Uyku probleminiz mi var?
Uyku probleminin stres, yoğun iş hayatı, uyku koşullarının uygunsuzluğu gibi nedenleri olabileceği gibi solunumsal faktörlerin de uykuyu etkileyen en büyük sebeplerden olduğu belirtilirken, uzmanlar problemin çözümü için yatak odası koşullarının bireye uy
Acıbadem Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları ve Uyku Bozuklukları Uzmanı Doç. Dr. Sadık Ardıç, uykunun insanların hem beden hem de beyin olarak dinlenmiş kalkmasını sağlayan bir süreç olduğunu belirterek, uyku olmadığında ya da düzeni bozulduğunda insanın sağlığının da bozulduğuna dikkat çekti. Uyku probleminde çevresel faktörler olabildiği gibi hastalık faktörlerinin de olduğunu söyleyen Doç. Dr. Ardıç, uykunun bütünlüğünü bozan her türlü faktörün uyku problemi olarak algılanabileceğini dile getirerek, “Çevresel faktörler, bireyin yaşadığı ortamda istenmeyen bir gürültü, ışık azalması- çoğalması, ısı artışı-azalması gibi faktörlerdir. Uykunun sağlıklı olması için uyunulan sürenin kesintisiz olarak sürdürülmesi gerekir. Kesintisiz uyku bireyin hem zihnen hem de beynen zindeleşmesini sağlar” dedi.
Uykunun bütünlüğünü bozan her türlü problemin uyku bozukluğu olarak bilindiğini ifade eden Doç. Dr. Ardıç, uyku bozukluğunun farklı etkilerle 84 çeşit olduğunu bildirdi.
UYKU APNESİ PROBLEMİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Solunumsal uyku bozukluklarının oluşturduğu komplikasyonların yaşamı tehdit ettiğini kaydeden Doç. Dr. Ardıç, uykuya ilişkin doğru gözlemin bireyin sağlığını çok etkilemeden tedavi olmayı sağlayacağını belirtti. Solunumsal uyku problemlerinde öne çıkan en önemli rahatsızlığın 'uyku apnesi' olduğunu söyleyen Doç. Dr. Ardıç, “Bu rahatsızlıkta hasta, gece uykusunda horluyor, nefesini tutuyor, sabah dinlememiş olarak kalkıyor ve gün içerisinde ise uyku isteği artıyor. Bu 4 şikayeti bir araya getirirsek uyku apnesi tanısını koymuş oluruz. Tedavi süreci bilindiği gibi zorlu değildir. Uyku merkezi denilen ortamda bir gece elektriksel kayıtları alınarak, ertesi gün tanısını koyuyoruz. Ertesi gün de tedavi için hazırlıklara başlıyoruz. Erken tanının önemi büyük. İleride oluşabilecek komplikasyonları ya da yaşam kalitesini azaltacak durumları engellemiş oluyoruz” diye konuştu.
Horlama sorununun hastalık değil belirti olduğunu söyleyen Doç. Dr. Ardıç, horlamanın altında yatan hastalığın tedavi edilmesi gerektiğini bildirerek, altta yatan sebebin çözülmesi ile horlamanın sona ereceğini ifade etti. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de uyku probleminin olduğunu dile getiren Doç. Dr. Ardıç, bu konuda uluslararası çalışmaların yapıldığını sözlerine ekledi.
UYKU SÜREMİZ KISALDI MI?
Endüstrinin getirdiği çalışma saatlerinin artmasıyla uyku süresinin daha önceki kuşaklara göre kısaldığına dikkat çeken Doç. Dr. Ardıç, endüstriyel yaşam ve metropol yaşamın uyku süresini kısalttığını bildirdi. Diş gıcırdatma rahatsızlığına da değinen Doç. Dr. Ardıç, bu rahatsızlığın iyi huylu olduğunu fakat uyku kalitesini bozduğunu belirterek, “Diş gıcırdatmasının tedavi yöntemleri farklı. Uyku laboratuvarlarında uyuyup saptanabilecek bir hastalık değil. Kişinin yakını da tespit edebilir. Diş gıcırdatma kendi başına bir hastalık olabildiği gibi altta yatan bir nedene de bağlı olabilir. Sık görülen ve yaşamı tehdit eden bir hastalık değil, sadece dişleri tehdit ediyor” şeklinde konuştu.
SAĞLIKLI UYKU İÇİN BUNLARI YAPMALIYIZ
Sağlıklı uyku için yaşamın düzenlenmesi gerektiğini dile getiren Doç. Dr. Ardıç, “Kişinin stresten uzak kalması lazım. Özellikle belli meslek gruplarında bireyin başka işlerini yetiştirememesinden kaynaklı zaman yaratmak amacıyla uykusundan çalması probleme neden oluyor. Uykudan vakit çalınmamalıdır. İyi bir uyku için yatak odasının sadece uyumak amaçlı kullanılması gerekir. Televizyon, kitap ya da bilgisayarın yatak odasında olmaması lazım. Oda ısısının uyumak için uygun olması gerekir. Aydınlatmanın bireye göre ayarlanmış olması gerekir. Çok sıcak ya da soğuk olmamalı. Sessizliğin bireyin beklediği ölçüde olması gerekir. Gündüz yetişmeyen iş geceye sarkıtılmamalı” ifadesini kullandı.
İyi bir uykunun sağlıklı beden için şart olduğunu vurgulayan Ardıç, “Sağlıklı beden ve beyin için de mutlaka iyi bir uykunun uyunmuş olması lazım. Uykuda bir problem varsa onun çözülmesi gelecek yaşam için şarttır” dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.