Biz ve onalar… Onlar dediğim mesela aydınlar, bilim insanları, bürokratlar vs… Biz dediğim ise sokağın çokbilmişleri ve medyanın biz yaptıklarıdır…
Biz: Suriye krizinde, “mevcut Suriye’lilerin gözünde meşru mu gayri meşru mu? Orasını bilemem ama!” Suriye devlet başkanının adını her fırsatta tartışırken: maalesef henüz karara bağlayamadık bile Esat mı? Eset mi? Esad mı? Zaten biz bundan emin olamadığımız için bende Suriye devlet başkanı diye tabir ettim.
Onlar: Suriye için barışın nasıl olacağını, insani yardımların hangi yollar ve ne şekilde yapılacağını, gelecekte yerinden yurdundan kopan bu insanların sonunun nasıl ve ne olacağını tartışıyorlar…
Onlar: yerel seçimleri kazanınca hemen işe başlayıp yurdun dört bir yanını güzelleştirmeye, iyileştirmeye çalışıyorlar… Onlar başkanlarını tüm görev süresince takip edip değerlendiriyorlar…
Biz: seçimi kazandıktan sonra tüm görev süresince yatıp yeni seçime beş ay kala tüm yolları, caddeleri yani yurdun dört bir yanını çalışıyoruz imajı yaratmak için köstebek yuvasına çeviriyoruz. Biz başkanın kim olacağına geçmiş dört buçuk yıllık yatma dönemini unutup bu beş aylık çalışma döneminde karar veriyoruz ve yine başkana dört buçuk yıl boyunca isyan edip arkasından çekiştiriyoruz…
Hani bi söz var ya! Millet gidiyor Mersin’e; biz gidiyoruz tersine…
Bunlar anlatmak, sıralamakla bitmez… Umarım şu seçimler hayırlısıyla gelir geçerde, köstebek yuvalarını da rüzgarın, selin getirdiği alüvyonlar doldurur da rahat ederiz… Bu süreçten sonra başkanın kim olacağına da Suriyeliler karar verir artık…