Tamamlayıcı Sağlık Sigortası Gündemde

Zorunlu Genel Sağlık Sigortası kanunuyla beraber tamamlayıcı sağlık sigortaları yeniden sigorta şirketlerine kendisini hatırlattı. Yasayla birlikte, şirketlerin tamamlayıcı sağlık sigortası ürünlerinin oluşturulması ve bu ürünlerin sigortalılara ulaştırıl

  1 Ocak'tan itibaren yürürlüğe giren zorunlu Genel Sağlık Sigortası kapsamına SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'ndan sosyal güvencesi olmayan ve Yeşil Kart uygulamasından yararlanamayan yaklaşık 3 milyon kişi sağlık alanında güvence altına alındı. Bu cümle kulağa hoş gelse de, SGK'nın sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için bu 3 milyon kişi primini kendi cebinden ödeyecek. SGK tarafından yapılacak tespit sonucunda vatandaş, aylık gelirine göre prim ödeyerek, Genel Sağlık Sigortası'ndan yararlanılabilecek. SGK, vatandaşın gayrimenkullerinin yanı sıra bankalardaki mevduat hesaplarını ve kredi kartı limitini de kontrol edebilirken, vatandaşın evine giderek yaşam standardına göre gelir tespiti yapıyor.

1 MİLYON 730 BİN KİŞİ GELİR TESTİ YAPTIRDI
Yeni yıldan itibaren başlayan zorunlu Genel Sağlık Sigortası kapsamına girebilmek için 12 Şubat tarihine kadar 1 milyon 730 bin kişi gelir testi yaptırdı. Bunlardan 1 milyon 260 bin kişinin geliri 295 liranın altında çıktı. Daha önce hiç prim ödemeyen 9 bin 200 kişinin geliri ise bin 772 liranın üzerinde çıktığı için 212 lira genel sağlık sigortası primi ödemeleri gerektiği belirlendi. Bu doğrultuda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürü Aziz Yıldırım'ın verdiği bilgiye göre, 1 milyon 260 bin kişinin geliri 295 liranın altında çıktı. Bu kişilerin sağlık primlerini devlet karşılayacağı için tedavi ve ilaçtan ücretsiz yararlanacaklar. Daha önce devletin primini karşıladığı 417 bin kişi ise hastanelerde muayene olabilmek için aylık 33 ile 46 lira arasında prim ödeyecek. Testler sonucunda geliri 886 lira ile bin 772 lira arasında belirlenen 43 bin kişi ise 106 lira sağlık primi yatıracak.
Buraya kadar yürürlüğe giren yasanın halkı ilgilendiren detaylarını aktardık. Fakat yasayla beraber tekrar gündeme gelen tamamlayıcı sağlık sigortaları ve özel sağlık sigortalarının bu yasadan ne kadar etkileneceği ayrı bir tartışma yaratıyor. Konuyla ilgili görüş bildiren Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, “Tamamlayıcı sağlık sigortası ile ilgili yasal düzenlemelerin bitmesinden sonra, tamamlayıcı sağlık ürünleri oluşturularak, fiyatlarda farklılıklar yaşanabilecektir. Tamamlayıcı sağlık sigortası olmaksızın, GSS’nin yürürlüğe girmesi özel sağlık sigortaları ürünlerine ve fiyatlarına direkt bir etki yaratmayacaktır” dedi.

SEKTÖRE YARAYACAK
Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Metin Oğuz ise şunları söyledi: Tamamlayıcı sağlık sigortasının özel sigorta şirketlerince sunulması ile sigorta sektöründe canlılık oluşacaktır. Ancak, bu konuda ilgili taraflarca da kabul görecek bir model henüz ortaya konulamamış, bir ilerleme kaydedilememiştir.”
Konuyla ilgili bir diğer görüş Ray Sigorta İcra Kurulu üyesi, Oto Dışı Teknik ve Hasar, Reasürans Direktörü Eyüphan Daldal’dan geldi. Daldal, “Tamamlayıcı sağlık sigortası sistemi, tüm altyapısı ile hazırlanarak uygulanmaya başladığında özel sağlık sigortalı sayısının artışına, penetrasyon yüksekliği de sigorta prim tutarlarının düşmesine etki edecektir. Tamamlayıcı sağlık sigortası uygulamasının özellikle grup poliçeleri üzerinde etkilerinin yüksek olacağını düşünüyoruz” dedi
ERGO Sigorta Sağlık Branşından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cem Köylüoğlu görüşlerini şu şekilde aktardı: “Diğer yandan, ağırlıklı olarak grup ve kısmen de bireysel sigortalılar, SGK anlaşmalı özel kurumları giderek daha yaygın halde kullanmaya başlamışlardır. Eski model “klasik ve kapsayıcı” sağlık poliçeleri yerine, sadece Yatarak Tedavi teminatlarını içeren poliçeler alıp, Ayakta Tedaviler için SGK kullanılarak bir çeşit Tamamlayıcı formül uygulaması giderek yaygınlaşmaktadır.”

AVRUPA SAĞLIK SİGORTASI PAZARI 108 MİLYAR EUROYA ULAŞTI
Avrupa’da sağlık sigortası, hayat dışı branşlar arasında prim üretiminde yüzde 25 pay alarak  ikinci sırada yer alıyor. 2009 yılında gözlenen yavaşlamanın ardından, 2010’da sağlık sektörü 108 milyar euroluk üretime ulaşarak, yüzde 6’lık artış kaydetti. Önceki yıllarda olduğu gibi, bu olumlu gelişmenin altında yatan sebepler yaşlanan nüfus ve artan sağlık maliyetleri olarak gösteriliyor.
Bu branşta Hollanda ve Almanya üretimleriyle başı çekiyor. 2010 yılında Hollanda toplam Avrupa pastasının yüzde 36’sına, Almanya ise yüzde 31'ine sahip gözüküyor. 2006 yılında sağlık sistemini özelleştirdikten sonra Avrupa'nın en büyük sağlık sigortası pazarı haline gelen Hollanda, 2009’da yaklaşık yüzde 5 büyümeden sonra, 2010’u da yüzde 8’lik büyümeyle tamamladı. Almanya'da ise, özel sağlık sigorta prim gelirleri 2010 yılında yüzde 5 dolayında artış gösterdi.

İSPANYA SADECE SAĞLIKTA BÜYÜDÜ
Fransa yüzde 9 pazar payı ve İspanya yüzde 6 pazar payıyla bu alanda Hollanda ve Almanya’yı takip eden ülkeler. Fransa 2010’da yüzde 5.4 büyürken, İspanya yüzde 5.5 artış yaşadı. İspanya sigorta sektöründe 2010 yılında sadece sağlıkta büyüme yaşandı.
Batı Avrupa pazarlarında ise durum az da olsa bozuldu. İtalya’da üretim nispeten sabit kalırken, Avrupa'nın özel sağlık sigortası pazarının yüzde 4'ünü kapsayan İngiltere ve yüzde 1’ini üreten İsveç sırasıyla yüzde 0.9 ve yüzde 0.4 küçüldü.
Doğu ve Orta Avrupa ülkelerindeyse sağlık sektörü yüzde 1’in altında bir pazar payına sahip ve dolayısıyla genel toplamda ciddi bir değişikliğe yol açmıyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Sağlık Haberleri

Evde Kan Alma Hizmetiyle Hangi Testler Yapılabilir?
Lazer Teknolojisi İle Yara İzlerine Son