Tur, ana temasını Ahmet Ümit’in “Sultanı Öldürmek” romanının kahramanlarından Müştak Serhazin ile Tahir Hakkı Bentli’nin bir Fetih Gezisi yapmasından alıyor. Konstantinopolis’in fethinin can alıcı olaylarının yaşandığı bölgelere yapılan bu yolculuk adeta romanın omurgasını oluşturuyor. Geziye katılanlar Fetih hakkında önemli bilgilere sahip oluyorlar.
Antonina turizmin düzenlediği ve edebiyat,sanat,sanatçı ve tarihin, turizmle iç içe geçtiği bu kültür turunda , Ahmet Ümit romandaki gezinin gerçeğini tura katılanlara yaşattı. Antonina Turizm bu tur ile, daha önce yine Ahmet Ümit’in İstanbul hatırasıyla başlayan roman gezilerine bir yenisini daha ekledi. Katılımcılarını eğlenceli, öğretici, bilgilendirici ve keyifli bir tarih yolculuğuna çıkardı.
Tam anlamıyla katılımcıların tarihe not düşebilecekleri bir gezi
Bu gezilerin fikir babası ve hayata geçiricisi, Antonina Turizm’in sahibi ve aynı zamanda iyi bir Sanat Tarihçisi olan Atilla Tuna, şunları söyleyerek bu hayal tadında gezileri tanımladı: “Bir yazarla, bir şehri gezmek, yazdıklarının içinde yaşayabilmek ve yarattıkları kahramanları bir romancının ağzından dinleyebilmenin ayrıcalığını şu dünyada kaç kişi yaşayabilmiştir? Romanın içine girip kahramanları ile konuşabilmenin, bu hazzın tarifi mümkün müdür? Romanı önce yazarının ağzından işitmek, ardından olayların konu edindiği yerleri yaratıcısıyla ve onun sesinden, onun heyecanıyla dinleyebilmek…Sonra da onunla aynı masada sohbet edip roman üzerinde karşılıklı münazara etmenin, birlikte iki kadeh tokuşturabilmenin “bir ömre bedel “ olduğunu sadece bunu yaşayanlar bilir. İstanbul’da yazarlarla edebiyat turlarını iki yıl kadar önce başlattığımızda bu duygularla. Hem yaşadığımız şehri farklı bir açıdan görebilmek, hemde kültürel açıdan bir boşluğu doldurabilmeyi amaçlamıştık. İki yıl önce sevgili Ahmet Ümit'le ilk kez “Bir İstanbul Hatırası” ile bu güzel yolculuğa çıktığımızda böyle bir boşluğun gerçekten de mevcut olduğunu gördük. Şehrin kuruluş öğküsünü, güzel anekdotlar eşliğinde dinlemiştik…Şimdi Ahmet Ümit’le bu yolculuğa ikinci kez çıkıyoruz. Bu kez 1453’e gidip, Fatih Sultan Mehmet ile yeniden tanışacağız. “İstanbul'da Yazarlarla Edebiyat Turları”mızla henüz tanışmadıysanız, yaşadığımız bu güzel şehre İstanbul’umuza aşık olabilmenin sırlarını veriyoruz. Hem de sonsuza kadar.”
