Yüzleri...
Elleri...
Ayakları simsiyah, kömür karası siyah...
Yerin 400 mt. Altında, hiçbir güvence olmadan 1200-1600 lira arası ücretle çalışıyorlar...
x
Devlet onların hayatını düşünmezken, o işçi, devleti düşünüyor:
‘’ Çarşaf kirlenmesin, çizmemi çıkarayım, çamur gelmesin çamur ‘’ diyerek, hepimizi gözyaşına boğuyor...
Canını değil...
Devletin çarşafını düşünüyor...
x
Vatandaş böyle düşünürken, hükümet onları nasıl düşünüyor ona bir bakalım!!!
x
CHP Manisa Milletvekilleri Sakine öz, Hasan Ören ve Özgür Özel, 6 ay önce Soma’daki iş kazalarının araştırılması için Meclise önerge veriyorlar...
Üç hafta önce de, Özgür Özel elinde sarı baretle Meclis kürsüsünde, ‘’ İŞÇİLER ÖLMESİN...’’ diye, bağırarak önlem alınmasını istiyor.
Muhalefet partileri CHP, MHP ve BDP kabul ederken, AKP önergeyi reddediyor.
x
Önergeyi okudum...
‘’ Soma’daki tüm maden ocakları ‘’ diye başladığı halde, Tayyip Erdoğan televizyonlara çıkıp, ‘’ Önerge engellemeye yönelikti, Soma’dan bahsedilmiyordu ‘’ diye, hepimizi üzüyor.
x
Bir Başbakan bunu nasıl söyler?..
Bu vekillerin üçü de Manisa’dan vekil değil mi?..
Başka bir yer için mi önerge verecekler?..
Önergenin tamamını gazete ve tv. ler yayımladı:
‘’ Soma’ da ki tüm maden ocaklarında meydana gelen iş kazalarının ve yaşanan ölümlerin...’’ diye başlayıp, devam ediyor
x
Hani ‘’Soma’’ yoktu?..
Hani sadece başlıkta Soma vardı?..
x
İş sadece bununla da kalmıyor...
Ardından, ‘’ Bu işin fıtratında ( yaradılışında ) bu var ‘’ diyerek, hepimizi adeta kahrediyor.
x
Kusura bakma...
Bu işin fıtratında bu yok!..
Bu işin fıtratında Takdir-i Ticari var...
x
2007 yılında Şili’de meydana gelen maden ocağı kazasında, kazalara karşı tedbir alındığı için 69 gün ‘’ Kaçış odasında ‘’ kalan işçiler, burunları bile kanamadan kurtarılıyor...
Hani işin fıtratında bu vardı?..
x
İşin doğasında, fıtratında gerekli önlemlerin ve tedbirlerin alınmaması var...
Şayet önerge kabul edilip, 100 ila 200 bin dolar arası tutan ‘’ kaçış odaları, yaşam odaları ve tavanda yangını hızlandıran ağaç yerine metal kullanılsaydı ‘’ belki bir işçimiz bile ölmeyecekti.
x
ABD...
İngiltere...
Fransa...
Çin...
Rusya... Ocaklara kalitesiz malzeme sokulmayıp, tüm önlemler alındığı için kömür işletmeciliğinde neredeyse ölümlerin sıfıra indirildiğini...
Avrupa Birliği 1946 yılından beri maden ocaklarında hiçbir kazanın olmadığını açıkladı.
x
Dünyada durum böyleyken, 6 ay önce Enerji Bakanı:
‘’ Bu ocaklarda yüksek mekanizasyona, yüksek teknolojiye, bir işçinin bile burnunun kanamayacağı güvenlikli sistemlere geçildiğini, buranın iş güvenliği en yüksek kömür ocağı olduğunu ‘’ ilan etti...
x
Peki...
Bu mu güvenlik?..
Bu mu ileri teknoloji?..
Bu mu iyi kömür ocağı?..
x
Kaybedilen can sayımız 301 kişiyi buldu...
DİSK’ e bağlı sendikanın sözcüsü, ‘’ Devlet bu kömür ocağını çalıştırırken hiç iş kazası olmadı’’ beyanında bulundu...
x
Görülüyor ki, ahbap-çavuş işletmeciliğinin olduğu şirketlerde; işletme yanlışlığı, işletme eksikliği ve devletin denetim zayıflığı, açıkça kendini gösteriyor.
x
Böyle olunca, buna sebep olanların vicdanları ne kadar rahat, onu çok merak ediyorum.
Çünkü...
Yüz karası ile değil, kömür karası ile ölen madencinin bir saati 7 lira...
Bir AKP linin bir saati 700 bin lira...
x
Keşke...
Kolunda 7 liralık saatiyle ölen işçinin ağlayan karısı sorsaydı:
- Saat kaç sayın bakan!..
- Saat kaç sayın başbakan!!!