‘Sessiz katil’e davetiye çıkaranlar cezalandırılmıyor

‘Sessiz katil’e davetiye çıkaranlar cezalandırılmıyor

İstanbul’da, son bir ayda İGDAŞ'ın 'sessiz katil' diye tabir ettiği karbonmonoksitten 13 kişi hayatını kaybetti.

Yetkililer, zehirlenmelerin sebebini ‘kaçak bağlantı’ ve ‘uygunsuz kullanım’a bağlıyor. Hukukçular ise, kaçak bağlantı yapanların yeteri kadar soruşturulup cezalandırılmadığına dikkat çekiyor.

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Şen, doğalgaz işini yapan kişilerin talep olsa bile kaçak bağlantı yapmaması gerektiğini vurguladı. Uygunsuz işlem yapanların kaçak bağlantının ölümcül sonucunu tahmin edebileceğini kaydeden Şen, “Bu tip yöntemlerle iş yapanların hareketlerinden dolayı birileri hayatını kaybetmişse, bunun adına ‘bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek’ de denebilir. Bunun cezası çok daha ağırdır. Kaçak bağlantıyı yapan, neticede doğalgaz kullandığını biliyor. Bu kaçak bacadan veya başka tesisattan dolayı ölümle sonuçlanacağını tahmin edemiyor mu? Ettiği anda kastı da olmasa o insanı öldürmek de istemese bence bu ‘bilinçli taksir veya muhtemel kasta’ da girebilir. O insanın tabii ki soruşturulması ve polisin bu işin peşini bırakmaması gerekir. Onun için şikayete ihbara da gerek yok.” diye konuştu

Bu tip durumlarda savcı ya da polisin yanı sıra İGDAŞ’ın idaresinin de sorumlu olduğunu belirten Şen şöyle devam etti: “O da müracaatlarını yapmak zorunda. ‘Tespit ettim, bıraktım’ yok. Sen şikayetlerini yapacaksın. İGDAŞ da burada aynen polis gibi faaliyetini gerçekleştirecek. Ne yapacak? Böyle bir durum mu tespit ettin? Gittin, orada incelemeni yaptın mı? Hemen suç duyurusunda bulunacaksın savcıya. Bunun diğer olaylardan mesela trafik kazalarından farkı yok ki. İki suç var. O tip kaçak bağlantının yapılması zaten 163. maddeye göre suç. Bunu şebeke halinde de yapabilirler. Birileri ortaya çıkar, bir mahallede veya semtte kaçak bağlantılar yapar. Sen bunları bir bir yakalayacaksın. Bunun sonucunda birileri hayatını kaybetmişse, ‘ölüme sebebiyet verme’dir. Bunun soruşturmasını yapacaksın. İGDAŞ’ı, polisi, savcısı neden bu meseleyi takip etmiyor? Bir araçta eğer bir lastik arızası varsa kaza olmuşsa sen onu üreteni cezalandırmıyor musun? Hayat o kadar ucuz mu?”

ACAR: CEZALANDIRMA İÇİN ÖZEL DÜZENLEMEYE GEREK YOK

Fatih Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Acar ise, “Yetkisiz kişilerin ölüme sebebiyet verebilecek kaçak bir bağlantıyı yapmış olması soruşturma açılması için yeterlidir. Bunun kimin tarafından yapıldığını da savcılık marifetiyle polisin araştırması lazım.” dedi.

Bu olaya ilişkin kanunda düzenlemenin var olduğuna dikkat çeken Acar, “Bir kişinin kanun ve nizamın çerçevesinin dışında hareket ederek bir kişinin ölümüne sebebiyet vermiş olması doğrudan doğruya polisin ya da savcının harekete geçmesi için yeterlidir. O tesisatı yapan kişi ile alakalı ölüme sebebiyet vermekten dolayı şuan ki mevzuat açısından bakıldığında yapılabilir. Taksirli adam öldürme bu. Özel bir düzenleme yapılmasına gerek yok. O kişi fiili bir ölüme sebebiyet vermiş, o bunun böyle olabileceğini de biliyor. Öngörerek yapsa zaten bu kasta girer.” ifadelerini kullandı.

TAKSİRLE ÖLÜME 15 YILA KADAR CEZA İSTENİYOR

Öte yandan, hukukçuların atıf yaptığı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 85. maddesi 'taksirle adam öldürmeye' değiniyor. Maddede, " (1)Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” ifadesi yer alıyor.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.