Edebiyatla tarihin iç içe girdiği bir yolculuk
Gezi sabah 9:00 da Kabataş İskelesi'nde, Küçük Prens Teknesi'nde güzel bir sabah kahvaltısı ile başladı. Ünlü yazar Ahmet Ümit’in tekneye gelmesi, konuklarla tanışması ve sohbetinden sonra ilk durağımız olan Rumeli Hisarı'na (Boğazkesen) doğru yola çıktık. Mikrofonu eline alan ve gezi sonuna kadar elinden bırakmayan Ahmet Ümit, akıcı Türkçesiyle İstanbul’un islam öncesi tarihinden başlayarak 2.Mehmet’ten ve Rumeli Hisarının yapılması ve amacı hakkında uzunca bir konuşma yaptı. Ardından hayranları için "Sultanı Öldürmek" adlı son kitabını imzaladı. Boğazkesen’e geldiğimizde ise tekneden inildi. Ahmet Ümit, surların içinde yer alan, antik tiyatroda, önce roman kahramanı Müştak Serhazin’le tanıştırdı bizleri. Yine roman kahramanlarından Tahir Hakkı Bentliyi de tanıdıktan sonra aralarında geçen konuşmaları anlatarak bizi romanın içine çekip aldı. Gerçekle roman, romanla tarih artık birbirine karışmaya başladı. Fatih’in vezirleriyle olan ilişkileri ve kişiliği ile ilgili değişik bir açıdan bilgi sahibi olduk. Hisarın nasıl 4 ay gibi kısa bir sürede yapıldığını ve bunun hikayesini dinledik. Kısa bir hisar turu ile o yıllara döndük ve o anları hissetmeye çalıştık.
Sohbetle yemeğin lezzeti bir aradaydı
Hisar dönüşü Dolmabahçe açıklarında Teknemiz’de mükemmel bir öğle yemeği bizi bekliyordu. Yemekte yazarla sohbet etme fırsatı bulan katılımcılar, ikram edilen nefis Levreğin tadını çıkarırken, meyve tabağı ve dondurma ikramı, sohbetle yemeğin lezzetinin birbirine karıştığını hissettiriyordu. Sanatla, sanatçıyla, tarihle iç içe, Boğazın muhteşem güzelliğinde teknemiz sanki başka diyarlara yol alıyordu. Katılımcılara, Antonina turizmin bir katılım sertifikası ve roman kahramanı Müştak Serhazin’in onsuz yapamadığı canlı menekşeler ve menekşe kokulu sabunlar oldukça şık kılıflarında hediye edildi. Atilla bey’in İstanbul'un tarihi hakkında oldukça doyurucu konuşması eşliğinde teknemiz Kabataş İskelesi'ne yanaştı. Otobüsler ile Haliç kıyılarına giderek, deniz surlarının tarihini ve burada yaşananları dinleme fırsatı bulduk. Ardından kara surlarını otobüslerle boylu boyunca dolaştıktan sonra Fatih’in İstanbul’u fethettiğinde ilk defa istanbul'a girdiği kapının üstündeki surlarda fethin hikayesini dinlemeye devam ettik.
Fethin 54 günlük hikayesi
Fetih öncesi ve fethe kadar süren 54 günün hikayesini keyifli bir şekilde dinledik. Ahmet Ümit’in de dile getirdiği gibi bu gerçekle hayalin birbirine karıştığı, Ahmet Ümit’in dünyası. Onun gözünden fetih bu. Herkesin içinde bir fatih ve fetih yattığını söyleyen Ümit, herkesin ruhunun tek ve benzersiz olduğunu, Fetih yapanlar kadar bu güzel şehri savunanların da saygıyı hak ettiğini sözlerine ekledi. Yazarımızla ve onun kadar değerli sanat tarihçisi ve İstanbul aşığı Atilla bey ile olabildiğince keyifli bir gezi yapmanın ayrıcalığını yaşadık. Bu tür sıra dışı bir keyfi bize yaşattıkları için birçok katılımcı gibi biz de kendilerine teşekkür ettik.
Panorama Müzesi
Keyifli gezimiz İstanbul Panorama Müzesi'ni gezmemizle son buldu. Bütün İstanbulluların bu müzeyi ziyaret etmelerini özellikle tavsiye ediyoruz.Taksim Atatürk Kültür Merkezi'nin önünde katılımcılar ile bir daha geziye kadar vedalaşıldı. Geziye katılanların gözlerindeki mutluluk ve yüzlerindeki gülümseme yapılan işin ne kadar doğru olduğunu gösteriyordu. Bu tür Kültür turizmi faaliyetlerinin artması bir İstanbul aşığı olarak bizim de en büyük dileğimiz.
Haber: Gürkan Kartal
Turizm ve Otomotiv Bölüm Sorumlusu