Şükürler olsun artık çok demokratik bir ülkede yaşıyoruz. Neydi o her sabah soğukta and içmeler falan. Bitti, hepsi geride kaldı. Şimdi demokrasi zamanı. Özgürce kullanacağım yıllardır sandıkta sakladığım harflerimi. Göğsümü gere gere “w” diyeceğim, “q” diyeceğim, “x” diyeceğim.
Kulakları çınlasın ilk öğretmenim Huri Hanım adı gibi çok güzel bir kadındı, artık istediği gibi girecek derse. Lise dönemlerimizin fenomeni İnci Hanım’da artık öyle dizüstü falan giymek zorunda değil. İster açsın ister kapatsın bundan sonra. Ama yetmez her yerde serbest olsun, demokrasi ise eğer her yerde olmalı, her yerde istediğini giyebilmeli insan. Belirli alanlar hariç ne demek, oradaki kardeşlerimizin mağduriyeti de giderilmeli.
Artık istediğim gibi propaganda yapabileceğim. Kuşdili serbest mesela. Anlayan anlar anlamayana da anlayanlar anlatsın ben ne yapayım.
Pakette tek bir şeye itirazım var, seçim sistemi karışık olmuş. Sadeleşmesi lazım. Aslında seçime gerek de yok, herşey bu kadar güzelken istikrarı koruyalım. Sıkılana kadar devam etsin iktidarda olanlar. Sıkılınca yerlerine birisini bıraksınlar, uğraştırmasınlar bizi seçimle meçimle. Ben istikrardan yanayım arkadaş.
Bizim köyün adını da değiştirelim diyorum, hazır imkan varken. Amerikan filmlerinde duyduğumda kep hoşuma gitmiştir söylenişi, Konektikıt Köyü yapalım mesela. Serbest değil mi?
Nasıl?
Bu yazdıklarımdan sonra artık kimse küfür etmez diye düşünüyorum. Herşey yolunda maşallah.
Ama diyorum ki şu aşağıdaki maddelerde olsaydı, hayatımız çok daha kolay olsaydı, çok daha demokratik olsaydık. Güzel olmaz mıydı?
Devlet “birey”i düşüncesi ne olursa olsun dikkate alsın. Bireyin haklarını gözeten bir devlet mekanizması kurulsun.
Yıllardır hiçbir anlam veremediğim “adli tatil” kaldırılsın. Adaletin tatili mi olur arkadaş? İçeride yatan bir adam sadece adli tatil yüzünde aylarca fazla yatmak zorunda kalıyor.
Özel okullar kapatılsın. Eğitim eşit olsun. Bu ülkedeki herkes aynı eğitimi alabilsin. Bugün özel anaokulu fiyatları üniversite fiyatlarını geçti, kim bunun önlemini alacak?
Bütün okullar yenilensin, çocuklar hayatlarının önemli bölümünü tahta üzerinde oturarak geçirmesin.
“Herşey çocuklar için” olsun. Ülkede gözü yaşlı her çocuğa devlet ulaşsın, elini uzatsın. Anneler babalar çocuklarının sağlık problemleri için yardım istemek zorunda bırakılmasın.
Spor müsabakalarının yayını serbest ve ücretsiz olsun. İnsanlar tekrar sporla barışsın.
Ülkenin malına göz diken “her kim olursa olsun” en ağır ceza ile cezalandırılsın.
Devletin kadrolarının her dönem yandaşları ile doldurulmasının önüne geçilsin. Devlet kadroları şeffaflaştırılsın.
Devletin tasarruf yapması sağlansın.
En alakasız kurumlar için devasa binalar, müdürlükler, bölge müdürlükleri yaptırılmasın.
Aşiret, cemaat, mafya gibi oluşumların devleti yönetmelerine izin verilmesin.
Kul hakkı yiyenin göz yaşına bakılmasın.
Örtülü ödenek kaldırılsın. Neyi, niçin örttüğümüz açıklansın.
Din eğitimi ne olduğu belli olmayan adamların eline bırakılmasın.
Bilime, kültüre, araştırmaya önemli bütçeler ayrılsın.
Liseler, üniversiteler ezber yapılan yerler olmaktan çıkarılsın.
Terzi, ayakkabıcı, camcı, anahtarcı gibi artık neredeyse bulunmayan meslekler için çalışmalar yapılsın.
Tüm tarihi eselerler korumaya alınsın.
Eski İstanbul öncelikli koruma altına alınan yer olsun.
Güneydoğu’nun ne olacağı net olarak anlatılsın, geçiştirilmesin.
Avm çılgınlıkları son bulsun, insanlar sokaklara insin.
Cinsel sapkınlıkların olan insanlara yardım edilsin, bu insanların çoluk çocuğun kanına girmesine müsaade edilmesin.
Kadına değer verilsin, her zaman değer verilsin.
Çocuk evliliklerinin önüne geçilsin.
Üç kuruş etmeyecek insanların milyon dolarları nasıl kazandığı araştırılsın.
İş yapmak zor olmasın, devlet her kazanılana el koymasın.
Ülkenin değerleri birer birer yabancılar eline geçmesin.
Haksız rekabet önlensin.
Devlet dairelerinde çalışan danışmanların ne yaptığı açıklansın. Mesela o adama (şimdi adını yazacağım başım belaya girecek) ne danışıyor bu ülke de o kadar para alıyor?
Vergiler artık makul bir seviyeye insin diyeceğim ama… İsteyenin bir yüzü J
Devletin borç yükünden kurtulması öncelikli hedef olsun, artık borçlanan bir ülke olmayalım.
Amerika’nın jandarması olmayalım.
Basın… Basınla ilgili söyleyecek bir söz bulamadım, Allah nasıl biliyorsa öyle yapsın.
Sosyal medyaya dokunulmasın
Marjinaller kim, ne yapmışlar açıklansın. Buradan bakınca Gökçek bile marjinal görünüyor bana.
Hep anlatılan Menderes dönemi tüm detayları ile anlatılsın. Başlamışken İnönü ve Özal dönemleri de anlatılsın.
Yazana, konuşana değer verilsin, küfür edilmesin.
Demokrasi mi? Gelsin.
Ama sadece üç harfle gelmesin.
Turgut Yüksekdağ / Twitter: @turgutyuksekdag