Türk Kanser Derneği Başkanı Duruman: "Prostat kanserinde erken teşhis ve tarama önemli''
Prostat kanserinde erken tanıya dikkat çekmek amacıyla medikal onkoloji, radyasyon onkolojisi ve üroloji hekimlerinin katılımıyla seminer düzenlendi.
Prostat kanserinde erken tanıya dikkat çekmek amacıyla medikal onkoloji, radyasyon onkolojisi ve üroloji hekimlerinin katılımıyla seminer düzenlendi. Seminerde konuşan Türk Kanser Derneği Başkanı Burak Duruman, "Prostat kanserinde erken teşhis ve tarama önemli" dedi. Şişli Belediyesi ve Türk Kanser Derneği işbirliğiyle, prostat kanseri teşhisinde kullanılan yeni yöntemler ve korunma yolları konusunda toplumu bilinçlendirmek amacıyla düzenlenen seminer Şişli Kent Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Seminerde, İstanbul Florence Nightingale Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Atuğ, Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Cem Balcı, Atlanta Emory Üniversitesi Üro-Onkoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ömer Küçük ve Türk Kanser Derneği Başkanı Burak Duruman birer konuşma yaptı. Erken teşhis ve taramanın önemi konusunda bilgi veren Türk Kanser Derneği Başkanı Burak Duruman, "Kanser oluşumunu önlemek için tütün kullanımı, obezite ve aşırı kilo, sağlıksız beslenme, hareketsizlik, aşırı alkol kullanımı gibi birçok konuyu halka duyurmaya çalışıyoruz. Kanserden korkmayın, geç kalmaktan korkun diyerek, erken tanının önemini anlatmaya çalışıyoruz.
Prostat erkeklerde ikinci en sık görülen kanser türü. Utangaçlık, psikolojik gibi birçok nedenle biz erkekler hala erken tanıyı kullanmamaktayız. Prostat kanseri muayenesi yaptırmadım diyenlerin sayısı Türkiye'de maalesef yüzde 90. Bu da bu konudan ne kadar kaçtığımızı gösteriyor" dedi. Prof. Dr. Duruman, bu yıl hastalarda 50 bin tarama hedefine ulaşmayı istediklerini vurguladı. Prostat kanserinde çevresel faktörlerin etkili olduğunu belirten Prof. Dr. Fatih Atuğ ise "Önceden akciğer kanseri birinci sıradayken, artık prostat kanserini ilk sırada göreceğiz gibi görünüyor. Yaşla beraber prostat kanseri riski artıyor. 90-100 yaşına kadar yaşayan bir erkekte prostat kanseri görülmemesi imkansız gibi bir şey. Ailenizde prostat kanseri varsa, baba ve kardeşte bu risk artıyor. Erkenden taramaya almak gerekiyor. Koruyucu faktörler var, ancak yüzde 100 engelleyecek diye bir durum yok. Sağda solda bir sürü satılan ilaçlar var, doktorunuzun bilgisi olmadan bunları kullanmayın. İlaçlarla PSA'yı düşürmek de riskli bir şey, altta yatan prostat kanserini maskeleyebilir. Laboratuvarlardaki yazan PSA testlerine aldanmayın, kaldırılması gerekiyor" diyerek hastaları uyardı.
Hastalığı önlemenin tedavi etmekten daha önemli olduğunu söyleyen Atlanta Emory Üniversitesi Üro-Onkoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ömer Küçük de, "Kanserin önlenmesinin en kolay yolu fiziksel aktivite, egzersiz. Günde en az 30 dakika yürüyüş yapılmalı. Fiziksel aktivite şeker hastalığını ve tansiyonu önleyici etkisi var. Kalp hastalığı, hatta Alzheimer bile daha az görülüyor. Fiziksel aktivite sadece prostat riskini değil, kolon kanseri riskini yüzde 40, meme kanseri riskini yüzde 30 azaltıyor" dedi. Ayrıca, beslenme, uyku ve stresin prostat kanserinde yoğun etkisi olduğunu vurguladı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.