Kadıköy’ de sezonun son derbisine Galatasaray Şampiyon ünvanıyla geldi. Fenerbahçe’ yi yenerek Şampiyonluğu taçlandırmak istiyordu. Ancak karşısında Şampiyonlar Ligi hedefini riske etmek istemeyen ve mental olarak Galatasaray’ dan çok daha iyi hazırlanmış bir Fenerbahçe buldular.

Maçın başlamasıyla birlikte seyirci desteğini de arkasına alan Fenerbahçe şampiyona top göstermedi dersek yanlış olmaz. İlk 10 dakika kendi sahasına hapsettiler Sarı Kırmızılıları. Meireles’ in yanına Emre’ nin gelmesiyle çok daha dirençli bir orta saha oluştu. Bunun yanında Mehmet Topal’ ın da adeta Galatasaray akınlarını daha başlamadan bitirmesi orta saha üstünlüğünün tamamen Fenerbahçe’ ye geçmesini sağladı. Orta sahasında mücadele edecek ve yıpratacak yapıda bir oyuncunun olmaması da Galatasaray’ ın oyun üstünlüğünü rakibe vermesini sağladı. Sneijder’ in yokluğunda Elmander formayı kapmıştı ama baskılı oyun stratejisi orta sahanın etkisizliği sonucunda ters reaksiyon gösterdi. Ümit Davala’ nın (Fatih Terim’ in) neden Yekta gibi savaşçı bir orta saha ile başlamadığını anlamak mümkün değil. Hal böyle olunca Galatasaray’ ın alışık olduğumuz baskılı ve oyunu önde kuran yapısından eser yoktu. İlk yarı boyunca belki de en ciddi ve tek pozisyonu penaltı pozisyonuydu. Gökhan Gönül’ ün ceza sahasında topa elle müdahalesi penaltıyı getirdi. Atışı kullanan Burak 25. dakikada skoru 1-0’ a taşıdı. Golün şoku çok sürmedi.  33. Dakida Piere Webo eşitliği sağladı. 36. Dakikada ise İkinci golünü attı. Ancak bu iki golde bana göre Cüneyt Çakır’ ın Fenerbahçe’ ye hediyesi gibiydi. İlk gol öncesi Hamit’ e yapılan faulü vermemesi ve o topun gelip gol olması büyük bir hakem yanlışıydı. Ama daha büyük bir hatayı bu golden sadece 3 dakika sonra yapacağına kim inanabilirdiki? Emre’ nin ceza sahasına gönderdiği topta Eboue’ yi arkadan itip düşürülmesine devam kararı veren Cüneyt Çakır, böylelikle maçın skoruna etki edecek iki çok ama çok önemli hata yaptı. Hakem Çakıraslında maça da çok kötü başladı verdiği ve vermediği kartlarla oyunun önüne geçti dersek yanlış olmaz kanımca. Riera’ nın topla, topsuz yaptığı fauller kartlıktı. Riera bu tür faulleri çok sıklıkla yapar oldu. Ama ilginç olan hakemlerin bir türlü yakalayaması. Kuyt’ ın ikinci yarıda ceza sahasında düşürülmesi de bana göre penaltıydı. Kısacası hakem oyunun çok önüne geçip skora etki edecek hatalar yaptı. Avrupa’ da maç yöneten Cüneyt Çakır’ a bakıyorum bir de Türkiye’ de maç yöneten Cüneyt Çakır’ a bakıyorum arada uçurum var. Hangisi gerçek Cüneyt Çakır biri bana söylesin. Sadece bu maç için söylemiyorum. Türkiye’ de bu sezon yönettiği maçların çoğunda inanılmaz hatalar söz konusuydu. Hakem hakkında bu kadar yazınca bir cümleyi daha belirtmeden geçemeyeceğim. Bu sezon hakemler açısından kara bir sezondu. İnanılmaz kötü maçlar, inanılmaz kararlar, fiyasko düdükler çaldılar. MHK önümüzdeki sezon için mutlaka çözümünü bulmalıdır. MHK yönetimi mi değişir, hakemleri iyi bir kamp dönemine mi alırlar, yoksa daha radikal kararlarmı alırlar bilemem. Ama bu sezon berbat olan hakemler seneye de böyle maçlar çıkartırlarsa o zaman işin rengi değişir benden söylemesi…

Maça iki takımın kalecileri damga vurdu. Her iki kaleci de mutlak gol pozisyonlarını çıkardılar. Burak’ ın karşı karşıya kaldığı pozisyonu Volkan, Sow’ un direkten dönen topu sonrasında Kuyt’ un bekletmeden ve kaleci yerdeyken vurduğu pozisyonda Muslera adeta yerden sıçrayarak golü önlemesi iki kalecinin de kalitelerini gösterdiği pozisyonlardı. Söz kalecilerden açılmışken Volkan için de bir iki cümle belirtmek istiyorum. Volkan bu tür maçlarda rakiplerine sertlikler yapabiliyor. Belki hakemler kaçırıyor olabilir. Ancak kameralar kaçırmıyor. Herkes izliyor. Üstelik defalarca seyrediyor. Sabri’ nin umutsuzca auta giden topun peşinden koşmasına neden dirsek atarak yanıt veriyorsunki? Sana hiç yakışmıyor Volkan. Üstelik yapılan bu hareketlere tepki verene de sanki hiç suçun yokmuşçasına saldırıyorsun. O dirseği atmasan o oyuncu sana tepkimi gösterecekti? Ama sen sadece ona değil neredeyse tüm futbolculara saldırıyorsun. Belki kendi seyircine sempatik gelebilir bu hareketlerin, ancak bu görüntülerin ne kadar çirkin olduğunu maç tekrarlarından sen de seyretmelisin. Üstelik Milli takımın kalecisine hiçmi ama hiç yakışmıyor. Bu tartışmaların neticesinde Sabri ve Volkan kırmızı kartla oyun dışı kaldılar. Oyuncu değiştirme hakkı bulunmayan Sarı Lacivertlilerde kaleye Mehmet Topal geçti, ancak maçın uzatma dakikalarında Topal’ a iş düşmeyince sezonun son derbiside Fenerbahçe galibiyetiyle son bulmuş oldu.

Derbiyi özetlemek gerekirse en başta söylediğimi tekrar belirtmem lazım. Mental olarak daha iyi hazırlanan ve amaç olarak Şampiyonlar Ligi hedefi olan takım kazandı. Cüneyt Çakır ise fiyasko denilebilecek, skora etki eden bir yönetim sergiledi. Fenerbahçe bu iki golüde hakem hatasından kazandı.

Fenerbahçeyi galibiyetinden, Galatasaray’ ı da 19. Şampiyonluğundan ötürü kutluyorum.

Yıkılacak olan İnönü stadı için biraz hüzünlüyüm. Ancak modernize edilmiş haliyle tekrar Türk Sporuna hizmet edecek olmasından dolayı da mutluyum. Şimdilik hoşçakal İNÖNÜ !..