Tele Şike

Geçtiğimiz cumartesi akşamı oynana Fenerbahçe-Trabzonspor maçının yankıları sürüyor. Maç 0-0 bitti ancak maçla ilgili spekülasyonlar bitmedi.

Trabzonspor başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun maçtan birkaç gün önce maçın hakemi Bülent Yıldırım'ı arayıp 'maçla ilgili endişelerini ve adil yönetim isteğini' dile getirmesi üzerine dün PFDK kendisine 6 ay hak mahrumiyeti ve 200 bin liranın üzerinde para cezası verdi.

Bir başkanın maçtan önce hakemi araması doğru mu? Elbette yanlış ve suç. Hatta maçın hakemi maçı çok adil yönetse ve iki takım için de hangi doğru karar verilmesi gerekiyorsa o kararları verse dahi; insanların aklında mutlaka maçın hakemi birkaç gün önce arandığı için etkilenmiş olmalı endişesi ve şüphesi olacaktır. Üstelik UEFA ve FİFA kriterlerine göre böyle bir hareket aynı zamanda şikeye teşebbüs de sayılmaktadır. Yani bu durumda Trabzonspor'a küme düşme yahut puan silme cezası bile verilebilir. Esasında verilmelidir!

Fakat gelin görün ki; bunların hiçbiri gerçekleşmeyecek, ancak kağıt üzerinde geçerliliği olan kurallardır. Zira bu memleket 3 temmuz 2011 tarihinde patlayan şike skandalını geçiştirmek için Kurtuluş Savaşı'nda vermediği kadar mücadele vermiştir. UEFA disiplin kurulları, CAS ve İsviçre Federal Mahkemeleri Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım aleyhine kararlar almış, Fenerbahçe bu kararlar doğrultusunda 3 yıl Avrupa Kupaları'ndan mahrum kalmış olmasına karşın TFF 'şike sahaya yansımamış' diyerek olayı örtbas etmiştir. Fenerbahçe yöneticileri, İbrahim Akın, Korcan Çelikay gibi bazı futbolcular, Bülent Uygun gibi bazı teknik direktörler ceza almış ancak şike sahaya yansımadığı için kulüpler ceza almamıştır.

İşte bu yüzden Trabzonspor başkanına TFF gereken cezayı veremez! Bakın vermez demiyorum veremez.

Hadi bütün şike sürecini de bir kenara bırakıp konuşalım. Daha geçtiğimiz birkaç ay öncesinde Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım 'gerekirse hakem odası basarım' diye tehdit etmedi mi? Şike sürecinde ortaya çıkan tapelerde de görüldüğü üzere 2010-2011 sezonunda defalarca hakem odası, soyunma odası ve saha kenarında hakemleri, federasyon yetkililerini alenen tehdit etmedi mi? Bu şahıslara küfür ve hakaret etmedi mi? Bunların hangi birine ne cezalar verildi? Hak mahrumiyeti gibi saçma sapan bir cezadan bahsetmeyeceksiniz sanırım? Şeref tribününde maç izleyemiyor başkan gidiyor locasında izliyor. Ne anladık bu cezadan sanki?

Fenerbahçe taraftarının İbrahim başkanın yaptığı bu eylemden ötürü ceza beklentisi olması elbette doğaldır. Ancak iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batırması gerektiğini de unutmamalılar. Aziz Yıldırım yönetiminde Fenerbahçe'nin son yıllarda yaptığı eylemlerden dolayı şimdi alt ligde mücadele etmesi gerektiğini sağır sultan bile duydu. Lakin hükümetin devreye girişi ile ispat olunan suçun cezası verilmedi.

Gereken cezalar verilmediği müddetçe futbolumuzda bu tarz skandal eylemler olmaya ve TFF da bu eylemleri sözde cezalarla geçiştirmeye devam edecektir.

Daha önce de yazdım yine yazacağım; Adaletin olmadığı yerde anarşi başlar.

Saygılarımla

Olcay Şeker