Söz de Müslümanlar!..
Müslümanlıkta on bir ayın sultanı, ayların en hayırlısı ve en güzeli olarak tanımlanan ramazan ayı: otuz günlük zorlu ve uzun soluklu ibadetlerin sonunda tüm Müslüman camiasını bayramla ödüllendiren bir aydır. Bayramla birlikte de küslükler biter, dargınlar barıştırılır, ayrılıklar sonlandırılır.
Bu ay gerçekten inananlar için öyle hayırlı öyle güzel bir aydır ki! Gerçek Müslümanlar bu ayda birini incitmeyi normal aylardakinden yüzlerce kat daha büyük bir günah sayar ve bu ayda yapılan iyiliklerin de diğer aylara göre onlarca kat daha hayırlı ve daha sevap olduğuna inanırlar.
Hakikaten de öyledir. Allahın peygamberlik vasfı ile müjdelemiş olduğu Musa (a.s) bile Hz. Muhammed’in, ümmetinden olmayı yeğlemiş olması, aslında bu çağda yaşamış olan Müslümanların ne kadar da şanslı olduğunu bir kez daha kanıtlamaktır.
Yüce Rabbimin affı o kadar çok ki insanları sırf cennetine gönderebilmek için tabiri caiz ise bahaneler aramaktadır. Hal böyle olunca ve hele ki bu devirde cehenneme gitmek, her yiğidin karı da değildir. Çünkü günah işlemek için öncelikle para gerek, sonra çevre gerek, sonra ortam yapabilecek kabiliyet, zekâ ve şahsiyet gerek. Para olmayınca günah işlemekte gerçekten çok zor! O yüzden Allah kullarına karşı böyle affedici böylesine bağışlayıcıyken cehenneme gitmeyi başaran adamında anlından öpmek gerek! Aynı zamanda unutmamak gerekir ki Yüce Rabbim, kulu kendisini nasıl bilirse; ahrette kuluna öyle görünecek öyle davranacaktır.
Arap yarım adasına bir bakın! Hele ki böyle kutsal bir ayda! Ve biz Müslümanız, diye bas bas bağırıp hatta Kur’an-ı Kerim’in dilinde konuşup Dünya’ya İslamı öğretmeye kalkışanları, yine Müslüman olduğu iddia edilen (tabi orasını Allah bilir) anne-babadan olmuş ve Müslüman olduğunu söyleyipte müslümüna böylesine hayırlı bir ayda kurşun atanları; cana kıyanları Allahın gazabı ve lanetine havale ediyorum. Gerçekten inanmış olan bir insan bu ayda bırakın cana kıymayı, birinin kalbini kırmayı bile beceremez, bu günahı işlemeye cesaret edemez!..
Ülkemize bakınca; Henüz yirmi yaşını bile tamamlayamamış olan bu fidanlara kıyabilenler, Müslüman olabilir mi? Bu adi, bu din dışı, bu ahlak dışı, bu insanlık dışı eylemlere çanak tutanlar, maddi ve manevi destek olanlar; terörün her türlüsüne sadece sempati dahi duyanlar bile Müslüman olabilir mi? İnsan olabilir mi?
Suriye’de yaşanan karışıklığı fırsat bilipte ülkemizi yıpratabileceğini, zarara uğratabileceğini düşünen beyin yoksunlarına, beyin fukaralarına sormak istiyorum: siz kimin vatanını bölmeye yelteniyor; kimin toprağından bir avuç dahi olsa çalmaya kalkışıyorsunuz? Siz bilmiyor musunuz mu ki! Bizim, toprağın altında sandığınız şehitlerimiz bile; sizin o aciz, o kokuşmuş, o pis bedenlerinizi, Türkçe kelime olarak tanımlayamadığım o pis yüreklerinizi; ürkütmeye, titretmeye, korkutmaya ve üstünde durduğunuz toprağı sıkarak sizi boğmaya yeter!..
Tarihte bir tek toplum varsa; bir başkasının buyunduruğuna girmeyen, bir başkasına pabuç bırakmayan ve bir başkasına meydanı boş bırakmamış olan ve ezelden ebede namusu ve şerefi ile yaşamış, başı dik ve anlı açık olan toplum, işte o toplum; Türk toplumudur.
Bazı çocuklar vardır, siz yüz vermedikçe onlar zırıl zırıl ağlar, kapıyı pencereyi çarpar; Akılları sıra sizi huzursuz ederler. Devletin her türlü imkanından yararlanan; sağlığından, eğitiminden, sütünden, fonundan, gıdasından, kömüründen, yeşilkartından vs. vs.. yararlanıpta sokaklara çıkan devletten hala yüz beklentisi içinde olarak! polisimizi, askerimizi taşlayan köpeklere diyorum: gözünüze dizinize dursun! Benim, onun, ötekinin, berikinin vergileriyle alınmış olan, kömür senin cehennem ateşin olsun, yediğin ekmek, içtiğin çay-şeker burnundan gelsin, benim vergimle alınmış olan her şey sana zehir-zıkkım, haram olsun!
Nasıl bir Müslümanlıktır bu? Kâfir diye küçümsediği, hakir gördüğü adama gidin bakın! Pazar günü kutsal günüdür, ibadet günüdür; gider ibadetini yapar! Cinayet işlemez ki!
Bunlar, aynı zamanda Müslümanlığı karalıyor! Müslümanlığı bilmeyenleri, Müslümanlığı tam anlamıyla tanımayanları: Müslümanlıktan tiksindiriyor!..
Bu aziz günlerin yüzü suyu hürmetine, Suriye’de ki yangının artık sönmesini diliyor ve bir kor misali, bir alev misali yürekleri yakan, kızgın bir mıh gibi yürekleri dağlayan bu sekiz vatan evladına Yüce Rabbimden Rahmetler diliyor, başta acılı aileleri olmak üzere tüm toplumumuza başsağlığı ve sabırlar diliyorum.
Vatan bir bütündür asla bölünemez. Böyle üç beş tane yaban domuzu da dağlarımızı, tarlalarımızı talan edemez! Yarın aslan yürekli Mehmetçiklerimiz, kardeşlerimizin, katillerinin tek tek başını ezerek, o inlerini başlarına yıkarak, leşlerini ayaklar altına atarak, herkesin yüreğine su serpecektir. Bundan en ufak bir şüphesi olan bile haindir!.. !denizbatu!
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.