Kadınlarımız...
Sevdiğim…
Saydığım…
Gönül verdiğim kadınlarımız...
x
Bu gün sizin gününüz...
Dünya Kadınlar Günü; 8 Mart 1857 tarihinde ABD’ nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi, daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başlar. Ancak işçilerin polisle çatışması sonucu hepsinin fabrikaya kilitlenmesi ve arkasından çıkan yangında, fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamamaları nedeniyle, çoğu kadın 129 işçinin can vermesi ve cenaze törenine de 10.000’ i aşkın kişinin katılması sonucu bu olay meydana gelmiştir
İşin başlangıcı budur...
x
Görüyoruz ki çok eski tarihlerde bile; Hakkın aranması, hukukun sağlanması gibi güzel olan her şeyde, ilk kadınlarımız var..
Onlar olmadan biz zaten yok’uz..
x
Bu bir abartı değil...
Meryem Ana, İsa peygambere doğum yaptığı zaman eline erkek eli değmeden doğum yapmıştır..
Erkeksiz doğum...
Kutsal kitabımız Kuranı Kerim ‘’Âli İmran Suresinde ‘’ bunu açıkça ifade etmiştir...
Okuyanlar bilir...
x
Bunların hepsi doğrudur...
Doğrudur da!..
Hayatımızın anlamı...
Kalbimizin sahibi kadınlarımıza uygulanan bu şiddet neyin nesidir?..
Sokak ortasında...
Ve...
Herkesin gözü önünde...
x
Adam görünümlü bu hayvanlar çekinmeden, korkmadan tekme tokat kadınlarımıza darp uygulamaktadır...
x
Bunlara hayvan dedim, hayvanlara yazık ettim, özür diliyorum...
Çünkü bugüne kadar hiçbir hayvanın eşine şiddet uyguladığını kimse görmemiştir...
Hayvanlar bile; sever, sevişir, aşk yaşar...
x
Psikologların açıklamalarına göre, bu magandalarda önce seks bitiyor, sonra aşk…
Aşkı ilk terk eden de seks oluyor...
Böyle olunca, kendine güveni biten bu mal’ lar gücünü kaba kuvvetle gösterip, kendilerini böyle tatmin ediyorlar..
Klinik vaka...
x
Bilmiyorum dikkat ettiniz mi?..
Adaletin gecikmediği, hukukun hüküm sürdüğü demokratik ve modern ülkelerde böyle şiddet olaylarına pek rastlanmıyor...
Adamlar adaletten çekinip, hukuktan korkuyorlar..
x
Bizde de artık bu yöne doğru bir ilerleme var...
Ülkemizin kadınları ve sivil toplum örgütleri bu yaratıklara karşı birlik ve beraberlik içinde dimdik ayakta durup karşı koyuyorlar...
Sloganları’ da etkileyici:
‘’ Şiddetin başına çorap örüyoruz.’’
x
Ne kadar güzel...
Ne kadar mutluluk verici...
x
Şöyle alıcı bir gözle baktığımız zaman, bu kutsal varlıklarımız; kadınlıklarını başörtüsüyle de, başörtüsüz de çok güzel yaşıyor...
Arkasında durdukları her erkek de başarılı oluyor…
x
Ne diyelim...
Onlara kalkan elleri, bitmeyen işkenceyi, dinmeyen kini ancak Adalete havale edebiliyoruz..
Biliyorum yine utanmazlar...
Ama...
Onları yazan kalem utanır...
Defter ağlar...
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.