CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 26 Ocak’ta, Muharrem İnce’nin kuracağı partiye katılacakları iddia edilen İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, Karabük Milletvekili Hüseyin Avni Aksoy ve Yalova Milletvekili Özcan Özel‘le görüşmüştü. Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) bir basın toplantısı düzenleyen üç milletvekili, CHP’den istifa ettiklerini açıkladı.
“ÇABALARIMIZ MAALESEF SONUÇSUZ KALDI”
İzmir milletvekili Mehmet Ali Çelebi, FETÖ kumpaslarıyla 41 ay tutuklu kaldığını hatırlatarak, iki sene boyunca CHP yönetimine itirazlarını dile getirdiğini ve son olarak 10 Aralık 2020'de CHP yönetimi ve milletvekillerine mektup gönderdiklerini ifade etti.
Çelebi, şunları söyledi:
* 26-27 Ocak 2021 tarihlerinde sayın Genel Başkanımız ve Grup Başkanvekilimiz Özgür Özel ile yaptığımız görüşmelerde ‘partide birlik için adım atılmalı' diye ısrar ederek 3 vekil imzalı görüşlerimizi sunduk. Çabalarımız maalesef sonuçsuz kaldı.
* Bütün ötekileştirmelere rağmen, işime yani milletin vekilliğine odaklandım, partimize ve değerlerine Meclis kürsüsünde milyonlarca sayıda izlenmeye ulaşan konuşmalarla siper oldum.
* 2,5 sene sonunda yasama ve denetim faaliyetlerinde 95 kanun, 1536 soru önergesi, 79 araştırma önergesiyle, onlarca Meclis ve komisyon konuşmasıyla ortalamanın çok üzerinde, vekiller arasında en yüksek performansı gösterenlerden oldum.
“TARAFIM 29 EKİM RUHUDUR, 10 ARALIK ZİHNİYETİ DEĞİL”
* Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinden doğmuş özgüveni yüksek CHP'den, AKP'nin ve saray rejiminin miadı dolmuşken, kendi değerleri ve mücadelesiyle 1. parti olmaya çabalamayan, başka partileri parlatan ve siyasi sebil gibi besleyen, iktidar çöplüğünde yeni dostlar ararken partinin başarılı evlatlarını dışlayan CHP'ye geldik.
* Emperyalizme diz çöktürmüş CHP'den, S-400, Mavi Vatan, Kıbrıs, Libya, Azerbaycan, Suriye gibi milli konularda kekeleyen yöneticilere, ‘Hangi istiklal vardır ki yabancıların planlarıyla yabancıların nasihatlarıyla yükselebilsin. Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir' diyen Mustafa Kemal Atatürk'ten, yabancılardan demokrasi dilenen yöneticilere, Atatürk demekten imtina edenleri sahiplenen ve el üstünde tutan CHP'ye geldik.
* CHP'den; ülkeye hem demokrasi vadedip hem parti içinde AKP tipi demokrasiyi yani ‘itaat et rahat et' anlayışını hâkim kılanlara, Parti Meclisi üyelerine, milletvekillerine, il-ilçe başkanlarına tuzluk muamelesi yapan anlayışa, ‘Işığımız Öcalan' diyen kumpas tetikçilerini CHP için şans görebilen yöneticilere, Atatürk'ü alenen soykırımcı olarak niteleyen HDP yönetimine ses çıkaramayan yöneticilere, kadınlara seçme seçilme hakkı veren CHP'den, grup başkanvekili seçimlerinde milletvekillerinin dahi seçme seçilme hakkını yok sayan, grup başkanvekillerini dahi atayan CHP'ye geldik.
* Buraya millete vekillik yapmaya geldim, sindirilmeye ya da susturulmaya değil. Tarafım sizler gibi kurucu 29 Ekim ruhudur, 10 Aralık ve kuyrukçularının zihniyeti değil.
“SÖNEREK YOK OLMAYACAĞIM”
* Tarafım sizler gibi Atatürk Cumhuriyetidir. Bölücü, ayrılıkçı, rantçı, kumpasçı 2. Cumhuriyet değil. Sizin Silivri'de tanıdığınız Atatürk Cumhuriyetinin evladı ‘Teğmen Çelebi’ ateş parçasıdır, şahsi çıkarı ve ikbali için sönmüş mum olamaz! Sönerek yok olmayacağım. Yanıyorum o halde varım!
