Bölgesel Amatör Lig ekiplerinden Yenibosna’nın Teknik Direktörü Adnan Toros, 2014-2015 sezonunda şampiyonluğa oynayacak bir kadro kuracaklarını ve bu sezon 3.Lig hedeflerine ulaşacaklarını söyledi.

Adnan Toros  hem iş hayatında hem de ‘hobim’ dediği futbol Antrenörlüğünde çok başarılı bir isim… Üniversite mezunu olan ve futbolun yanı sıra gençlik yıllarında Voleybol da oynayan başarı spor adamı ile ikinci defa röportaj yaptık.  Toros Hoca’nın bir özelliği de çok dakik olması, öyle ki röportaj için “saat 19’da buluşacağız ve 20.30’da röportajı sona erdiririz” diye sözleştiğimiz Toros Hoca ben 1- 2 dakika geç kalınca hemen arattı ve “…19’da demiştik” diye hatırlattı. 90 dakikalık röportaja başladığımızda ise Akdeniz insanının karakteristik özelliklerinden birisi olan sıcakkanlığı hemen dikkat çekiyor. Keyifli bir röportaj olduğunu söylediğimizde ise Hoca gülen sesi ile “keyif almadın hiçbir işi yapma” diye tembihliyor… Adnan Toros işine saygısı olan, işine aşırı derecede yoğunlaşan, titiz, her zaman mükemmeli arayan, ayrıntılara çok dikkat eden birisi. Adnan Toros ile Bölgesel Amatör Lig ekiplerinden Yenibosna’yı ve Toros Hocanın planlarını konuştuk

Yenibosna’da görev yapmaktan büyük bir keyif aldığını ve sarı-siyahlı Kulübün Başkanı Vecdi Durmazel ile 30 yıla yaklaşan bir dostluğu bulunduğunu ifade eden Toros şaka ile karışık “Vecdi Başkana kalsa ölene kadar Yenibosna’da Hocalık yapmamı ister” dedi. Ancak Güzelcespor’un başkanı Tamer Cambaz’ın da kendisini peşini bırakmadığını da söyleyen deneyimli Teknik adam Cambaz içinse ‘tanıdığım en dürüst insanlardan biridir. Tamer Bey artık efsane bir Başkandır’ ifadesini kullandı.

“Doğru Hakem ile benim takımım zor mağlup olur
Geçtiğimiz sezon Hakem hatalarından çok canlarının yandığını belirten Adnan Toros buna rağmen Hakemlerin de bu oyunun bir parçası olduğunu ve Hakemlere hep saygı duyduğunu söylerken, isim vermeden geçmiş yıllarda yaşadığı bir olayı anlatıyor ve “benim canımı yaktılar ancak kimseye yaramadı. Yapan hep yaptığı ile kalır. Biz asla yanlış işlerin içinde olmadık ve olmayacağız. Hakemler hata yapar bunu kabul ediyorum ancak bazıları talimatla maç yönetiyor ve bilerek bir maçı oradan alıp diğer tarafta veriyor, bunu kabul edemiyoruz. Geçen sezon da lidere 2 puan yaklaştık hemen birileri devreye girip el frenini çektiler” diyor.

“Santraforsuz oynadık”
2013-2014 sezonunda Bölgesel Amatör Lig Halide Edip Adıvar’ın ardından 3.sırada bitiren Yenibosnaspor’un geçtiğimiz sezonunu değerlendiren Toros şunları söyledi: Geçen sezon ilk devrede santraforsuz oynadık. Volkan sakattı, Süleyman ameliyattan yeni çıkmıştı. Geçen sezonun ilk devresinde santraforlarımız neredeyse hiç gol atmadılar. Defansımız ve orta sahamız golcü oldu. İkinci devre revizyona gittik, ara kampımız da çok başarılı geçti. Ayrıca ifade edeyim ki kaliteli oyuncular aldık. Bu sezon bu hataya düşmeyeceğiz.

“Geçen sezon 3.Lige çıkardık”
İlk önce şunu söylemek isterim zor bir grupta mücadele ettik. Edirne Gençlik ve Halide Edip Adıvar’ın yanı sıra Tekirdağspor gibi kalite ekiplerle mücadele ettik. Ayrıca Yeni Çanspor ve Babaeskispor da diğer gruplarda iddia ediyorum açık ara şampiyon çıkardı. Dikilitaş ve Vefa da iyi takımdı. Çerkezköyspor’u da iyi takımlar arasında saymak gerekir. Çerkezköyspor ikinci yarıda en beğendiğim takımlar arasındaydı. Sonuç itibari ile biz geçen sezon biz her şeye rağmen 3.Lige çıkabilirdik. Bazı şanssız sonuçlar yüzünden 3.sırada kaldık. Bu da şunu gösteriyor geçen sezon şampiyonluğu sonuna kadar hak ettik. Ben bu nedenle emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ediyorum” dedi.

