Baronun yaptığı açıklama;
- Kuşatılmış yargının tutsak edildiği, tamamen siyasi iktidarın eline girdiği
- Hukuksuzluğun görünürde bir “ yargı” eliyle meşrulaştırılmaya çalışıldığı
- Türkiye’nin, hukuk devletinin gerisindeki bir aşama olan kanun devleti olmaktan dahi çıktığı
- Olay ve kişiye özel uygulamalarla hukukun, siyasal ve kişisel çıkarlara alet edildiği, daha vahimi toplumu tehdit eden bir silah haline dönüştürüldüğü
- Başta toplantı ve gösteri yürüyüşü dahil olmak üzere demokratik meşru haklarının kullanımının hukuksuz ve orantısız şekilde bastırılmaya çalışıldığı, dayanıksız bir şekilde ceza tehdidine tabi tutulduğu
- Temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasını yansıtan her faaliyetin “ örgüt “ ve “ terör ” olarak vurularak toplumun sindirilmek istendiği
- Özel “Görevli” mahkemelerin kılık ve kimlik değiştirerek Terör mahkemeleri adı altın daha özel mahkemeler haline getirildiği
- Polis şiddetinin kutsandığı, yapılmak istenen düzenlemelerle polis devleti özleminin yaşama geçirilmesi çabalarına hız verildiği
- Yurttaşların hak arama özgürlüğünün vasıtası ve teminatı olan avukatların mahkeme salonlarından, adliyelerden dışlandığı, tutuklandığı, sindirme amaçlı davalara maruz bırakıldığı
- Adliyenin “ Saray “ olmaktan çıkıp “ Kapan” haline dönüştürüldüğü
- Mesleki sorunların çözümsüz kaldığı, meslek alanının özel çabalar ile daraltıldığı
- Kısaca toplum düzeninin ve demokrasinin oksijeni olan hukukun gittikçe azaldığı, ülkenin “Hukuk Darlığı” çektiği bir ortamda yeni adli yıl başlıyor.
Ancak yılgınlığa yer yok !
Avukatlar, Barolar, İstanbul Barosu dimdik ayakta… Bedeli ne olursa olsun hukukun üstünlüğü, hukuk devleti ve demokrasi mücadelesi kararlılıkla sürdürülecek, saflar sıklaştırılacak…
Her şeye rağmen her biri birer adalet savaşçısı olan, tüm bu hukuksuzluklara direnerek hukuk destanı yazan tüm meslektaşlarımızın ve yurttaşlarımızın yeni adli yılı kutlu olsun
UMUTSUZ OLMA, DİREN TÜRKİYE, AVUKATIN SENİNLE
İSTANBUL BAROSU