uncu sırada.
* * *
Adam başına düşen ulusal gelir birimi açısından İstanbul ile Hakkâri arasındaki fark da, yüzde 1300...
* * *
169 ülkedeki en yüksek insani gelişme endeksinde de Norveç 1’inci sırada; Türkiye 83’üncü sırada...
* * *
Dünya Ekonomik Forumu 2010 Küresel Bilgi Teknolojisi Raporu’nda, yer alan Basın Özgürlüğüsıralamasında ise, 138 ülke arasında Türkiye 135’inci sırada...
* * *
Gitgide şeffaflaşan ve çok hızlı değişen bir dünyada; “Ortaçağ” koşullarından ve “kadercilik”ten de tam kurtulamamış olan T.C.’nin, 30-40 yıl sürecek çalkantılı bir dönemden geçmesi de olası...
* * *
Sorunlara karşı çözüm önerileri ise, genellikle demagojik kalıyor ve yeni polemiklere neden oluyor.
* * *
Eski Latinlerden kalma bir söz vardır:
-Ne olacaksa olacak, yaşayan da görecek...
* * *
Bakalım yarınki gündem nasıl olacak?