Tarih bunları  affetmeyecek

Tarih bunları affetmeyecek

Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, Şehriistanbul için yazdı: “Haliç Metro Köprüsü İstanbul’un tarihi siluetini bir kez daha deliyor. TarihSüleymaniye’nin bağrına iki kazık çakılmasını affetmez”

 THAMES Nehri kıyısındaki ünlü ‘Tate Modern Sanat Müzesi’ni gezerken gözüm Thames’in üzerinde süzülen ‘Millenium’ yaya köprüsüne takıldı. İçim üzüldü. Zira İngiliz karşı tarafta, Thames’in kuzey kıyısında 600 yılından bu yana Londra’nın siluetini süsleyen ’Aziz Paul Katedral’inin görüntüsünü incitmemek için bir mühendislik harikası olan ‘Millenium’ köprüsünü 2000 yılında yaratmıştı. ‘Arup Mühendislik’ imzasını taşıyan 350m uzunluğunda 4 m genişliğindeki köprü yukarı yükselen kuleler kullanmadan yatay çelik gergi sistemiyle platform altındaki iki ayakla Thames’i geçmiş ve Aziz Paul ‘ün muhteşem kubbe görüntüsünü taciz edebilecek herhangi bir yükselmeye izin verilmemişti.

Ne yazık ki bizler İngilizler ile aynı hassasiyet ve yaratıcılığı Haliç Metro Köprüsü’nde gösteremedik. Köprünün 50 m yüksekliğindeki ayakları ve metal gergileriyle Ser-i Mimaran-ı Cihan Koca Sinan’ın başyapıtlarından Süleymaniye Camii’ni taciz etmeye, Istanbul’umuzun siluetini bir kez daha delip geçmeye yelken açtık.
Artık ağlamak 
için çok geç
Dünya’nın harikalarından bir tanesinin önüne, Haliç in ortasına iki kuleli köprü daha proje safhasında UNESCO Dünya Mirası Merkezi’nin dahi itirazlarına neden olurken Başkan’ım Mimar Kadir Abim bu duruma nasıl izin verdi bilemiyorum, çözemiyorum. 
Zeytinburnu’nda yapılan ancak bazı açılardan Tarihi Yarımada’nın İstanbul’u Istanbul yapan siluetine, ufuk çizgisine limon sıkan kulelerin gözden kaçmış olmasını belki bazıları affedebilir. Bu gökdelenler epey uzaktalar, Sur dışındalar, gafil avlanmış olabilirsiniz. Ancak Süleymaniye’nin Bağrına Iki Kazık Çakılmasını Ne Kimse, Ne De Tarih Affeder!..
Teknik olarak başka türlü olamıyordu demeyiniz Başkan’ım, doğru çözümler var. London Millenium Köprüsü var, büyük kemerli demiryolu köprüleri var, başkaları da var…Ben olsam köprüyü su üstünden hiç yapmaz, Haliç’in iki kıyısındaki yaklaşma rampa eğimlerini önceden ayarlar ve Metro yu ‘Müzekent Istanbul’ projemde önerdiğim gibi Haliç’in altına düşündüğüm sualtı otoparkının içinden geçirir, Altın Boynuz’u ve Dünya Mirası Camilerimizi metal bir yapı ile rahatsız etmezdim. 


HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.