TERİM'İ ANLAMAK

Türkiye A Milli Futbol Takımı dün akşam Konya'da müthiş bir seyirci önünde ağırladığı Letonya'yı son dakikada yediği gol nedeniyle yenemeyerek hem bizi kahretti; hem de Hollanda'nın evinde İzlanda'ya kaybetmesi gibi büyük bir avantajı kaçırdı.

Türkiye A Milli Futbol Takımı dün akşam Konya'da müthiş bir seyirci önünde ağırladığı Letonya'yı son dakikada yediği gol nedeniyle yenemeyerek hem bizi kahretti; hem de Hollanda'nın evinde İzlanda'ya kaybetmesi gibi büyük bir avantajı kaçırdı.

Letonya Dünya ülkeler sıralamasında 90. sırada bulunan bir ekip ve milli takımımız bu ekiple 4 resmi 2 hazırlık maçı oynamış, bunlardan 1 galibiyet 4 beraberlik 1 mağlubiyet almış. İşin ilginç tarafı 4 resmi maçta 3 beraberlik 1 yenilgi alan milli takımımızın başında bu maçlarda Fatih Terim var! 1924 yılında oynanan hazırlık maçını kazanan A milli takımımız nerdeyse 100 yıldır Letonya'yı yenemiyor.

Euro 2016 elemeleri başladığında herkesin kafasında nasıl olsa ilk 2 takım direkt katılıyor, üçüncü takım da play off oynayarak katılacak; biz bu grupta en kötü üçüncü oluruz fikri vardı. Oysa kazın ayağı hiç de öyle olmadı! İzlanda müthiş bir performans göstererek şu ana dek oynadığı 7 maçın altısını kazandı ve Hollanda'yı içerde dışarda yendi. Çek cumhuriyeti de grupta ilk 2 sırayı alacak sonuçlara imza atarak Hollanda ve Türkiye'yi baş başa bıraktı. A milli futbol takımımız grupta 2 galibiyet almış, ikisi de Kazakistan'a karşı! 7 maçta sadece 8 gol atmışız ve bunun 4 tanesi de Kazakistan'a karşı...

Fatih Terim maçtan sonra yağtığı basın toplantısında İsveç'li hakemi eleştirerek UEFA'ya bir daha bizim maçlarımıza İsveç'li hakem vermeyin uyarısında bulundu. Üstelik bu uyarı basın toplantısının hemen başında idi. Yani Terim; bütün suçu hakeme atarak hem kendini hem de futbolcularını kurtarmaya çalıştı. Oysa dün akşam hepimiz seyrettik ve gördük ki; hakemlik hiçbir durum yoktu. Maçın gidişatını ve skorunu etkileyecek ne yaptı? Volkan Şen'in kaçırdığı pozisyonlarda hakem topun önüne mi atladı? Burak Yılmaz'a her top geldiğinde elleriyle Burak'ın gözlerini mi kapadı?

Terim, azalmak bilmez egosuyla giderek hem kendini hem yönettiği milli takımı uçuruma sürüklüyor. Gökhan Gönül'ü haftalardır sakat ve maç eksiği olduğu halde kadroya alıyor, sonra kadrodan çıkarmak zorunda kalıyor. Sağ bek pozisyonu için bu oyuncunun alternatifi olan Şener'in de hafif sakatlığı olunca Ozan Tufan'ı %100 performansını göstereceği yerden alıp sağ beke koyuyor.2015 2016 sezonunun ilk 3 haftasında formunun zirvesinde olan Cenk Tosun'u kadroya dahi almayıp Galatasaray'da bile oynaması tartışılan Umut Bulut'u kadroya alıyor. Batuhan Karadeniz'i kadroya alıp C planımız Batuhan idi diyor ama 77. dakikaya gelinip oyun 0-0 iken Batuhan'ı hala oyuna sokmuyor! Sanırım Fatih Terim Batuhan'ı ve C planını 90+1 ile hakemin bitiş düdüğü arasında düşünüyordu.

Fatih Terim dün akşam alınan 1-1 lik beraberlik sonrası rakibin son dakikada attığı gole olan öfkesinden hakem hakkında konuşurken kalesinde gördüğü ve %100 lük olan pozisyonların nerdeyse hiçbirinden bahsetmedi. Hakan Balta'nın çizgiden çıkardığı pozisyon mesela...

A milli futbol takımımız kötü oynuyor. Yanlış kadro tercihleri ve oyun düzeni ile; egosundan önünü göremeyen biri tarafından kötü yönetiliyor. Pazar akşamı Hollanda karşısında galibiyet için çıkacağız. Sonra? Hollanda'nın bizden sonra kalan maçları Kazakistan ve Letonya ile! Bizim ise ilk 2 sıra için birbirleri ile yarışan Çekler ve İzlanda ile.. Yani pazar akşamı Hollanda'yı yensen bile kalan 2 maçtan 6 puan çıkaracağın garanti mi? Milli takım ve Fatih Terim treni kaçıralı çok oldu. Şu an sadece matematiğin verdiği imkanlar dahilinde cambazlık yapıyor.

Geçmiş olsun...

Saygılarımla

Olcay Şeker