“Çatalca ve Halide Edip Adıvar’ı tebrik ediyorum”
Geçtiğimiz sezon İstanbul’dan iki takımın 3.Lige çıkmasından mutlu olduğumuzu da belirtmek isterim. Hem Çatalcaspor’u hem de Halide Edip Adıvar’ı gösterdikleri başarıdan dolayı tebrik ediyorum. Zaten Halide Edip Adıvar maçında yorumcuydum. Yiğidin hakkını yiğide vermek gerekir. Ayrıca Leventspor’u Çengelköyspor’u, İFA’yı, MODAFEN’i, Erokspor’u da bir üst lig için tebrik ederim.

“Futbolcuları kandırıyorlar”
Sevmediğim yerde çalışmam. Benim için öncelikli olan futbolcuların hakkıdır. Ben çalıştığım her yerde önce futbolcumun hakkını savundum. Kulüp için kimin emeği varsa, o emeği garantilemeden oyuna başlamam. Şimdi geldiğimiz nokta bazı yanlışları görüyorum: Gerek şampiyonluğa takım kuran, gerekse şampiyon olan takımlarda futbolcuları kandırıyorlar. Bu bizleri de etkiliyor. Yöneticilik başkadır, Hocalık başkadır. Yöneticiler sözünde durmak zorundadır. Tutamayacağın sözü ya vermeyeceksin, ya da yönetici olmayacaksın. Biz hoca olarak futbolcuların antrenmanda ve sahada pestilini çıkartıyoruz son iş onların hakkının ödenmesine geldiğinde hocalar kendilerini geriye çekiyorlar. Niye çekiyorlar! Benim futbolcumun parası zamanında ödenecek. Hak etsin ya da hak etmesin, sözleşme yapıldıysa bu hak ödenecek. Kul hakkına girmemek gerekir. Ben aynı zamanda iş adamıyım, ben verdiğim sözü hep tuttum, yöneticiler de tutacak. Ya da söz vermeyecekler. Benim çalıştığım Kulüplerde futbolcu parasını alırken benim de fikrimi alırlar. Zaten futbolcunun parası hep hazırdır, o paraya kimse dokunamaz. Futbolcu da parası hazır olduğu için aslan gibi oynar, oynamayıp da parasını alamazsa kendisi bilir. Ben hep kul hakkına dikkat eden Yöneticiler ile çalıştım. Bunlar söylerken kendi Kulübümüzü tenzih ederim, Yenibosna’da oynayan futbolcular bilir, bizde bir kuruşları kalmaz. O yüzden benim Kulübüme futbolcu gelmek ister…!

“Bundan sonra İstanbulspor olabilir!”
Benimle çalışan futbolcunun değeri artar. Ben futbolcuları antrenmanda yorarım ancak futbolcu çalışmadan keyif alır. Ben futbolcuyu çok çalıştırırım bu doğru ancak bu hep futbolcunun lehine olmuştur. Benim çalıştırdığım takımın temposu hiç düşmez ayrıca ‘dan dun’ futbol oynamaz benim oynadığım takımlar. Ben her geçen gün kendimi daha da geliştiririm. İtalya’ya kadar gider antrenman izlerim. Bol bol maç izlerim, evde bile maç izlerken sürekli not alırım. Takımların ısınma tekniklerini, topsuz alanda oyuncuların pozisyon almalarını, topsuz oyunda futbolcuların neler yaptığını hep kaydederim. Ben başarılı bir futbol adamı olduğumu düşünüyorum. Geçtiğimiz sezon Maltepespor’dan ciddi bir teklif aldım, bir ara Kocaelispor ile görüştüm. Tepecik yıllardır beni Hoca olarak istiyor mesela… Yıllardır Tepecik’te çalıştığım için çalışma tempomu ve işime olan bağımlığımı biliyorlar ancak benim zamanın buna müsait değil. Ben de bu işi hobi olarak yapıyorum fakat iyi bir akademisyenden belki de daha fazla okumuşumdur, incelemişimdir. Dikkat ettim hep aynı renkteki takımlarda görev yapıyorum. İlk olarak sarı-siyah renkleri olan Güzelce’de başladım, aynı renkteki Yenibosna’da devam ediyorum, bundan sonrası İstanbulspor olacak herhalde…

