Kızlarının sakat kalma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu öne süren aile, savcılığa şikayette bulundu. Hastane yetkilileri ise, ailenin iddiasını reddetti. 

İddiaya göre, Karayılan ailesi 8 yaşındaki kızları Menşurnur'u yüksek ateş şikayetiyle özel bir hastaneye götürdü. Hastanede çocuğun sol bacağına ateş düşürücü iğne yapıldı. Yapılan bu iğneden sonra Menşurnur yürüyemez, okuluna gidemez hale geldi. Daha sonra götürdükleri hastanelerde ise doktorlar, durumun yanlış iğne sonucu oluştuğunu ve sakat kalma riskinin bulunduğunu söyledi. 

Yaşananları anlatan anne Zahide Karayılan, ilgili hastaneyi ve doktorları suçladı. Zahide Karayılan, "İlk iğneyi hastanedeki hemşire vurdu. İğne ateşi düşürmeyince bizi aynı hastanenin çocuk doktoruna gönderdiler. Çocuk doktoru da bir iğne daha yaptı. ikinci iğnenin de vurulmasıyla çocuğumu kucağımda eve getirdim. Hastane kendi de sakat kalma ihtimali var dedi. Çocuğun durumu kötü olunca başka bir hastaneye götürdüm. Doktorlar, daha önce vurulan iğnenin sinir damarlarına denk geldiği için çocuğun bacağında yaralanma olduğunu söyledi. Bunun sonucunda çocuğum yürüyemez hale geldi." dedi. 

Çocuğunun ihtiyaçlarını gideremeyecek hale geldiğini belirten anne, "Hataları sonucunda plastik koruyucu verdiler. Çocuğu kucaklayarak, okula getirip götürüyorum. Çocuğum teneffüse, tuvalete gidemiyor. Oturduğu sıradan başka bir yere gidemiyor. Bacağında incelme, gözünde kızarma ve şişmeler oldu. Çocuğumun yürüme sorunu oluştu, düşüyor takılıyor." diye konuştu. 

"PARAYLA BAŞKA HASTANEDE TEDAVİ ETTİRMEYE ÇALIŞTILAR"

Tedavi için başka hastanelere de gittiğini söyleyen anne, "Hastane kendi paralarıyla bizi özel hastanelere de gönderdi. Tedaviyi başka hastanede yapmaya çalıştılar. Bunların özel hastanelerde çıkarttığı sonuçlar ile devlet hastanelerinde çıkan sonuçlar aynı değildi. Sonuçlar çelişkili çıkıyordu. Devlet hastanelerindeki sonuçlar 'sol bacağında ağır zedelenme var' diyor. Bunların gönderdiği özel hastanelerde ise iyileşme olduğu görünüyor. Bu da çelişki oluşturuyor." iddiasında bulundu. 

Okula giderken sorun yaşadığını ve arkadaşlarıyla oynayamadığı için çok üzüldüğünü söyleyen küçük Menşurnur, "Koşamıyorum. Okulda aşağı inemediğim için beden eğitimine gidemiyorum. Arkadaşlarımla koşup oynayamıyorum. Arkadaşlarımla oyun oynamak istiyorum. Yürüyemediğim için oynayamıyorum. Yürümek istiyorum. Yürüyemediğim için ayakkabılık verdiler. Bacağımda incelme oldu. Bacağım çok ağrıyor, kurudu, bacağımı hissedemiyorum." dedi. 

Çocuğunun düştüğü durum karşısında kahrolduğunu söyleyen baba Musa Karayılan, "Çocuğum 35 gündür ağrıyan bacağına vuruyor. O bacağına vurdukça bende bacağıma vuruyorum. Birilerinin sesimizi duyması gerekiyor." diye seslendi. . Sağlık Bakanlığı'na da seslenen acılı baba, şöyle konuştu: "Daha önce Sağlık Bakanlığıyla irtibata geçtim. Durumu anlattım, gelip inceleyeceğiz gerekeni yapacağız dediler. Hiç kimse gelmedi ama. imkanlarım bitti. Bakanlığın çocuğumla ilgilenmesini istiyorum. Çocuğum akşama kadar evde oturuyor. Arkadaşlarıyla oynayamıyor. Devletimizin bize yardım etmesini bekliyoruz. Amelelik yaparak, sırtımda yük taşıyarak çocuklarıma bakıyorum. Elimdeki her şeyi çocuğumun sağlığı için harcadım. Evime bir ekmek bile alacak durumum kalmadı." 

"HASTANE YETKİLİLERİ İDDİALARI REDDETTİ"

Hastanenin İdare Amiri Servet Tayfur ailenin iddialarına cevap verdi. İddiaları yalanlayan Tayfur, ailenin açıklamalarının gerçeğe aykırı beyanlar olduğunu söyledi. Tayfur iddialarla ilgili, "Hasta buraya trafik kazası vakasıyla, enjeksiyon yaptırmak için hastanemize baş vurmuştu. Hastanın enjeksiyonu hastanemizde yapıldı. Aile enjeksiyondan dolayı hastalığın olduğunu iddia ediyor. Konuyla ilgili savcılığa da başvurmuşlar. Sözü edilen sorun iğneden mi kaynaklanıyor yoksa daha önceki trafik kazasından mı o da net değildir. Ellerinde kesin kanıt yoktur. Söz konusu olduğu aileye her türlü konuda yardımcı olduk. Tedavisi için başka hastanelerle irtibata geçtik. Hastanemizde ve diğer hastanelerde yapılan testler normal çıktı. Enjeksiyon sinire denk gelmişse, iyileşme biraz zaman alabilir. Vaka iğneden kaynaklandı ya da hastane hatasıdır diye kesin bir şey yoktur. Hastalığın çıkış sebebi belli değildir. Neden kaynaklandığı henüz ispatlanmamıştır. Bizden şikayetçi olmalarına rağmen kendilerine yardımcı olduk. Ayrıca aile Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde de iğne yapmış. Olayın hastanemizde olduğu da net değildir." ifadelerini kullandı.