* ‘Sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?’ Hakkınızı helal edin.
* Mesele Cumhuriyeti, Atatürk devrimlerini, altı oku, demokrasiyi, birlik beraberliğimizi, ülkemizin bütünlüğünü yaşatmaksa bu bir veda değildir. Bu anlamda ayrılık yoktur.
* Doğrular ve doğrunun yolcuları mutlaka ilerde buluşacaklardır! 7 İzlenen politikalarla Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş değerlerinin zarar göreceğine dair kaygılarım, bu yönetimle yan yana yürümemi engelleyecek çok ciddi politik görüş ayrılıkları, eksik parti içi demokrasi uygulamaları, ötekileştirme, birlik beraberliği bozan saygısızlık, sevgisizlik ve çıkarcılık ortamı nedeniyle partimden istifa ediyorum.
* ‘Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir’ demişti yüce Atatürk. Özgürlüklerin en büyüğü doğru olanı yapabilmektir. Bazen görevin kendisi feda olur. Kendimi, Cumhuriyet Halk Partisi'nin ve milletimizin selameti adına, arzı feda ederim.
ÖZCAN ÖZEL: ÖNERİLERİMİZE YANIT GELMEDİ, AÇIKLAMA YAPTIK
CHP Yalova milletvekili Özcan Özel, şunları kaydetti:
* Muharrem İnce ve ötekileştirilmiş evlatlarla görüşüldü ama çözüm olmadı. 10 Aralık mektubuyla görüşlerimizi Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel'e sunduk. Bu önerilerimiz, Atatürk ile sorunu olanların görevden alınması ve 10 Aralık’a geçit verilmemesi.
* Büyük CHP için birlik saptanması, birinci parti olmak için çaba sarf edilmesidir. Önerilerimize yanıt gelmedi, açıklama yaptık. Türk milleti için kutsaldır. Dilse ağzımızın içindeki organ değil Türkçedir. Ben partide kalarak önce Yalova, sonra ülkeme sahip çıkmaya çalıştım. Bundan sonra da tüm çabam bu olacak.
AKSOY: TÜRKİYE SEÇENEKSİZ DEĞİLDİR
Karabük milletvekili Hüseyin Avni Aksoy, iktidarda kalmanın, iktidarı alabilmek için ülkeyi bölmeden tek çıkar yolun Türk milletinin ittifakı olduğunu söylediğinin ifade ederek şunları aktardı:
* Kaderin cilvesi yine bir yurtsever tıbbiyeli, bir kahraman Harbiyeli ve vatansever bir Cumhuriyet muallimi olarak tarihin sahnesine çıkıyoruz. 100 yıl sonra bugün Atatürk'ün 2 büyük eserinden biri olan Cumhuriyet Halk Partisi Atatürk’ün gösterdiği istikametten sapmıştır.
* CHP’den Atatürk'ün yoluna dönene kadar istifa ediyoruz. Türkiye seçeneksiz değildir. Analar ne yiğitler doğuruyor. Memleketimizde güneşli güzel günler yakındır. Zihninizi boşaltınız; inat ve düşmanlaştırma üzerine kurulmuş bu ittifakları ve birbirinizi alt etme politikalarını terk ediniz.
İstifaların ardından CHP’nin Meclis’teki sandalye sayısı 138’den 135’e düştü.
29 EKİM GÜCÜ: 10 ARALIK HAREKETİ PARTİYİ ELE GEÇİRDİ
Kendilerine '29 Ekim Gücü' adını veren üç milletvekili, kaleme aldıkları mektubu parti genel merkezine sunmuştu. Mektupta; 10 Aralık Hareketi'nin*** CHP'yi ele geçirdiği iddia edilerek, partinin HDP'yle ittifak kurmasına ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le yakınlaşmasına itiraz edilmişti.
*** 10 ARALIK HAREKETİ: DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’nin çağrısıyla 10 Aralık 2005’te İstanbul’da yapılan toplantıda CHP'ye alternatif yeni bir parti kurulması masaya yatırılmıştı. Toplantıya Prof. İbrahim Kaboğlu, Prof. Burhan Şenatalar, Oğuz Kaan Salıcı ve Canan Kaftancıoğlu gibi isimler katılmıştı.