“Bizi köy takımı sandılar”
Birçok hocanın çalışmalarını dikkatle takip ettim. Taktiksel ve sistem anlamında birçok şey öğrendim. Ben asla günü kurtarmayı değil yarını düşünerek hareket eden bir yapıya sahibim. Taktiksel anlamda sürekli değişim yapan bir teknik adamım. Yeni çıkan 4-1-4-1 sistemini hiç beğenmiyorum mesela. Bana göre bu sistemin çok büyük zaafları var. Her an gol yiyebilirsin bu sistemde. Güzelce’de çalışırken bizi köy takımı görüp diye çok önemsemiyorlardı. Rakip bir açılıyordu, arka taraftan onların boşalttığı alanlardan biz 10 dakikada işi bitiriyorduk. Tıkır tıkır işi bitiriyorduk.  Şimdi benim karşıma rakipler daha dikkatli oynuyorlar. Neredeyse 11 kişi ile savunma yapacaklar.

“Ekip çalışmasına önem veririm”
Başkan Vecdi Durmazel ile Ahmet Emecan’dan çok memnunum. Bunun yanı sıra çok kaliteli Yönetici arkadaşlarımız var. Yenibosna’da bir bütün olarak çok iyi anlaşıyoruz. Taraftarın da emeği büyüktür, onlara da teşekkür ediyorum ve desteklerini her zaman bekliyorum. Ben ekip çalışmasına çok önem veren bir kişiyim. Bizim Başkanlar sözünün eridir, bana bütçeyi sunarlar. Bütçeyi yapar ve tüm sezon ona göre davranırız. İç transferde görüşmeleri yaptık, dış transferde önemli oyuncular aldık ve almaya devam edeceğiz. Şunu da eklemekle gerek görüyorum. Benimle görüşen futbolcu kafasında hak ettiği parayı belirlemiş olarak gelir, benim de kafamda onun alacağı paranın miktarı bellidir. Futbolcu bu parayı sonuna kadar alır benimle görüşmeye gelen futbolcu “hocam, ben bir gideyim anneme-babama sorayım” diyemez. Piyasa araştırması yapmamalı. Evet derse, peşinatın 3’de 1’ni hemen alır, ikinci peşinatı top başı yaptığımızda alır, son taksiti ise ilk maçta alır.

“Alt yapı, A takımın formatında oynamalı”
Alt yapıdan geçen sezon A takıma oyuncu aldık. Şampiyon olan her takım başarılı demek değildir. Alt yapılarda yarışmacılık olmaz, olursa başarı gelmez. Alt yapı, A takımın formatında oynamalı. Dolayısıyla o şekilde A takıma kolay adapte olur futbolcu. Geçen sene alt yapı ile fazla ilgilenemedim ama bu sezon bütün alt yapı hocaları ile birlikte iş birliği yapıp tüm sezon buna göre çalışacağız. Yıllık çalışma programını ben tayin edeceğim ve buna göre çalışacaklar. Alt yapıdan bir yılda 6 oyuncuyu A takıma veremeyen zaten başarılı değildir. Bu dünyada böyle, bizde de böyle olmalı.

“Antrenör sahada kalmalı”
Hakeme küfür eden Hoca olmaz. Geminin kaptanı gemide kalmak zorunda. Hoca kenarda agresif olursa bu saha içine de yansır. Ben hayatımda hiç bir Hakemden ikaz dahi yemedim, hatta birçok Hakem maç sonu gelip ‘hakkını helal’ demiştir. Bu yüzden Antrenör kenarda takımına sürekli olarak olumlu etki yapmalı, takımına olumlu katkı sunmalı. Bu yüzden sırf futbol hocası olmak yeterli değil, mühim olan lider olmak ve buna uygun davranmak. Sonuç itibari ile Antrenör maç boyunca hep kenarda kalmalı. Bir de şu konu var: bence her maçta kale arkasında ısınan oyuncuların başına bir Antrenör mecburi konmalı. Bu kural haline çünkü futbolcu kenarda ısınmıyor, maç izliyor.

“Yenibosna’yı 3.Lige çıkartacağız”
Futbolda geçmişle yaşanmıyor. Başarıda devamlılığı ve istikrarı oluşturma adına, geçtiğimiz sezonki iyi futbolu bu seneye de taşımamız gerekiyor. Önemli oyuncular transfer ettik, hedefimiz ciddi bir futbol kültür olan, taraftarı ile camiası ile örnek bir Spor Kulübü olan Yenibosna’yı 3.Lige çıkartmaktır.

Haber-Foto : Ali Kemal Demir
kaynak : yerelfutbol.org